Sakın kimse bu olayı ABD Başkanı Donald Trump'a özgü bir davranış olarak görmesin…

Sakın kimse bu olayı ABD Başkanı Donald Trump’a özgü bir davranış olarak görmesin… ABD geleneksel olarak işine gelen diktatörü, cuntacıyı korur ama birileri kendisi ile ters düşerse onu da rahatlıkla diktatör ilan eder ve onu alaşağı etmek için varını yoğunu ortaya koyar…

Ama geçmişte bu işi ABD gizli saklı yapar, ülkelerde gizli operasyonlarla darbe yapar ve işine gelmeyen yönetimleri görevden uzaklaştırırdı… Keşke rahmetli Süleyman Demirel hayatta olsa da ABD’nin arka çıktığı darbelerle nasıl boyuna düşürüldüğünü, ama buna rağmen nasıl her seferinde Türk halkının gayreti ile yeniden iktidar olduğunu bizlere bir anlatsa…

Ama artık son yıllarda ABD bu işleri gizli saklı yapmayı bıraktı “ihtilal yapma, istemediği yönetimleri devirme operasyonlarını” alenen ortada yapıyor…

İşte Venezuela’nın başına gelenler ortada. CIA başkanı çıkıp Venezuela’daki yönetimi devirmek için faaliyete geçtiklerini açıkça beyan ediyor ve Trump’da Madura’nın “işini bitirmek için” düğmeye bastığını açık seçik ilan ediyor…

Yani ABD ne Birleşmiş Milletler yasalarını, ne uluslararası kuralları ne de dünya normlarını tanıyor… Yani yaptım oldu!

ABD eski müteveffa Venezuela başkanı Chavez’i hiçbir zaman içine sindiremedi… Chavez’e arka çıkan Küba başkanı Fidel Castro’yu da içine sindiremedi ama onlardan bir türlü kurtulamadı… Ama şimdi Madura’yı kolay lokma görüyor… Dünya petrol rezervlerinin yüzde 17’sine sahip ve sol iktidarın elinde olan Venezuela ABD’nin hedef tahtası…

ABD sağcı muhalefeti azdırarak bir yerlere varmaya çalışıyor… ABD uluslararası toplumda da Venezuela yönetimi aleyhine olumsuz bir algı yaratmış durumda. Madura ise yangına körükle gidiyor… Venezuela'da, muhalefetin ve uluslararası toplumun karşı çıkmalarına rağmen 30 Temmuz'da kurucu meclis temsilcilerinin belirlenmesine yönelik seçim yapıldı. Uluslararası toplum ve muhalifler, söz konusu seçim sonuçlarını tanımayacaklarını açıkladı. Madura hükümetine karşı mart ayı sonundan bu yana devam eden protestolarda en az 125 kişi yaşamını yitirdi, bin 500 kişi yaralandı, 500'den fazla protestocu ve hükümet karşıtı tutuklandı…

Trump, dün yaptığı açıklamada, Venezuela'daki şiddet olaylarına değinerek "Venezuela için birçok seçeneğimiz var. Bu arada askeri seçeneği de dışlamayacağım" demişti.

Yani Mısır Cuntacısı Sisi’yi bağrına basan Trump, Madura’yı devirip yerine onun gibi bağrına basabileceği bir kişiyi arıyor… Ama Venezuela halkı pek Mısır halkı gibi kolay pes edeceğe benzemiyor…

İşte size Venezuela’daki gelişmeler ve yeni dünya düzeni ile ilgili bir çarpıcı örnek! Bütün bunlar Türkiye üzerinde oynanan oyunlara da ışık tutmuyor mu?

YERLİ GÖZTEPE, YABANCI GÖZTEPE

1960’ların fırtına takımı Göztepe! Atletico Madrid gibi bir devi 3-0 devirmiş bir Göztepe… Adnan Suvari’nin yönettiği takımda tek bir yabancı futbolcu yok ama takımda ruh var, ateş var… Fevzi Zemzem var, Nevzat Güzelırmak, Gürsel Aksel, kaleci Ali Artuner ve daha niceleri var.

İşte yıllar sonra Göztepe yine Süper Lig’de ve ilk maçında kendi sahasında Fenerbahçe gibi bir takımla 2-2 berabere kalıyor. Hatta birileri “Göztepe Fener’i elinden kaçırdı” bile diyebiliyor…

Mehmet Sepil sayesinde Göztepe de mucizeler gerçekleşti ve takım liglerin derinliklerinden yine en iyiler arasında oynamaya hak kazandı…

Bu takım bu yıl ligde iyi iş yapar ama Türk futbolu için aynı şeyi söylemek mümkün mü?

Eski Göztepe’de bir tek yabancı oyuncu yoktu şimdi ise on bir oyuncudan yalnız 3’ü Türk… Fenerbahçe’de ise on bir oyuncuda yalnız 4 Türk var… Türk futbolunun nereden nereye getirildiği konusunda derin bir yorum yapmaya gerek var mı?