CUMHURBAŞKANI YALNIZ MI DEĞİL Mİ?​

Yusuf DİNÇ 17 Oca 2017

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
İslami finansal okuryazarlığı bürokratlar seviyesinde geliştirmeliyiz ve faizsiz finansal ürünlerin kullanılabileceği formülleri geliştirmeliyiz.

Cumhurbaşkanı faizle mücadelede yalnızım diyor. Gerçekten yalnız mı değil mi?

Özel sektörün tutumuna bakılırsa yalnız. Özel sektör üzerindeki emaneti taşımaya çalışıyor ve girdiği borç çarkından çıkması çok zor. Üstelik faizle mücadele edecek bilgi, birikim, tecrübe ve standartlara da haiz olmadığını söyleyebiliriz.

Peki kamu kesimi? Kamu kesimi borçlanmada ve teminatlandırmada çok bonkör. Kendi işletmeleri olsa bu kadar bonkör davranmayacak bürokratların önemli bölümünün, ellerindeki büyüklüklere denk şirketlerin yönetiminde yer alma ihtimalleri bile yok. Üstelik faizsiz araçlardan bihaber durumdalar.

Türkiye sürekli yatırım yapan bir ülke. Yatırımların bir kısmı ihale edilmiş olsa da önemli kısmı kamu finansmanı ile yapılıyor. Kamu kaynağı nereden sağlıyor? Borçlanarak. Peki neden hala Körfez fonlarının dikkatini çekemiyoruz? Çünkü Cumhurbaşkanı yalnız.

Mesela Sukukla dev şehirlerin kurulduğu dünyada lütfen Sukuk ihracı yapmış durumdayız. Faizsiz fonların potansiyelinin farkında değiliz. Faizsiz fonlardan kaynak sağlamak üzere kullanılan enstrümanları bilmiyoruz. Faizsiz finansman yöntemlerini bilmiyoruz. Bunları bilmenin ve kullanmanın hem ekonomi hem fonlar açısından en verimli olacağı ülkeyiz. Fakat kerhen verimsiz projeler gerçekleştirmeye çalışan batı ekonomileri bizim yerimize bu fonları kullanıyor.

Üstelik bu fonların Türkiye’den beklentileri var ancak karşılık bulamıyorlar. Çok önemli projeler yapıyoruz. Bu projeler şekillendirilirken Sukuk ile süreci nasıl tamamlayabileceğimizi de geliştirmeliyiz. İstisna Sukuk olarak adlandırılan faizsiz enstrüman Türk hukuk sisteminde de yer buldu. Bildiğiniz gibi Türkiye’de para ve sermaye piyasalarında düzenlenmemiş bir enstrüman ihraç edilemez. İstisna Sukuk, ‘eser sözleşmesine dayalı kira sertifikası’ adı ile düzenlenmiş durumda.

İstisna, Arapça sanayi ile aynı kökten gelir inşa etmek üretmek anlamına gelir. İş sahibi taraf olduğu bir eser sözleşmesi kapsamında eserin meydana getirilmesini sağlamak amacıyla İstisna Sukuk ihraç edebilir.

İstisna Sukuk ile projenin ortaya çıkarılması için ihtiyaç duyulan kaynak sağlanır ve proje meydana getirilir. Kamu tarafında henüz bu türden bir ihraç gerçekleştirebilmiş değiliz. Çünkü projeleri gerçekleştirenlerin bu türden bir farkındalığı yok. 

Özel kesimin aldığı emanet ‘zengin’liktir. Bu emaneti doğru yönetip yönetmemeden kendisi sorumludur. Ancak kamu kesiminin almış olduğu emanet ‘görev’dir. Zenginliği verenin tasarruflarına uyulması gerektiği gibi, görevi tevdi edenin anlayışının yansıması gerekir.

Gelelim sorumun cevabına faizle mücadelesinde Cumhurbaşkanı gerçekten yalnız. Yalnız değilsin diyenlerin önemli bölümünün mesajı sözdedir. Daha öteye geçemezler. Bu yalnızlığın zararı bizedir. Çünkü bu yalnızlık İstanbul Finans Merkezi gibi geleceğimizi etkileyecek önemli bir projenin gelişimi önünde engeldir.

Yüksek gelirli kalifiye işlerin ortaya çıkarılacağı böylelikle işsizliğin azalacağı, alt gelir grubunun bir bölümünün orta gelir grubuna taşınabileceği, ucuz kaynak sağlanarak yurtiçi yatırımların gerçekleştirileceği, yatırım ortamının doğrudan yatırımları cezbedeceği bir kalkınmanın dinamosu olabilecek bir projenin gelişiminden bahsediyorum.

İslami finansal okuryazarlığı bürokratlar seviyesinde geliştirmeliyiz ve faizsiz finansal ürünlerin kullanılabileceği formülleri geliştirmeliyiz. İşte bu benim yalnız değilsin mesajımdır.