Bir zamanlar bir Prof. Turhan Feyzioğlu vardı Türk siyasi hayatında.
Bir zamanlar bir Prof. Turhan Feyzioğlu vardı Türk siyasi hayatında. Rahmetli CHP’den kopup Güven Partisi’ni kurmuş ve TBMM’ye girmeyi başarmıştı. O zamanlar kendisine “bir bölen” derlerdi… Hatta bazen TBMM’de kilit rolü oynardı…
Şimdi o Feyzioğlu yok ama siyasette başka bir Feyzioğlu var… “Siyasetin içinde değilim” diyor ama yıllardır yaptıkları bal gibi de siyasetin göbeğinde faaliyet gösterdiğini açık seçik ortaya koyuyor…
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, "Adalet Yürüyüşü" ile ilgili olarak "Yargının en üstünde yer alan kurumlardan biri olan Türkiye Barolar Birliği’nin, bir siyasi parti faaliyetine katılması doğru olmaz" diyor.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan Feyzioğlu, "Bundan, tüm toplum zarar görür çünkü, Türkiye Barolar Birliği'nin dile getirdiği her sorun ve her çözüm önerisi siyasi iktidar tarafından ‘bir siyasi parti adına söyleniyor' şeklinde damgalanır" görüşünü dile getirdi.
İyi güzel de Feyzioğlu yıllardır ana muhalefet lideri gibi hareket etmiyor mu? Yargıtay’ın geçmişte bir yıldönümü konuşmasında o zaman Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kürsüde siyaset yaptığı için çileden çıkarmamış mıydı? O zaman da Feyzioğlu Barolar Birliği başkanı değil miydi? O zamandan sonra Feyzioğlu sık sık hükümetin siyasetini eleştirip siyasetçi gibi davranmadı mı?
Hatta 16 Nisan referandumundan önce aktif bir şekilde anayasa değişikliklerine “hayır” kampanyasını tam bir siyasetçi gibi yürütmedi mi? Bu da tepkilere yol açmadı mı?
O zaman şimdi “Barolar Birliği başkanı siyaset yapmaz” dediği zaman kendi kendisi ile çelişmiyor mu?