Dev bir hayal kırıklığı içindeyiz.

Dev bir hayal kırıklığı içindeyiz. Maalesef. Kırgınız, üzgünüz. Bizim gözümüzde ulaşılması gereken bir düzeydeydiniz. Ekonomi, insan hakları, sosyal politikalar ve saire ve saire. Yıllarca çabaladık durduk. Birçok şeyi de sineye çektik.

“Avrupa bitti, yıkıldı” diyenlerden değilim. Biliyorum ki siz 550 milyon kişi dış dünyayı pek de önemsemeden refah içinde yaşıyorsunuz. Bizim de eksikliklerimiz, sorunlarımız var. Ama diyebileceğim tek şey, “Hep biz mi suçluyuz?” arkadaş.

50 yıldır bir medeniyet projesi olarak peşinize düştük. Sonuçta hep çıkmaz sokakla karşılaştık.

Ermeni teröristler diplomatlarımızı öldürdü, biz “Soykırımcı” olduk, suçlu çıktık. Terörle mücadele ettik “Barbar” olduk. Türkiye’de cinayet işleyenleri bile korudunuz. Ekonomi dediniz, kemerleri sıktık. Ama her seferinde Sarkozy’nin sinirli, Merkel’in asık suratıyla karşılaştık.

Birleştirilemeyen aileler, vize kuyrukları, Kıbrıs sorunu, yetersiz gümrük birliği tartışmaları içinde hep bir küçümsendik. Ucuz iş gücümüzü kendi ekonomilerinize destek için kullandınız. İstediniz ki Türklerin ürettikleri Avrupa’ya kolayca girsin, ama bu ürünleri üretenler dışında kalsın. Siz ortak oldunuz, biz Pazar. Her zaman bize sattığınız, aldığınızdan fazla oldu, sesimizi çıkartmadık.

Başka ülkeler sizi sahte raporlarla soydu soğana çevirdi, “Battım” deyip daha da fazla para aldı ama bize vaat ettiğiniz ödemeleri bile yapmadınız. Defalarca genişlediniz aklınıza bile gelmedik.

İstiyorsunuz ki hiç rahatınız bozulmasın.

Sınırımızda savaşlar çıktı, dik durduk. 80 milyonluk ülkemize nüfusun yüzde 5’i kadar 4 milyon mülteci geldi, kapılarımızı açtık. Size kaçan 5 bin gariban için dünyayı ayağa kaldırdınız. Biz “Mülteci kartı” oynuyor olduk. Dişimizden tırnağımızdan artırdığımızı paylaştık, kafanızı bile çevirmediniz. Yollayacağınız üç kuruş için pazarlık ettiniz, şartlar koştunuz.

Biliyoruzki, mülteciler alınmasaydı kötü biz olacaktık ve bizi yine yerin dibine sokacaktınız.

Sonra bizde 15 Temmuz gibi korkunç bir darbe girişimi oldu. Sesiniz bile çıkmadı. Tüm o “demokrasi, insan hakları” laflarını unuttunuz. Darbeye kimi zaman örtülü, kimi zaman açıkça destek verdiniz. Türkiye’nin temelini dinamitleyen, uçakla kendi halkını bombalayan adamlar sizin topraklarınızda. Şimdi gene mi biz suçlu olduk?

Alman Bild gazetesine röportaj veren AB komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Türkiye'de Avrupa'dan yana oldukça büyük bir kesim var, bu kesimi güçlendirmemiz ve onları hayal kırıklığına uğratmamamız gerekir" demiş.

Saptamalarının başlangıç kısmı doğru. Birçok insan Avrupa Birliği’nden yana. Ama ikinci kısım için aynı fikirde değilim. Çünkü çoktan hayal kırıklığına uğramış durumdayız. Bunun telafisi de yakın zamanda ve bu kafayla pek mümkün görünmüyor.