BEYİN YORGUNLUĞUNUN MUCİZEVİ İLACI

Esra KAZANCIBAŞI
Tüm Yazıları
İnsanı en yoran gürültü nedir biliyor musunuz? Kendi iç sesimiz.

İnsanı en yoran gürültü nedir biliyor musunuz? Kendi iç sesimiz. Yani, beynimizde uçuşan düşüncelerin gürültüsü.

“Çocuğum sınavı kazanabilecek mi?” 

“Bankadan kredi mi çeksek!” 

“Babamın biyopsi sonucu ya kanser çıkarsa...”

“Acaba hayatında biri mi var?”

“Şefimin bakışları bana karşı neden negatifleşti? Yoksa, beni gözden mi çıkardı?” 

“Artık bu ilişkinin yürümeyeceğini ona nasıl söyleyeceğim!”

“Bu ay da iş bulamazsam mahvolduk!”

Beynimizi kurt gibi kemiren düşünceler böyle uzayıp gider. Susarken, çoğumuz aslında o an kendimizle konuşuruz. İçsel hesaplaşmamız öyle gürültülü bir diyalogdur ki; bizi fazlasıyla yorgun düşürür. Bazen egomuz ile mantığımız çarpışır, bazen de kalbimiz ile beynimiz. İçimizde fırtınalar kopar. 

ÇATIK KAŞLI, DÜŞÜK OMUZLU MUTSUZ İNSANLAR ORDUSU...

Bir kafede, havaalanında, durakta, vapurda rastladığınız insanlara şöyle bir bakın! Anı yani şimdiyi yaşayan ne kadar az kişi olduğunu göreceksiniz! Çatık kaşları, düşük omuzlarıyla uzaklarda bir noktaya dalıp gidenler... Hüzünlü, öfkeli, umutsuz ya da kırgın bakan gözler... Motorlarla yarışan martıları, parklardaki rengarenk laleleri, Boğaz’ın tepelerini eflatuna boyayan mor salkımları, leylakları, erguvanları değil de; beyinlerinin senaryosuna imza attığı filmi görenler... Mavi gökyüzünde kanat çırpan martıların, bülbüllerin şarkılarını duymayanlar... Yaşadıkları anın sesine karşı sağır olanlar... Beyinlerinin gürültüsüne hapsolanlar...

Ne kadar pozitif bir yapıya sahip olsak da, hepimiz zaman zaman böyle bir ruh hali içine girebiliyoruz. Geçmişi düşünüp hüzünlenen, geleceği aklına getirdiğinde endişelenen ama bugünü hiç yaşamayan milyonlarca mutsuz insan ordusunun bir ferdi olabiliyoruz.

BEYİNSEL DETOKS ÖNERİLERİ...

Beyninizde dans eden binbir düşünce yüzünden ruhunuz daralıyor, kulaklarınız  uğulduyorsa... Hayatın hızına, yaşamın sorumluluklarına yetişme telaşı nedeniyle başınız dönüyorsa... Soru işaretlerinin yarattığı ağırlık yüzünden kafanızı taşıyamadığınızı hissediyorsanız... Biraz durup, soluklanma zamanınız çoktan gelmiş demektir. Peki, beyinsel detoks yapmak nasıl mümkün olur? İşte beyni dinlendirip, yaratıcılığınızı arttıracak ve içinizin mutluluk hissi ile dolmasını sağlayacak öneriler:

. Her gün hiç değilse 30 dakikayı kendinize çok görmeyin. Eğer, “Bu imkansız” diyen milyonlarca kişiden biriyseniz, beyninizde ağırlık yapan düşüncelerden kurtulmanız için günlük 15 dakikalık molaların bile yeterli olacağını unutmayın. 

. Evdeyseniz bu sürede, çocuğunuzdan, eşinizden, annenizden ayrı kalıp, kendinizle başbaşa olmaya çalışın. Çiçekli, rengarenk bahar günlerini fırsat bilip, kahvenizi ya da çayınızı alıp, pencere karşısına geçin ya da balkona çıkın. 

. Eğer, sürekli size seslenen, sizden bir şeyler isteyen aile bireyleri nedeniyle evde beyinsel detoks yapmanız mümkün olmuyorsa, yürüyüş yapmayı deneyin. Yürüyüş bedeninize olduğu kadar, ruh sağlığınıza da iyi gelecektir.

. Beyninizde kopan düşünce fırtınalarını dindirmenin en iyi yollarından biri, nefesinize odaklanmaktır. Sakin bir şekilde soluk alıp vermeniz ve aldığınız her nefesin farkında olmanız sizi sadece şimdiye odaklayacaktır.

.Beyinsel detoks sırasında en sevdiğiniz arkadaşınız bile arasa telefonu açmayın. Unutmayın, bazen susmak, gürültünün sesini kapatmak en iyi meditasyondur. Hatta bu kendi sesiniz bile olsa. Tabii, ideal olan cep telefonunuzu o sırada tamamen kapatmanızdır.

. İsterseniz rahatlatıcı etkisi olan bir müzik de dinleyebilir ya da bir kitap okuyabilirsiniz. 

Beyin dinlenmeden vücut asla dinlenmez! Beyin yorgunluğunun en etkili ilacı da 

her gün 15 dakikalığına bile olsa beynimizi deşarj etmekten geçiyor. Zor değil! Yeter ki, günde 900 saniyelik bir zamanı esirgemeyelim kendimizden.