BAYRAM NEDİR BİLİR MİSİN?

Dr. İlhami FINDIKÇI
Tüm Yazıları
Gelin bayramın anlam derinliğine doğru bir yolculuğa çıkalım. İnandıklarımız, akıl ettiklerimiz, davranışlarımız ve yaşadıklarımız arasında derinleşen uçurumu, bayramın coşkusuyla nasıl aşacağımıza ve bayramı nasıl hak edeceğimize odaklanalım.

Zira milli ve dini günlerin kutlandığı, birlik, beraberlik, paylaşma, coşku ve sevincin öne çıktığı bayram günlerini vesile edinip kendimizi nazara vermek ve aynadaki aksimizle yüzleşmek bize iyi gelecektir.

Akıl ile inancı, logos ile mitosu, duygu ile düşünceyi, yer ile göğü, sanat ile bilimi, peygamber ile filozofu, madde ile manayı, anlam ile açıklamayı, iman ile ameli, dişi ile erkeği, canlı ile cansızı, eksi ile artıyı, gördüğümüz ile göremediğimizi, imge ile usu… Kısacası âdem ile âlem arasındaki irtibatı bir bütün olarak görmeye bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.  

Kalbin Genişlemesidir Bayram

Bayram; kendimizi bilme yolculuğunun neresinde olduğumuza kafa yormaktır her şeyden önce. Elimizdeki mal, mülk ve zenginlikten önce varlık âlemindeki biricikliğimizin farkına varmanın dayanılmaz coşkusudur. Bayram; kalbimizin biyolojik canlılığa hayat veren bir pompa olmasıyla yetinmeyip kalbi, mana hayatımıza can veren bir çekim merkezine, gönle dönüştürmektir. Daha fazla sevmeye odaklanan kalbin genişlemesidir bayram.

Bayram; her nerede ve hangi şartlarda olursak olalım, hırsı, saldırganlığı, benliği, zulmü, şiddeti terk ederek davranışlarımızı kontrol edebilmektir. Görünür alanlar kadar görünmez alanlarda da kendine egemen olabilmektir. İster dağ başında ister metropolün kalabalığında olsun kamu ahlakını en ileri düzeyde gözetmek ve başkasına rahatlık vermenin sevincini tüm hücrelerinde hissetmektir.

Gücünü; varlık, siyaset, yetki, statü ve konumundan önce insan olmaktan alan ve insani değerleri zedelememek için özel bir çaba harcamaktır bayram. Devlet, bayrak, memleket sevdasını, şahsi siyaset kariyerinin üstünde görmeyi, söz ve söylemin ötesinde davranışa geçirmiş olmanın mutluluğudur bayram.

Yavaş anlayan öğrencisine biraz daha zaman ayıran öğretmenin, hastasını semptomlar ve kâğıttaki verilerin ötesinde insan olarak görebilen hekimin, başkasının duvarını kendi duvarı hassasiyetiyle ören ustanın, her Cuma günü kendisine misafir olan cemaatin gözlerinin içine bakarak onları gerçekten aydınlatmanın heyecanı ile didinen imamın gönül ferahlığıdır bayram. Adaleti, hak derdiyle dağıtan hâkimin, trafikte diğerlerini hoş görebilen sürücünün, eşinin gözlerinin içinde kaybolabilen karı - kocanın, liderliği hizmetkâr olma derdiyle yapan yöneticinin, isteyene el uzatanın hissettiği coşkunun adıdır bayram.

Zihinsel Ataleti Aşmak

Yetimi, kimsesizi, aç kalanı, hastayı, mağduru, dertliyi, yalnızı görebilmek, dokunabilmek, onlarla hemhal olmanın, onlara umut olmanın keyfidir bayram. Ailenin yaşlılarıyla aynı evde, birlikte yaşamak ve onları evin büyükleri olarak hayata katmanın sevincidir.

Bayram; yer ile uçsuz bucaksız göğün arasında dolaşan insanın, vahiy ile aklı buluşturmasının adıdır. Yaşadığımız ile inandığımızı birlemenin, kurum bağlayan zihinsel ataleti aşmanın, araştırmanın ve soru sormanın hazzını yaşamaktır.

Bayram; bireyleri seri üretim yahut seri tüketim aracı olarak ‘şey’lere dönüştürmeyi bırakarak, insan olma erdemini yeniden ve bir daha yakalamanın sevincidir. İnsandaki ebedi var olma isteğinin, faniliğe yenik düşeceğini kabul etmenin, teslim olmanın özgürlüğünü yaşamanın, ahlak ile adaleti hayatın merkezine koyabilmenin haklı gururudur.

Ve nihayet bayram; semaya açılan bir çift ele eşlik eden gözyaşlarında, madde ile manayı buluşturmanın heyecanında, evrende işgal ettiğimiz yerin hakkını veren ahengimizde saklıdır. Hayatı bir iyilik bahçesine çevirerek onun bahçıvanı olmanın, hayatı bir iyilik davasına dönüştürerek bu davanın mücadelecisi olmanın heyecanıdır bayram.