BATI'NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ

Prof. Dr. Fahri ERENEL
Tüm Yazıları
Ukrayna'nın Rusya'nın kontrolü altına girmesi umurlarında değil. Yalanın siyasetini bütün hızları ile uyguluyorlar.

Ukrayna’nın Rusya’nın kontrolü altına girmesi umurlarında değil. Yalanın siyasetini bütün hızları ile uyguluyorlar. Onlar için Ukrayna’nın bir Irak, Afganistan ve Suriye’den farkı yok. Sözler/belgeler suya yazılmaya devam ediliyor.

2008 yılında yapılan  Bükreş zirvesinde Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya üyeliğine alınmasını, Rusya’yı kızdırırız korkusu ile Almanya ve Fransa’nın karşı çıkması ile günümüze kadar hiçbir ilerleme kaydetmeden bekleten Batılılar, Rusya’ya karşı bugün sergilemeye çalıştıkları duruşu, neden 14 yıl boyunca gerçekleştirmediklerini öncelikle açıklamalılar. NATO’ya almadıkları gibi bir stratejiye dayanmayan, birbirinden kopuk silah ve mühimmat yardımında bulunmalarını, etkisi bile şüpheli füze/mühimmat gönderme kararlarını,para yardımı ile yaptıkları Ukrayna acaba biraz daha fazla dayanabilir mi? Bu arada Rusya barış masasına çekilebilir mi, düşünceleri etrafında şekillendiğini dikkate almak gerekir.

Avrupalılar Ukrayna’ya sözde yardım için ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Almanya, Rus yapımı Strela uçaksavar füzesi göndereceğini açıkladı. Bu füzelerin 35 yıllık ve Almanya Demokratik Cumhuriyeti'nin Ulusal Halk Ordusu’na ait olduğu, yapılan ilk kontrollerde füzelerin çalışır durumda olmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. Diğer silah ve mühimmat yardımı içinde aynı durum söz konusu olabilir. Bu silah ve mühümmat ülkelerin stoklarından verilmektedir. Hiçbir ülke kendi savunması için gerekli olan silah ve mühimmatı büyük müktarlarda bir başka ülkeye vermez. Büyük bir kısmında Strela füzelerinde ki sorunlarla karşılaşılması muhtemeldir. Bu ülkelerin Silahlı Kuvvetleri’nin yardım adı altında aslında envanterlerindeki sorunlu mühimmatları göndermekte olup olmadıları araştırılması gereken bir konudur. Batı’nın kirli yüzünü gösteren bir senaryodur bu.

CAN SİMİDİ

Savaş ile Macron’un yerlerde sürünen itibarı son çıkışları ile yükselerek kaybedeceğine kesin gözü ile bakılan seçimlere yeniden ortak olmasını sağlamış, İngiltere Başbakanı Johnson’un başta, düzenlediği yılbaşı partisi olmak üzere iç politikada başı ciddi dertte iken söylemleri ile itibarını yükseltmesi, kamuoylarının bu konuları ikinci plana atarak Rusya işgaline odaklanması, koltukları sarsılmaya başlayan Avrupalı liderlere adeta can simidi olmuştur. 

2008 yılında Gürcistan’a Rusya’nın müdahalesinde, Kırım’ın işgalinde, Donetsk ve Lugansk bölgelerinin kontrol altına alınmasında birkaç kınama ve yaptırım dışında kolunu kıpırdatmayan Batı birden neden şahin kesilmiştir? sorusunun cevabı açıktır. Sıranın kendilerine geldiğini, savaşın sıcak nefesini enselerinde hissetmeye başladıkları için elbet.Henüz doğal gaz akışı sağlanmamış olan Kuzey Akım-2, açılamaz diyen Almanya, neden doğal gaz akışı devam eden Kuzey Akım-1 üzerinde yaptırım kararı almaz? Swift konusunda Rusya’yı sistemden çıkarma kararı alırken Kuzey Akımı-1 ‘den sevk edilen gaz karşılığı Rusya’ya ödeme yapmaya neden devam ederler? Bunun gibi açıklanması gerekn çok soru mevcuttur.

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nin veto hakkına sahip bir üyesi olarak siyasi, Ukrayna’nın 14 yıldır NATO üyeliği konusunda oyalanmasının sağladığı askeri ayrıcalığa sahip olarak faaliyetlerine durmadan devam ediyor. Ayrıca, batının sözde liderlerinin tarihe not düşülen çelişkili ifadeleri bu ayrıcalıklara katkı sağlamaya devam ediyor.

06 Şubat 2022; ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Beyaz Saray'da bir araya geldi ve görüşme sonrası Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında, gündemlerinde Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik tehdidine karşı ortak bir tutum sergilemek olduğunu,”Rusya, Ukrayna'yı daha fazla işgal kararı alırsa, biz (karşılık vermeye) ortaklaşa hazırız, tüm NATO hazır.” dedi.

25 Şubat 2022; Biden Amerikan askerlerini hiçbir koşul altında Ukrayna'ya göndermeyeceğini açıkladı. Daha da öteye giderek, ülkede askeri danışman ve gözlemci olarak görev yapan birlikleri de geri çekti.

01 Mart 2022; NATO Genel Sekreteri Stoltenberg; NATO çatışmanın parçası olmayacak. NATO, Ukrayna’ya asker göndermeyecek veya Ukrayna hava sahasında uçak uçurmayacak.

04 Mart 2022; ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya ile bir savaş riski taşıması nedeniyle Ukrayna'da uçuşa yasak bölgenin oluşturulmasının mümkün olmadığının altını çizdi.

ÖLÜMLERİN SUÇLUSU

Ukrayna Devlet Başkanı bu durumun farkında. Batının başta ABD olmak üzere kandırıldığını görüyor. Söylemleri ile bunu ifade ediyor. 14 yıldır Ukrayna’yı kapı önünde bekleten NATO’yu ölümlerin suçlusu olarak açıklıyor.

Diğer taraftan AB üyeliği için de başvuruda bulunan Ukrayna’ya yeşil ışık yakılmadı ve asla da yakılmayacaktır. Aşağıdaki ifadeler bu durumu açıklar niteliktedir.

“Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ülkesinin AB’ye katılımı için başvuru dilekçesini imzalayıp hemen Brüksel’e göndermesinin ardından bu kez AB’den bu sürecin kısa sürede olmayacağı yolunda açıklamalar geldi.AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Kiev’in üyeliği konusunda “AB içinde farklı fikirler ve hassasiyetler olduğunu” söylerken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell üyeliğin şu anda gündemde olmadığını belirterek, çok daha acil, pratik konulara bakılması gerektiğini söyledi.”

NATO, kendi içinde de karar almakta ve strateji üretmekte zorlanmaktadır. Litvanya, NATO anlaşmasının 4'üncü maddesinin uygulamaya geçirilmesini resmi olarak talep etmiştir. NATO'nun bu maddesinde "Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır" ifadeleri yer almaktadır. Bu maddenin uygulanması demek, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu NATO üyelerinin Ukrayna krizinde resmi olarak ortak  bir tutum benimsemesi demektir.

NATO'da 4'üncü madde uyarınca olası bir tehlike üzerine resmi istişareler başlatması çok sık rastlanan bir durum değildir. Son olarak Suriye’de askerlerimizin şehit edilmesi üzerine Türkiye bu konuda talepte bulunmuştur. Türkiye'nin talebiyle NATO üyeleri istişarelerde bulunduysa da bu konuda harekete geçme kararı alınmamıştır.Neden? Hem kendilerine uzak bir bölge olması,savaşı enselerinde hissetmemeleri hem de yine karşılarında Rusya’nın oluşu karara varmalarında elbette etken olmuştur. Yani yine ikiyüzlü davranmışlardır.

Şartların oluşması halinde; NATO’nun olağanüstü bir toplantı ile 4 ncü maddesini devreye sokması, 5’inci  maddesini Rusya’ya karşı harekatta bulunmasına imkan verecek şekilde esnetmesi her zaman için mümkündür. Bu maddeye göre NATO'ya üye herhangi bir ülkeye saldırı olduğu takdirde, bu saldırı tüm NATO üyesi ülkelere yapılmış sayılmaktadır. Bu madde, NATO tarihinde ilk kez ABD'ye yönelik 11 Eylül 2011 saldırıları sonrasında uygulanmış ve oluşturulan uluslararası koalisyon, ABD'nin öncülüğünde Afganistan'a uzun yıllar sürecek bir operasyon başlatmıştır.

Ukrayna Ordusu ve halkı direnmeye devam ediyor. Ukrayna asla teslim olmayacak, belki de tarih yazacaklardır. Rusya ülkenin belirli bir bölgesi veya tamamında kontrolü sağlayabilir. Ancak, Rusya açısından da bu kolay olmayacaktır. Zaman Rusya’nın aleyhine işleyecektir. Direniş giderek artacaktır. Ukrayna’nın alt yapısının zarar görmesinin ve ülkenin tamının kontrolünün maliyeti Rusya için yüksek olacaktır. Rus ekonomisi, yaptırımları da dikkate aldığımızda bu askeri faaliyeti çok uzun süre desteklemeyecektir.

Ancak, Rusya’nın Ukrayna’da oyun değiştirici güçlerini/silahlarını henüz kullanmadığı bir gerçektir. Ayrıca, ABD veya NATO’nun Rusya’nın yıpranmasını bekledikleri ve Rusya’nın hassas yani Batılılar tarafından istismar edilecek yönlerinin arttığı bir zaman diliminde müdahale de bulunabileceklerini dikkate alarak planlarını yaptığı stratejik güçlerini sahaya sürmediği gözlerden uzak tutulmamalıdır.