Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin 25 Temmuz'da yapmayı planladığı referandum hem Irak Kürtleri için, hem Irak için hem de bölgemiz için tam bir felakete dönüşebilir…

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin 25 Temmuz’da yapmayı planladığı referandum hem Irak Kürtleri için, hem Irak için hem de bölgemiz için tam bir felakete dönüşebilir… Onun için IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin biran evvel bu sevdadan vazgeçmesi ve biran evvel bu referandumu en azından ertelediğini açıklaması gerekiyor…

Bu işin Irak’ta yaşayan Kürtler için tam bir felakete dönüşeceğini gören Kürtlerin sayısı gün geçtikçe artıyor… Süleymaniye’deki güçlü Goran Hareketi böyle bir adımın karşısında olduğunu açıkça beyan ederken Celal Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) önde gelenleri de kaygılarını gizlemiyorlar…

Ama tabii ki bir de madalyonun öbür yüzü var. Irak Kürt yönetimini böyle bir adım atmaya zorlayan şartlara da bakmak lazım…

Şii Arap yönetimindeki Bağdat merkezi hükümetinin yıllardır süren olumsuz tutumu yalnız Sünni Arapları önce El Kaide’nin sonra da DEAŞ’ın kucağına atmakla kalmadı Kürtleri de çileden çıkarıp çaresizlik içinde referandum gibi taleplere itti… Kürtlere para verme, petrol satmalarını önle, onları maddi bakımdan süründür ve çaresizliğe it sonrada “gelin beraber yaşayalım” de.

Tabii ki hepimiz, bilhassa Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasını istiyor ve bunda da haklı. Ama o zaman birilerinin Bağdat üzerindeki nüfuslarını kullanarak artık onların da Sünnileri kabul etmeleri ve Arapların ve Kürtlerin de bu ülkenin parçaları olduğunu gereğini yapmaları gerekiyor…

Barzani’ye çıkış yolu göstermeden halkının çok istediği ama esasında ne anlama geldiğini anlamadığı bu referandumdan vazgeçmesini sağlamak zor…

Bunun yanında bir gün Irak dağılırsa ve Barzani Türkiye’ye dönüp “sen ağabeysin, şimdi ne yapayım, devlet ilan edeyim mi?” diye sorarsa bunun da cevabını verecek durumda olmamız gerekiyor…