AVRUPA'DA İSTEMEDİĞİNİZİ TÜRKİYE'DE NİYE YAPIYORSUNUZ?

Ozan CEYHUN 11 May 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
2017 yılında Almanya'da federal parlamento seçimi öncesi dönemde neredeyse tüm seçime katılan partilerin Almanya iç politikasında çok Türkiye üzerine ve Türkiye karşıtı söylevler ile oy avcılığına çıkmalarını Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haklı olarak eleştirmiş ve Türkiye kökenli seçmenlere "Türkiye düşmanlığı yapanlara oy vermeyin" çağrısı yapmıştı.

Bu haklı tepkiye karşı Almanya’daki siyasi partiler maalesef hak etmediği şekilde tavır almışlardı. Türkiye, Almanya’nın iç işlerine karışmakla suçlandı. Almanya seçimlerine “Türkiye’nin müdahale ettiği” gibisinden iddialar oraya atıldı. Bu bahane edilerek Alman turistlere “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı yapıldı.

Aynı şekilde Hollanda ve Avusturya seçimleri esnasında da Türkiye’nin Türkiye kökenli seçmenlere yönelik bir çağrı yapması korkusu sürekli dile getirildi. Oysa Türkiye seçimlere hiç müdahale etmedi. Sadece haklı olarak Türkiye düşmanlığı yapanlara ve “kafatasçı” ırkçı partilere karşı vatandaşlarını uyardı. Türkiye, Türkiye kökenli seçmenlerin AB değerlerine sahip çıkmaları dışında hiç bir beklenti içinde olmadı.

Ancak sürekli karışmadığı halde seçimlere karışmak ile suçlandı.

Ancak nedense Türkiye’yi kendi ulusal seçimlerine karışmakla suçlayan ülkeler, Türkiye’deki temsilcilikleri, sırt çantalı ya da sırt çantasız farklı kurum görevlileri ve bol sayıda gazetecileri ile sürekli Türkiye’deki seçimlere müdahale etmekteler. Bu ülkelerin siyasi partileri sürekli Türkiye’de seçmenlere yönelik “AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçmeyin” çağrıları yapmaktalar. Özellikle Türkiye kökenli seçmenlerin AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermemesi için her türlü müdahaleye başvurmayı kendileri için bir hak olarak görmekteler.

Türkiye’deki seçimlere yönelik propagandayı yasakladıklarını ilan ediyorlar. Ancak bu yasak sadece AK Parti için geçerli oluyor. CHP, İyi Parti ya da SP gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olan partiler için yapılan hiç bir çalışma yasağa rağmen engellenmiyor. Hele PKK terör örgütünü desteklediğini açıkça beyan eden bu terör örgütünün sözcülüğünü yapan HDP için bir çok ülke ve kentte bizzat o ülkelerin partileri, politikacıları ve yerel yöneticileri propaganda yapıyorlar. HDP için hiç bir yasak yok.

Bu nasıl bir demokrasi anlayışı? Bu nasıl bir çifte standart?

Türkiye’de seçmenlerin demokratik haklarını kullanarak özgürce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi seçmeleri her olanağını bulduklarında demokrasiden bahseden bazı Avrupa ülkelerini çok rahatsız etmekte.

Bu nedenle Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’a karşı başarılı olacağına inandıkları adayları çıkarmaya ve partileri teşvik etmeye çalışıyorlar.

Avrupalı bazı çevreler ortaya çıkacağını ve yakalanmayacaklarını bilseler neredeyse seçmenlere “para” dağıtacaklar sırf Recep Tayyip Erdoğan seçilmesin diye! Bu yöntem benzeri bir şekilde Kıbrıs’ta bir referandumda uygulanmıştı.

Kendi ülkelerinde seçim olduğunda en ufak bir eleştiriyi bile “müdahale olarak” gören ve kıyameti koparanlar Türkiye’de seçim olduğunda bırakın eleştirmeyi neredeyse miting meydanlarında konuşmaları kendileri yapacaklar. AB üyesi ülkelerin Türkiye’deki seçimleri manipüle etme çabaları aslında Türkiye’de insanların AB’ye daha fazla tepkili olmasına neden olmakta ve AB karşıtlığını kışkırtmakta.

Bir yandan Türkiye’nin ekonomisin sabote ederek ve bu şekilde seçmenleri ürkütmeyi amaçlayarak diğer yandan “seçim güvenliği” olmadığı ya da “sonucun adil olmayacağı” gibisinden yalanlarla algı operasyonu yaparak kafaları karıştırarak oyların hedefini şaşırtma çabaları aslında ters tepiyor.

Türkiye’de seçmenler ülkelerinin bağımsızlığını yok etme amaçlı bu çabaların asıl hedefinin Türkiye’nin sosyal, demokratik ve güçlü bir ülke olmasının engellenmesi olduğunu çok iyi bilmekteler.

Türkiye kökenli seçmenler yaşadıkları Avrupa ülkelerinde özellikle medya üzerinden seçimlere yönelik algı operasyonlarını ibretle izlemekteler. Sırf bu nedenle AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan daha fazla oy alacak.

Yani kısacası kendi ülkenizde istemediklerinizi Türkiye’ye reva görenler bir kez daha amaçlarına ulaşamayacaklar.