Geçtiğimiz haftaki yazımda; IV. Avrupa Ekoturizm Konferansı’nın yapılacak olduğunu ve kapsamını gazetemizde yazmıştım. Konferans, 17-18 Nisan tarihleri arasında Safranbolu’da başarılı bir şekilde gerçekleşti. 

Karabük Üniversitesi, Safranbolu Turizm Fakültesi’nin ev sahipliğinde, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen konferansta, başta konferansın başkanlığını yapan Doç. Dr. Nuray Türker’i ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. 

Ekoturizm nedir?

Bir kez daha tekrar etmekte fayda var; ekoturizm, bir bölgenin doğal ve kültürel değerleri koruyarak turizm amaçlı kullanmasını öngören sürdürülebilir bir kırsal kalkınma projesinin kısa adıdır. Yani, kırsal kalkınmanın temeli oluşturan tarım ve hayvancılığın dışında en önemli iştiraklerden biri de turizmdir ama doğal ve kültürel değerlere saygılı olan ekoturizmdir. 

Konferansın satır başları

Konferans, her toplantıda olduğu gibi, selamlama ve bilgilendirme konuşmaları ile başladı. Bu konuşmaların ardından sunumdan önce yönetmenliğini yaptığım ‘Bir Ormana En Çok Hangi Renk Yakışır’ belgesel film gösterildi. Daha sonra iki güne yayılmış bir şekilde konferansın ana temasına uygun olarak seçilen 58 bildiri sunuldu. Sunumlarda, anında çeviri yöntemi yapılarak farklı dillerden ve ülkelerden katılımcıların ve izleyicilerin bildirileri anlama imkânı sağlandı.

Türkiye'de Ekoturizm Uygulamaları

Oturum başkanlığını yaptığım çevreye duyarlı çalışmaları ile ekoturizmin

gelişmesine katkı sağlayan çeşitli sektörlerden uygulamacıların katıldığı panel ‘Türkiye'de Ekoturizm Uygulamaları’ başlığı altında gerçekleşti. Konferansının ilk günü, 5 konuşmacı ile 2 saat süren panel, deneyimsel yaklaşımlardan kaynaklanan tecrübelerin samimi ortamda sunulması ile çok ilgi gördü.

Mehmet Cantürk: Bir Konakta Ekomüze Deneyimi ve Ekoturizm

Panel; ‘Bolu’da Tarihi Bir Konakta Ekomüze Deneyimi ve Ekoturizm’ konu başlığında Mehmet Cantürk’ün sunumu ile başladı. Mudurnu Kent Konseyi eski başkanı olan Cantürk, sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesinin önemi üzerine vurgu yaptı. Mudurnu’da konak işletmecisi olan Cantürk, eşi ile birlikte eski dönem Mudurnu’ya özgü yaşam kuralları ile misafir ağırladıklarını belitti. Misafir ağırlamanın en önemli taraflarından birinin yemek olduğu için, yöre yemeklerini misafirlerine sunduklarını ve yemek sunumlarının vazgeçilmez olduğunu anlattı.

İhsan Karadayı: Yöreye Özel Yaklaşımlar

Daha sonra, ‘İznik-Bursa Turizm Potansiyelinin Harekete Geçirilmesinde Yöreye Özel Yaklaşımlar’ sunumu ile İhsan Karadayı söz aldı. Karadayı, eşi ile birlikte çocuklarını İznik gibi küçük bir Anadolu kasabasında büyütmek istedikleri için mühendislik mesleklerini bir kenara bırakıp aile işletmesi kurduklarını bildirdi. İznik ve çevresinde yöreye özgü yaşam biçimini misafirlerine paylaşmak istedikleri için konaklama ve yemek imkânı sunmanın dışında iyi bir gezi ve yaşam biçimi için misafirlerine rehber olma görevi sunduklarının da altını çizdi.

Mustafa Çağır: Ersizlerdere ve Ekoturizm

Panelin en ilgi çeken sunumlarından bir de Mustafa Çağır’ın ‘Kastamonu Küre Ersizlerdere ve Ekoturizm’ sunumu oldu. Paneli izleyenler; kendine özgü sunumu ile memleketi için çabalayan bir insan gördüler karşılarında, çabalayan ama olumsuzluklar karşısında yılmayan bir Anadolu insanı. Ticari kaygılar taşımadan yörenin doğal ve kültürel değerlerini önce koruyan ve kollayan, daha sonra gelecek kuşaklara aktarmak isteyen ve finalde ekoturizm olgusu ile tüm dünya ile paylaşılan bir değer yaratmanın peşinde bir plandan bahsetti Mustafa Çağır. Aslında tüm Anadolu insanı Mustafa Çağır’ın bu çabasını bilmeli ve sesine kulak vermeli.

Sedat Karaaslan: Yuvacık Havzası’nda Yeşil Adımlar

 Panel bitiminden sonra, sunum yapan akademisyenlerin en çok vurgu yaptıkları sunum Karaaslan’dan geldi. Karaaslan, 1990’lı yılların ortalarında başlayan ekoturizm faaliyetlerini nasıl taçlandırdığını anlattı. Sanayi kenti olarak bilinen Kocaeli’nin en tanınmış turizmcisi olmayı nasıl başardığının ipuçlarını kendine has sunumu ile yaptı. Yuvacık Havzası’nda ticaretten çok misafir ağırlamanın vermiş olduğu gururdan bahsetti. İnsanların yüzünde gülümsemeyi görmek istediği, mutlu insanlar görmek istediği için turizmi seçtiğini belirtti. Tesisine dışarıdan gelen veya bırakılan kedi ve köpekler için özel olarak yemek yaptırdığından bahsetti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2005 yılında başlatmış olduğu sürdürülebilir doğa turizm projesinin başarısı sonucunda ülkemizde en çok yürüyüş guruplarının Kocaeli’ye geldiğini ve ilginin giderek arttığından bahsetti.

Nergiz Belen: Doğanbey köyleri Örneği

Panelin son konuşmacısı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü adına ‘Korunan Alanlarda Kırsal Kalkınmanın Desteklenmesi İçin Ekoköy Uygulamaları: Doğanbey köyleri Örneği’ sunumu ile Nergiz Belen oldu. Nergiz Hanım’ın konuşması son olmasına ve panelin kesintisiz 2 saat sürmesine karşın ilgi ile izlendi. Nergiz Belen, akıcı ve hızlı sunumu ile Doğanbey köyleri örneğini katılımcılara anlattı.

Sunumlardan öğrendiğim

Nuray Hocam bana, ekoturizm konferansı kapsamında ülkemizden ekoturizm konusunda iyi örnekleri bulup katılımcılara anlatalım dediğinde aklıma ilk gelen arkadaşlarımı önermiştim. Bu önerileri çoğaltmak mümkün ama bu arkadaşlarımın ülkemiz için ekoturizm konusunda bir şans olduğunu düşünüyorum. Tüm uygulamacılar kendi işyerinin çalışanı ve çevresinde duruşu olan insanlar. Ekoturizmin gelişmesi için öncelikle sorumluluk sahibi, bilgili, cesur, merhametli, sivil toplumcu, çevreci ve kültürlü insanlara ihtiyaç var. Ekoturizm parası olanın değil, bilgisi ve becerisi olanın işi. Ekoturizm, ülkemiz turizmi için yaşamsal öneme sahip bir olgu.  

Türkiye’de Ekoturizmin Gelişmesi

Oturum Başkanlığını Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Suat Çabuk’un yaptığı Türkiye'de ekoturizmin geleceğinin tartışıldığı farklı kurum ve sektörlerden paydaşların  katıldığı ‘Türkiye'de Ekoturizmin Gelişmesi için Yol Haritası Ne Olmalı?’ başlıklı panelde ‘Türkiye'de Ekoturizmin Gelişmeme Nedenleri Üzerine bir Sorgulama’ isimli bir sunum yaptım. Ayrıca bana ayrılan süre içerisinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı, II. Bölge Müdürlüğü, Bursa Şubesi adına hazırlamış olduğum ve yönetmenliğini yaptığım Sadağı Kanyonu isimli belgesel filmi de iyi bir örnek olarak sundum. Aynı panelde benim dışımda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü adına ‘Korunan Alanlarda Tabiat Turizminin Geliştirilmesi’ isimli sunumu ile Tülay Şahin, Başkent Üniversitesi’nden ‘Ekoturizm Üzerine Ana Akım Yaklaşımlarının Eleştirel Değerlendirilmesi’ isimli sunumu ile Prof. Dr. Nazmiye Erdoğan’ında sunumları oldu.

KUTU (Sayfada yer kaldı ise)

Organizasyon Komitesi

Onursal başkanlığını Prof. Dr. Refik Polat’ın yapmış olduğu konferansın başkanlığını Doç. Dr. Nuray Türker yaptı. Organizasyon komitesinde; Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Hakan Cengiz, Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Nurettin Ayaz, Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Ayşe Kurtlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nde görevli Nihan Yenilmez Arpa yaptı.

Bilimsel Komite

Konferansın bilimsel komitesinde; Almanya Göttingen Üniversitesi’nden Renate Bürger-Arndt, Amerika Birleşik Devletleri Nevada Üniversitesi’nden Şeyhmus Baloğlu, İsveç Lund Üniversitesi’nden Staffan Bensch, Amerika Birleşik Devletleri Florida Üniversitesi’nden Cihan Çobanoğlu, İngiltere University of Reading’den Yüksel Ekinci, Başkent Üniversitesi’nden Nazmiye Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Washington State Üniversitesi’nden Doğan Gürsoy, Erciyes Üniversitesi’nden Kurtuluş Karamustafa, Amerika Birleşik Devletleri University of Central Florida’dan Fevzi Okumuş, Gazi Üniversitesi’nden Yüksel Öztürk ve Muharrem Tuna, Kuveyt Gulf University for Science and Technology’den Yvette Reisinger, Almanya Ruhr-Universitat Bochum’dan Ünsal Yalçın, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi’nden Faruk Alaeddinoğlu, Kırgızistan Manas Üniversitesi’nden Barış Erdem, Kastamonu Üniversitesi’nden Sevgi Öztürk, Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi’nden Aktolkin Abubakırova ve Fatih Türkmen,, Karabük Üniversitesi’nden Murat Alan, Nurettin Ayaz, Ufuk Coşkun, Yasin Dönmez ve Cumhur Güngöroğlu, İngiltere Sheffield Hallam University’den Annie Chen, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Oğuz Diker, Uşak Üniversitesi’nden Önder Deniz, Polonya Warsaw University of Life Sciences’den Ewa Ferens ve Anna Kloczko-Gajewska bulundu.