2020 yılına geldiğimizde tüm dünya ile olduğu gibi pandemi Türkiye ve Avrupa Birliği arasında iletişimi de arttırdı. O dönemde Türkiye’yi birdenbire genişleme komiseri bakanı aradı. Ardından Borrell aradı, Van Der Leyen aradı hatırlayacaksınız, hemen o dönemde aşı zirveleri yapıldı ve Kovid-19 ile mücadele zirveleri yapıldı.

Avrupa Birliği aday ülkelere bir takım fon önerilerinde bulundu. Yeşil hatlar devreye girdi ve başlangıçta biz dedik ki; iyi bir şey bu bizi yakınlaştıracak ama son dönemde böyle olmadığını gördük. Şu açıdan olmadı; bir taraftan artısı da var, eksisi de var bu devam eden bir süreç oldu. Toplam sonucu asıl ileride göreceğiz.

Pandeminin bir yararı şu oldu; tedarik sürecinde kırılmalar yaşandı ve Avrupa dedi ki; ben bana daha yakın coğrafyalara yatırım yapmam lazım yani ya kendi içime ya da bana en yakın coğrafyaya ve bu kriz ortamına rağmen Türkiye'ye yabancı sermaye girişi halen devam etti.  

Pandeminin bize verdiği şöyle bir avantaj oldu; sağlık sistemi birçok Avrupa ülkesine göre daha hazırdık ve pandeminin ilk başlarındaki haftalarda, aylarda maske ihraç eden, önlük ihraç edebilen ülke konumunda olması Türkiye'nin elini çok güçlendirdi. Türkiye'nin aslında yumuşak gücü birçok Avrupa ülkesinde görüldü, yani İspanya'ya ilk yardımı gönderen yine biz olduk, bu tabii olumlu bir mesaj oldu.

Türkiye daha Avrupa Birliği üyesi olmadan bunları yaparken Türkiye'yi Avrupa Birliği’ne üye yaparsanız neler olur, birlikte bakalım. Ortadoğu, Akdeniz, Karadeniz, Orta Asya bütün bölgelere ulaşımları artar. Hem ticari olarak hem dış politika olarak güvenlik ve savunmanızı da sizinle beraber hareket eden bir Türkiye ortaya çıkar. Bunu başka hiçbir ülke sağlayamaz. Yatırım hacmi ortada artı şu an Avrupa Birliği'nin, engel olarak gördüğü, endişe kaynağı olarak gördüğü konu din konusu halkın büyük bir kesimi Müslüman olan bir Türkiye'nin AB'ye üye olması, hem Avrupa içindeki Müslümanların bulunduğu ülkeye entegrasyonunu hızlandırır aynı zamanda Avrupa Birliği'nin İslam Dünyasına doğuya ulaşmasında, doğu ile barışmasında çok ciddi bir etken olur. Yani bunu sağlayan başka aday bir ülke yok. Tüm bunlara bakarak Türkiye'den başka Avrupa Birliği'ne katkıda bulunacak başka bir üyelik yok. Yani güvenlikten savunmaya, ticaretten çevreye, hatta sağlıktan ne bileyim spora kadar Türkiye kadar AB'ye katkıda bulunacak başka bir aday ülke yok.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gündemde olan konu başlıklarına bakarsak Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz, terörün tanımındaki farklılıklar, Türkiye’nin sınır ötesindeki güvenlik operasyonlarına itirazlar, Fransa gibi ülkelerle yaşanan çıkar çatışmaları, özellikle Suriyeli sığınmacılar ve Türkiye’ye yönelik demokrasi insan hakları ihlali iddiaları. Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya devam ediyor. Evet Türkiye'nin üyeliği belki karmaşık ve fazla sorgulanıyor ama gerçekleştiği zaman Türkiye'nin üyeliği Avrupa Birliği için diğer ülkelerden daha yararlı, daha anlamlı bir üyelik olacak. Türkiye sadece AB'ye değil, ötesine de katkıda bulunacak tek üyelik olacak. Yani Avrupa Birliği’nin Türkiye'yi üye yapmaktan başka çaresi yok.