​ARAPÇA KİTAP VE KÜLTÜR GÜNLERİ

Mahmut BIYIKLI 16 Şub 2017

Mahmut BIYIKLI
Tüm Yazıları
İstanbul sayısız güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Şehirde birbirinden önemli sanat faaliyetleri gerçekleşiyor.

İstanbul sayısız güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Şehirde birbirinden önemli sanat faaliyetleri gerçekleşiyor. Belediyeler, sivil toplum örgütleri kıymetli çalışmalara imza atıyor. Organizesinde bulunduğum ya da davetli olduğum programların çoğunda samimi gayretlere şahitlik ediyorum. Bahanelere sığınmadan, alkış beklemeden idealleri uğruna çalışan kültür savaşçılarını kutlamak gerekiyor.  Kültürde niye yokuz tartışmasından uzak durup, kültürde mutlaka var olmalıyız gayretiyle çalışan isimsiz kahramanlar güzelleştiriyor şehirlerimizi.

Bu hafta İstanbullulara yine yoğun emek mahsulü bir güzellik sunulacak. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, Haşimi Yayınları ve Sultanahmet Vakfı işbirliğiyle düzenlenen "2. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri" 17-26 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu özgün etkinliğin İstanbul’da yapılmasının ayrı bir önemi var. İstanbul yıllarca medeniyetlere başkentlik yaptı. Arapça da bir medeniyet dili. Vahiy dili. İlim dili, kültür ve sanat dili. Dolayısıyla kültür ve sanat dili olan Arapçayı, Arapça eserleri, İstanbul’da kitapseverlerle buluşturmak, gerçekten takdire şayan bir gayret.

Arapça Kitap ve Kültür Günleri, geç kalınmış ve anlamı derin bir çalışma. Arap baharından itibaren artık Araplar gibi Arapça da ülkemizin gerçeklerinden birisi. Türkiye Edirne'den Kars'a kadar olan sınırlar içinde siyaset ve hedef belirleme ufkunu çoktan aştı. Ortadoğu olarak adlandırılan bölgenin siyasi geleceği gibi kültürel geleceği de İstanbul'da şekillenecek. Bu açıdan Arapça'nın önemi büyük.  

Avrupa’nın bile çoğu şehrinde Arapça gazete ve dergilere rahatça ulaşılabilirken Türkiye'de maalesef bu konuda büyük bir eksiklik var. Türkiye'nin son kale olduğunun bilincini taşıyan, bütün İslam dünyası için bu toprakların ne anlam ifade ettiğini doğru anlayan ve doğru anlatacak olan Arapça gazete ve dergiler çıkarmalıyız ülkemizde.  

Sadece İstanbul'da yüz binlerce Arap yaşıyor. Çoğu Suriyeli olmakla birlikte Mısırlılar, Yemenliler, Libyalılar, Iraklılar, Filistinliler ve Körfez ülkelerinin vatandaşları da var. İstanbul ve Türkiye'nin tamamı, baskıcı Arap rejimlerinden kaçanlar için bir sığınak haline geldi. İstanbul'da yaşayan Arap sayısı bu kadar çok olmasına rağmen maalesef Arapça yayın yok denecek kadar az. Arap Dili ve Edebiyatı'na dair eserler, bağlarımızın sistemli bir şekilde koparıldığı milyonlarca kardeşimizle yeniden iletişime geçmek için en önemli köprülerden birisi. Arapça Kitap ve Kültür Günleri işte bu açıdan önemli bir görev görüyor. 

Türkçenin zengin eserlerini Arap dünyası ile paylaşmakta da geç kaldık. Üzülerek görüyoruz ki ortak değerlerimizi dert edinen yazarlarımızın neredeyse hiçbiri Arap okuyucu tarafından tanınmıyor. 

Biz büyük ve ensar bir ülke olmanın gereği olarak Arap mültecilerin barınmaları ve beslenmeleri konusunda dünyaya örnek olacak çalışmalar yapıyoruz lakin bu insanların kültürel beslenmelerini sağlamak noktasında da devlet ve STK'ların daha fazla kafa yorması gerekiyor. 

Bu organizasyon her yıl daha da büyüyerek Frankfurt, Kahire, Tahran kitap fuarları gibi geleneksel hale gelerek her ülkeden misafirlerini ağırlayacak ortak kültürel bir devrimin ateşleyicisi olacaktır. Bu ülkede bir zamanlar Arapça kitap okuduğu için sorguya çekilen akademisyenler oldu. Kitapları zorla toplatılan, baskıya uğrayan âlimlerimiz oldu. 28 Şubat döneminde Türkiye'ye gelen Arapça gazete ve dergiler inkıtaya uğradı. Arapça eserlerin toplatıldığı günlerden Arapça Kitap ve Kültür Günleri’nin düzenlendiği günlere geldiysek, bu Yeni Türkiye'nin başarısıdır. 

Organizasyon boyunca Arap ve Türk yazarlarla söyleşiler, şiir ve musiki dinletileri gibi bir birçok kültürel faaliyet gerçekleşecek. Ayrıca organizasyona özel hazırlanan Arapça Çocuk Dergisi, ziyarete gelen mülteci çocuklara hediye edilecek. Bütün hazırlıklar tamamlanmış. İslam dünyasının dört bir yanından gelen yazar ve akademisyenlere 15 Temmuz işgal girişimi de detaylı bir şekilde anlatılacak.  

Organizasyona 22 ülkeden 50 yayınevi ve 100 âlim, akademisyen ve yazar katılıyor. İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te gerçekleşecek bu dev organizasyonun şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.