ANKARA KULİSLERİNDE HAREKETLİ SAATLER...

Yunus GÖKSU 02 Eyl 2016

Yunus GÖKSU
Tüm Yazıları
Hiç beklenmedik bir anda, seçim söylentilerinin dahi yaşandığı, fakat kabinede revizyonun hiç konuşulmadığı bir anda, İçişleri Bakanı Efkan Ala kabineden ayrıldı.

Hiç beklenmedik bir anda, seçim söylentilerinin dahi yaşandığı, fakat kabinede revizyonun hiç konuşulmadığı bir anda, İçişleri Bakanı Efkan Ala kabineden ayrıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Ala’nın yerine İçişleri Bakanı oldu. Eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu da Soylu’nun yerine Çalışma Bakanı oldu. Ankara kulislerinde hiç beklenmeyen bu hareket fısıltı gazetesine de ilgiyi arttırdı.

17-25 Aralık’ta yıldızı parlayan Ala, ne oldu da FETÖ ile mücadelede en hit dönemin yaşandığı şu günlerde istifa etti ya da kabineden ayrıldı? Bu sorunun cevabı kulislerde iki cevap üzerinden konuşuluyor; birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrası açıkladığı Milli Savunma Üniversitesi ile ilgili çalışmaları yürüteceği için Ala, İçişleri Bakanlığı görevini bırakarak kabineden ayrılmak zorunda kaldı. İkincisi ise Ala, Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı ile uyum içinde çalışma sağlayamadı. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bile uyum içerisinde olamadığı konular oldu. Bu sebepten dolayı Ala’nın istifası istendi. Kulislerde ikinci cevap daha fazla dillendiriliyor.

PEKİ NEDEN SÜLEYMAN SOYLU?

AK Parti’de Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Çalışma Bakanlığı dönemlerinde başarılı işlere imza atan Süleyman Soylu, teşkilat içerisinde sevilen bir isim oldu. 17-25 Aralık’tan bu yana hem teşkilat içerisinde hem de başında olduğu kurumlarda FETÖ ile mücadelede kararlı hareket etti. Öyle ki 15 Temmuz’un ilk dakikalarında sadece iki bakanın nerede olduğu biliniyordu. Biri Enerji Bakan’ı Berat Albayrak, diğeri o zamanki Çalışma Bakanı Süleyman Soylu. Enerji Bakanı Albayrak, darbe girişiminin suikaste döndüğü, en sıcak çatışmaların yaşandığı yerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikteyken, Çalışma Bakanı Soylu da TRT’yi işgal eden askerlerle sıcak temas kurarak mücadele veriyordu. “Güvenli bir yerdeyim.” diyebilirdi TV kanallarına bağlanarak. Fakat Soylu, halkla beraber TRT’yi işgalcilerden kurtarıp asıl sahiplerine teslim etmeyi tercih etti. FETÖ temizliğindeki başarısı, hem de sıcak mücadelesi, valilerin, emniyet müdürlerinin birçoğu FETÖ’cü olduğu dillendirildiği şu dönemde, tecrübesinin yansıması için Soylu’nun İçişleri Bakanlığı görevine getirildiği düşünülüyor.

BEŞTEPE’DE ADLİ YIL AÇILIŞI

Adli yıl açılış töreni bu yıl ilk kez Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre Merkezi'nde düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu törene katılmadı. Kılıçdaroğlu’nun katılmama sebebi ise trajikomik. Beştepe Kongre Merkezi’nde yapılacak olan Adli yıl açılış töreni kuvvetler ayrılığına aykırıymış. Kılıçdaroğlu bir de merak ediyormuş; “Yargıçlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alkışlayacak mı?” diye…

Sayın Kılıçdaroğlu, siz eğer dün o salonda olsaydınız hem yargıçlar hem de halk sizi alkışlayacaktı. Aynen o törene katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi alkışladığı gibi. Bu arada size en güzel cevabı, "Ana muhalefet lideri Beştepe’deki açılışa gitmekte hangi sakıncayı görüyor anlamak zor." diyerek Bahçeli verdi.

Sayın Kılıçdaroğlu, geçmiş cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday dahi olmaya cesaret edemeyen, anamuhalefet partisi genel başkanı siz, neden kendinizi devletin en tepe makamına rakip görmeye çalışıyorsunuz? Bunu yaparak, Cumhurbaşkanlığı makamına müdahale ederek iç kuvvetler ayrılığını hiçe saydığınızın farkında mısınız?