Hiç öyle, "Stratejik müttefik" laflarına falan takılmadan açık açık konuşabilmemiz gerekiyor.

Hiç öyle, “Stratejik müttefik” laflarına falan takılmadan açık açık konuşabilmemiz gerekiyor. Bu ordu Türkiye’ye karşı kuruluyor. Çünkü ele geçirdikleri bölgenin kuzeyinde sadece Türkiye var. Bu bölge için sınır ordusu kuruluyorsa bunun tek bir hedefi olur. Ne yani, Türkiye sınırları içinden DEAŞ saldırısı mı gelecek yani?

Biliyorsunuz Amerika kendince neden terör örgütü YPG’yi desteklediğini açıklarken, Rakka operasyonu sırasında 450 militanın öldüğünü, çok daha fazlasının yaralandığının altını çizmişti. Buna karşılık Amerikalı tek bir askerin bile burnu kanamamıştı. Yani Amerika bastırmıştı parayı, istediğini elde etmişti. İşte bu DEAŞ’a karşı sürdürülen vekalet savaşı şimdi Türkiye’ye yöneliyor.

Yalnız bir durum var. Yapılan açıklamaya göre kurulacak ordu 30 bin kişilik olacakmış. Eğer Türkiye’ye karşı kuruyorlarsa bizim için az. Anca Amerika yetişene kadar zaman kazanmaya yarar.

Kuzey Suriye’nin ekonomisi belli. 30 bin kişilik orduyu nasıl besleyecekler dersiniz? Belli ki paralarını Amerika ödeyecek. Yani maaş bağlayacak. Hadi silahlandırmaya ayrılan bütçeyi bir kenara koyalım. Havada gezen Amerikan uçaklarını falan da. Ama 30 bin paralı asker ayda ne maaş alır dersiniz? Onu da Peşmerge maaşından pay biçersek bin dolar civarı diyebiliriz. Sosyal güvenlik, sağlık harcaması gibi şeyleri de unutmalısınız tabii. 30 bin kişi su içinde ayda 30, yılda 360 milyon dolar eder. Buna yeme-içme, araç-benzin, lojistik falan ekleyin rahatlıkla yılda 1 milyar doları bulursunuz. Üstelik bölgenin durumuna bakarsak bu orduyu sonsuza kadar finanse etmek de gerekebilir.

Yeri geldiğinde antiemperyalizmin kitabını yazan PKK bu paranın ne için verildiğini bilmez mi? İşte vekalet savaşı derken kastettiğim buydu.