Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” açıklamasına, “Bu söylemler ana muhalefet partisi genel başkanına yakışmıyor. Bu tür bir düşünce akla ziyandır. Ayıp ediyor diyeceğim yetmez, düpedüz saçmalık.’’ diyen AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, " Şimdiki anayasa darbe anayasasıdır, milletin seçim görevi verdiği meclisi kapamak, meclisi feshetmek hükümeti devre dışı bırakmak bunun tanımı bence siyasi eşkıyalıktır’’ dedi.

AK Partisi kurucu üyesi, 2002 seçimlerinde İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya giren ve  Kasım 2002`den itibaren beş yıl süre ile AK Parti`nin Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, bir süre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Avukatı ve Hukuk Müşaviri olarak da görev yapmış  Yazıcı, Rize Vakfı’nın düzenlediği kahvaltı etkinliğinde Rizeli iş adamları ile biraraya geldi. AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı referandum sürecini, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni, AK Parti’nin duruşunu ve gündemi YeniBirlik’e anlattı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe" sözleri için ne söylemek istersiniz?

 "Bu söylemler ana muhalefet partisi genel başkanına yakışmıyor. Elinde ne tür bir veri var ki böyle bir cümle kurabiliyor? Bu tür bir düşünce akla ziyandır. Ayıp ediyor diyeceğim yetmez, düpedüz saçmalık. Hesap edilebilir mantıkla değerlendirilebilir bir tarafı yok. Bu tam FETÖ'cü söylem. FETÖ örgütünün vesayetçilerinin söyledikleri gibi bir söylem. Böyle birşeyi nasıl söyleyebiliyor.?

Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin tarihinde böyle bir başkanlık modeli yoktur."  İddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Anamuhalefet partisinin genel başkanının bu anayasa değişikliği teklifini okumamış olduğunu düşünüyorum. Bu tipik bir Türk modeli, o yüzden Cumhurbaşkanlığı Sistemi. Başkanlık kavramından daha geniş, daha donanımlı, daha kuşatıcı bir cumhurbaşkanlığı sistemi getiriyoruz. Eleştiri yapacaksa eleştirilerin daha şık olması lazım. Bu teklifi okumamış ya da okumuş olsa bile içselleştirememiş.

 Anayasa değişikliği teklifinin cumhurbaşkanına Meclis'i feshetme yetkisi veren maddesi çok tartışılıyor, buna ne diyeceksiniz?

Parlamentoyla, yürütme organı arasında bir muhalefet olduğunda sorun nasıl giderilecek, ne yapacaksınız? Bu teklife getirilen en önemli denetim, check-balance mekanizması, seçimlerdir. Fesih değil aslında, seçimlerin yenilenmesine karar veriyor. Cumhurbaşkanının 'seçimleri yeniliyorum' demesi halinde hem parlamento hem cumhurbaşkanı yenilenecek.  

Bu tür durumlarda seçime giden milletin, cumhurbaşkanı haksızsa ona göre, parlamento haksızsa ona göre oy kullanacak, gerek cumhurbaşkanı gerek Meclis'in seçimleri yenilemesi, sorunu çözmek için milletin hakemliğine başvurmanın demokratik mekanizmasıdır. 

Rizelisiniz... Rize – Artvin havalimanı yapılıyor? Ne zaman bitecek?

Birkaç gün önce Rize’deydik.  Sayın Cumhurbaşkanımız,  Başbakanımız, Meclis Başkanımız ve Ulaştırma Bakanımız ile birlikte  Çayeli- Pazar arasında yapımına başladığımız, Rize – Artvin havalimanının temelini attık. Dört yılda tamamlanacak, ama Ulaştırma Bakanımızla konuştuk, belki 3,5 yılda da bitebilir.

16 Nisan'da yapılacak referandum için ne söylersiniz?

Değişikliği anlattıkça desteğin arttığını görüyoruz. Anayasa değişikliğini spor olsun diye getirmedik. Her konuyu en ince noktasına kadar inceliyoruz. Üzerinde çalışıyoruz. Önce şunu söyleyerek başlamak isterim ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ bir projedir ve bu projenin sahibi AkKPartidir. AK Parti’nin duruşu ve siyaset tarzımızı biraz anlatmak isterim.

 Siyaset tarzımız derken tam olarak neler söylemek istersiniz?

 Hafızayı beşer, nisyan ile maluldür. Hatırlatmakta fayda görüyorum. İnsanız unutabiliyoruz. Biz onbeş yıldır iktidardayız, birçok alanda değişim dönüşüm yaptık ama bunları anlatmaya bazen zamanımız olmuyor. Ortak değerlerimiz var. Vatandaşlarımız arasında etnik köken ayrımı yapmadan, mezhep farklılığı gözetmeden, felsefi düşünce ayrımını dikkate almadan, vatandaş kimliği ile her bireyin vatan toprağının her zerresinde eşit pay hakkı var. Vatan hepimizin, seksenmilyon vatandaşımızın arasından ayrım yapmadan, vatandaş kimliği ile her bireyin Türkiye topraklarının üzerinde hakkı var. Hepimiz Türkiye’nin bütününde pay sahibiyiz. Şimdiki anayasa hakkında düşünceleriniz neler?

Cumhuriyet bu milletin en büyük kazanımı. 2023 ve 2053 hedeflerimiz var. Anayasa değişikliğide bunlardan biridir. 1961 ve 1982 yılında iki anayasa yapılmış. Kim yapmış bu anayasaları. Darbeciler yapmış bu anayasaları. Asker yapmış. Askerin içinde darbecide var. Askerlik peygamber ocağıdır. Onlara saygı duyarız. Darbecinin içinde üniformalı olanda var, üniformasızda var. Sonra tutmuşlar bir anayasa hazırlamışlar bu anayasa demişler. Millette o anayasayı oylamış. Şimdiki anayasa darbe anayasasıdır, darbeciler yapmış. Milletin topunu tüfeğini, kendisine teslim edilen ülkeyi koruması gerekirken milletin seçim görevi verdiği meclisi kapamak, meclisi feshetmek, hükümeti devre dışı bırakmak bunun tanımı bence siyasi eşkıyalık. Darbelerde meclis fesh edilmiş, başka hiçbir zaman edilmemiş, bunu kimse unutmasın. Anayasayı millet yapar. Bu hak devredilmez. Millet hiçbir zaman bu hakkını kullanamamış.

Dolayısıyla güçlü bir yönetim

Çok önemli bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada olmak bize stratejik üstünlük sağlıyor. Bu stratejik coğrafi üstünlüğü güçlü liderlerle vizyonu olan, karizmatik, öngörüsü olan liderlerle ileriye taşırsınız. Cumhurbaşkanımıza  yurtiçinde, yurtdışında yönlendirilen eleştirilerin tamamında bu bakış vardır. Coğrafyamızı elimizden alacakları yok, ama o coğrafyayı duruşuyla, yaptıklarıyla, güçlü liderliği ile ileri taşıyacak lideri tırtıklıyorlar. Dolayısıyla güçlü bir yönetim 2023 hedeflerimize taşıyacak bu anayasayı hayata geçirmeliyiz.  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup vatanı olmayan; bayrağı olmayan tek bir fert yoktur. Bütün bunlara rağmen ayrı bir vatandan söz edenler, özerk yönetimden dem vuranlar elinde bir paçavra alıp sallayanlar ayrılıkçıdır, bölücüdür. Bakışımız bu, duruşumuz bu. Değerler hepimizin, siyasi rekabeti sürdürürken birbirimizi hangi konumda olursak olalım, Cumhuriyete daha fazla sahip, daha fazla laik, daha fazla çağdaş gibi söylemlerle karalamak hakkına sahip değiliz. Zaten böyle bir hak yoktur. Siyaset ülkeyi büyütmek, ekonomisini güçlendirme, ülkenin sorunlarını çözmek, savunma sanayini herhangi olası durumda kendisine yetecek kapasiteye getirmeyi sağlamak, insanlarımızın sosyo ekonomik durumlarını güçlendirmek için yapılan bir rekabettir. O halde siyasetin işi proje üretmektir. Türkiye’nin sorunları belli. Değerler hepimizin ve biz bu sorunları çözmeye bakacağız. Ülkemiz de maalesef böyle icra edilmiyor. Bunların en önemli sebeplerinden biri sanırım bizim siyaset tarzımızdan kaynaklanıyor.

"Menderes’in sözü 
kabulümüzdür..." 

Merhum Başbakan Adnan Menderes’in  ‘Yeter söz milletin’ dediği o meşhur sözü bizim kabulumuz bir kelime daha ilave ettik. Sadece  söz değil, karar da milletin. Sizin gündeminiz neyse hükumetin gündemide o olacak dedik. Bunu sadece seçim meydanlarında demedik. Halk ne istiyorsa onların gündemi neyse bizimde gündemimiz onlar oldu. Çalışan terler, milletin hukukunu korumak için yetki almışsın, yan gelip yatmak hiç kimsenin hakkı değildir. Çalışmak zorundasın. Hiç bir zaman populizm bizim siyaset tarzımız olmadı. Yapamayacağımız hiç bir vaadde bulunmadık. Yapabileceklerimizide milletin kasasına bakarak söyledik. Milletin kasası hazine. İhtiyaçlar sonsuz, kaynaklar sınırlı. Ozaman planlama yapacaksın. Planlamacı bir partiyiz. Hiçbir zaman ideolojik bir ayrımcı bakışımız olmadı. 

Cumhurbaşkanlığı Sistemi, modelİ  Türkiye'nin siyasette, yönetimde otobanı olacak. Hızlı, tempolu ve güvenli çalışmasını sağlayacak.

16 Nisan'da yapılacak halk oylaması kapsamında İstanbul'da bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, tramvaya binerek vatandaşlar ile sohbet etti.