AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINDA DÜZENLİ HEKİM KONTROLÜNÜN ÖNEMİ

Dr.Gözde AYSEL 30 Oca 2022

Dr.Gözde AYSEL
Tüm Yazıları
İyi bir ağız sağlığı demek, sağlıklı dişler ve diş etleri demektir.

İyi bir ağız sağlığı demek, sağlıklı dişler ve diş etleri demektir. Ağız ve diş sağlığı tahmin edilenden çok daha fazla önemlidir. Ağız içi enfeksiyonun ya da diş ve diş etleri ile ilgili sorunların olmaması, genel sağlığın korunmasında da oldukça önemlidir. Kötü bir ağız sağlığı, birçok sistemik hastalığa da neden olabileceği gibi estetik olarak da ciddi kaygı yaratan bir durumdur. Çürümüş, çarpık, eksik dişler ve kötü bir ağız yapısı, yiyecekleri çiğnemenizi zorlu ve ağrılı bir hale getirirken, konuşmanıza da engel olabilir. Bu durum kendimizi ifade ederken estetik olarak da oldukça önem taşır. Unutulmamalıdır ki, karşımızdaki insanlara nasıl göründüğümüz ve onlara ne hissettirdiğimiz de son derece önemlidir.

Her an diğer insanlarla etkileşim içindeyiz. İş hayatı, toplumsal yaşam, aile hayatı gibi bir sürü ilişkiler vesilesiyle insanlarla devamlı temas içerisindeyiz. İlk intiba her zaman gerçekten çok önemlidir. Hayatımızı ve ilişkilerimizi kurarken sağlıklı bir yaşam sürmeye ve samimi ilişkiler kurmaya ihtiyaç duymaktayız. Bu ilişkileri kurarken de, karşımızdaki insanlara nasıl göründüğümüz ve onlara ne hissettirdiğimiz son derece önemlidir. 

Ağız ve dişlerin sözlü ve sözsüz iletişimdeki önemi düşünüldüğünde eksik, çapraşık ve çürük dişlerin, sosyal ilişkilerin kurulmasında ve sürdürülmesinde negatif yönde etkileri olduğu oldukça açıktır. Rahat gülememek, devamlı ağzını kapatarak konuşmaya çalışmak, ya da ağrı çekerken kendini ifade etmeye çalışmak hem sosyal hem de iş ilişkilerinde çoğu zaman çekinik durmaya ve özgüven kaybına neden olmaktadır. Özgüven kaybı ise tüm bu ilişkilerde bir adım geride kalmamıza neden olur. Sağlıklı ve doğal  bir gülüş ise özgüven ve samimiyeti de beraberinde getirirken, bizi ilişkilerimizde başarıya taşımaya yardımcı olur. 

Ağız sağlığına baktığımızda da bizi en rahatsız eden, yaşam konforumuzu en çok kısıtlayan durum diş çürükleri ve ağız içi enfeksiyonlardır. Her ne kadar düzenli ağız bakımı yapılsa bile maalesef çürük oluşabilir. Çürükler, dişte belirgin bir kayıp ve ağrı olana kadar herhangi bir belirti vermeyebilir. Bu nedenle, diş hekiminizi düzenli ziyaret etmeniz oldukça önemlidir. Diş çürüğünün erken belirtilerini dolguyla tedavi ettirmek, ilerlemiş çürükten dolayı harap olmuş dişe kanal tedavisi yaptırmaktan çok daha kolaydır. 

Kötü ağız sağlığının diğer faktörü, hafifmiş gibi gözüken ama tedavi edilmediğinde çok daha ciddi sorunlara yol açabilen ve genellikle hastaların çok da ciddiye almadığı diş eti hastalığıdır. Bu hastalık, diş kaybı ve ağız içi ciddi enfeksiyonlara neden olabilirken, vücutta birçok diğer hastalıklarla da bağlantısı olduğu kanıtlanmıştır. Ağız içi enfeksiyonlarının; kalp hastalıkları, felç, şeker ve solunum sorunları hatta ağız içi kanserler dahil diğer birçok sağlık sorunu ile bağlantılı olduğu bilinmektedir. 

Ağız hastalıklarından en sık şikayet edilenlerden birisi de ağız kokusu, tıbbi adı ile Halitozis’dir. Ağız kokusunun nedenleri başında ağız hijyeninin yeterince yapılmaması gelirken, diş çürükleri, mantar enfeksiyonları, mide ve bağırsak hastalıkları, ağız kuruluğu, diyabet, böbrek rahatsızlıkları, sinüzit ve bademcik iltihabı da ağız kokusuna neden olabilen faktörler arasında sıralanabilir. Hasta bu problemin sosyal yaşamdaki negatif etkisini çok net bir şekilde hissetmektedir. Bu tip probleme sahip hastalar, yakın arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler kurmaktan kaçınabilir, yakın temasta tedirgin ve utangaç olabilir, dolayısıyla Halitozis, birey yaşamında yaşam kalitesini ciddi olarak azaltabilen bir faktördür.

Diş hastalıklarının erken belirtilerini tedavi etmek, ilerlemiş vakalara yapılacak tedavilere göre çok daha kolaydır. Modern dental teknoloji sayesinde, diş çürüklerini ilerlemeden teşhis edip tedavisini yaptırmak, başlangıç seviyesindeki bir diş eti hastalığını tedavi ettirmek, hastalığın  ilerlediği evrelerde tedavisini yaptırmaktan daha az rahatsız edici boyuttadır. Bu nedenle düzenli olarak günde en az iki kere diş fırçalama ve dişi ipi yapmanın yanı sıra, belirli aralıklarla diş hekimi ziyareti yapmanız sizi hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan rahatlatacak en önemli faktördür.