Vakıf Katılım web

ACİL YENİ BİR MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ

Faruk AKTAŞ 06 Ağu 2021

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nü (ODNI) ziyaretinde "ABD gerçek bir savaşa girerse bu siber saldırılar nedeniyle olur" diye bir ifade kullandı.

Rekabet halindeki veya hasım ülkelerin birbirlerine yönelik saldırı yöntemleri önemli ölçüde değişti.

Tamamen değilse bile konvansiyonel savaşlar önemli ölçüde geride kaldı.

ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nü (ODNI) ziyaretinde “ABD gerçek bir savaşa girerse bu siber saldırılar nedeniyle olur” diye bir ifade kullandı.

Siber saldırı konusu geçtiğimiz haziran ayında Brüksel’de yapılan NATO Zirvesi’nde de öncelikli tehditler arasına alındı.

Ülkeler için tek tehdit artık hasımları da değil.

Başta ABD ve Çin olmak üzere tüm ülkelerin, hepimizin elbirliğiyle büyük bir hoyratlıkla mahvettiğimiz doğa da artık en önemli tehditler arasında.

Doğa, kendisine saygı göstermeyen, kendisini fütursuzca yok eden insanoğluna karşı haklı bir reaksiyon gösteriyor.

Yangınlar, sel felaketleri gibi sayısız doğal afetler, salgın hastalıklar vs.

Bunların büyük kısmı insanoğlunun doğaya verdiği zararların sonucu.

Bir kısmı da rekabet halindeki ya da hasım ülkelerin birbirlerine yönelik sözünü ettiğimiz değişen savaş yöntemlerinin unsurları.

Bu değişim sadece ülkelerin birbirleriyle mücadelelerinde yaşanan bir durum değil.

Aynı şekilde zaten büyük çoğunluğu ülkelerin birbirleriyle mücadelelerinin unsuru olan terör örgütlerinin saldırı yöntemlerinde de bu yönde değişiklikler var.

Türkiye acısından değerlendirdiğimizde düne kadar pusu kurarak ya da gece karanlığında karakol basarak güvenlik güçlerine yönelik saldırılar düzenleyen terör örgütü PKK, artık bu nitelikte saldırılar ya da büyük kentlerde bombalı terör eylemleri de gerçekleştiremez hale gelmiş durumda.

PKK, tamamen bu nitelikteki saldırılarından vazgeçmiş değil.

Hemen her gün bir yerlerde bombalı saldırı hazırlığı yapan terör örgütü mensuplarının yakalandığı bilgisi geliyor.

Terör örgütü klasik terör yöntemlerini de sürdürmeye çalışıyor ancak tamamına yakını güvenlik güçlerinin büyük başarıları sayesinde önleniyor.

O nedenle terör örgütleri de klasik terör yöntemlerinin dışında farklı yöntemlere başvuruyor.

Geçtiğimiz Mayıs ayında Şırnak ve Batman’da girişimde bulunulan ama yine güvenlik güçlerinin çabalarıyla etkisiz hale getirilen maket uçaklı terör saldırıları da bu yeni yöntem arayışlarının bir sonucu.

Orman yakma PKK için yeni bir saldırı biçimi değilse bile, devleti ve hükümeti ve de toplumu yıldırmaya yönelik böylesine geniş çaplı bir saldırıya yönelmiş ya da yönlendirilmiş olma ihtimali yadsınamaz.

Şu ana kadar elde, açıklanmış somut güçlü veriler yoksa da ülkece hepimizin ciğerini yakan, yüreğini paralayan bu yangınlarının büyük bölümünün PKK tarafından çıkarıldığı yönündeki kanaatimi sürdürüyorum.

Türkiye’ye karşı hasımlık güden ülkelerin ya da güç odaklarının, PKK ve/veya başka terör örgütleri eliyle bu ya da farklı yeni sayısız saldırı girişimlerine karşı hazırlıklı ve tedbirli olmak şart.

Değişen savaş biçimleri ya da terör saldırılarıyla arzu edilen amaca ulaşmak için en yaygın olarak kullanılan silahların başında sosyal medya araçları ve salt bu amaca hizmet eden medya organı görünümlü dezenformasyon araçları geliyor.

Söz gelimi tüm dünyada ülkeler, Covid-19 salgınıyla mücadele konusunda en önemli önceliklerini aşılamaya verirken, kimi çevreler söz konusu mecralar üzerinden toplumu aşı olmaktan uzak durmaya yöneltmeye çalışıyor.

Aynı durum Türkiye’de de yaşanıyor.

Onuncu gününe giren yangınlar konusunda da devlet ve hükümet tüm olanaklarını seferber ederek milletle el ele ateşleri söndürmeye çalışırken bazı çevreler devlet, hükümet ve milletin bu seferberlik ruhunu, mücadele azmini ve direncini kırmak için yine bu mecralar üzerinden amansız saldırılar gerçekleştiriyor.

Bu ülkenin hasımları, tüm terör unsurlarıyla el ele vererek Türkiye’nin yangınlara teslim olması için çabalıyor.

Şunun altını çizmek lazım ki hiç kimsenin, hiçbir bireyin kendini tatmin etme arzusu ya da kolay yoldan para kazanma sevdası bir ülkenin varlığından, devletin bekasından, milletin birlik ve beraberlik ruhunun yaşatılmasından önemli ve öncelikli değildir, olamaz.

Devleti olmayanın özgürlüğü olamaz.

Devlet, birilerinin sakat özgürlük anlayışlarına kurban edilemez.

O nedenle dünyanın, sözde özgürlüklerin en geniş olduğu ülkeler dahil, gelişmiş ülkelerin Covid-19 salgınıyla önlemleri hayata geçirirken bazı kesimlerin özgürlük diye sunduğu yaklaşımlarını dikkate almaksızın toplumsal sağlığa öncelik vermeleri ya da aynı ülkelerin bizdekine benzer terör meseleleri konusunda yine aynı şekilde özgürlük diye sunulan yaklaşımlara, bizdekinden kat be kat sert önlemlere başvurmaları gibi Türkiye’nin de acilen bu konularda gerekli adımları atıp önlemlerini alması gerekiyor.

Türkiye’nin hasımlarının ve yine bu hasımların oyuncağı olan terör örgütlerinin her türlü yeni saldırı yöntemlerine karşı gerekli önlemlerin alınması kapsamında bu saldırılar ya da herhangi bir doğal afet sırasında devleti ve toplumun direncini kırma amacıyla silah olarak kullanılan bu sosyal medya ve dezenformasyon amaçlı sözde medya organlarının etkisizleştirilmesi konusunda her türlü hazırlığın yapılması elzemdir.

Bu amaçla Türkiye’nin milli güvenlik stratejisinin, siyasi ve ideolojik yaklaşımlardan uzak, ülkenin birlik ve bütünlüğü, devletin bekası ve milletin huzur ve güvenliğini esas alacak şekilde, ülkenin ve milletin karşılaşması muhtemel her türlü olay ya da saldırıların ve buna dair önlemlerin en etkin haliyle devreye sokulmasını öngörecek şekilde güncellenmesi şarttır.