Vakıf Katılım web

23 NİSAN, İNSAN VE NİSSAN

Ahmet ÇELİK 29 Nis 2019

Ahmet ÇELİK
Tüm Yazıları
23 Nisan'da belki sadece televizyonda görebileceği oyuncaklara hiçbir bedel ödemeden sahip olan çocukların o mutluluğunu, sevincini görmek, buna aracı olmak inanın çok önemli.

Yıllar önce bir yazımda da belirtmiştim. Yine aynı duygu ve düşünce içinde olduğum için tekrarlamakta sakınca görmüyorum. Adından “insan” çıkan  marka Nissan hayatın her alanında insana dokunacak işler yapar.Yönetimler, çalışanlar değişse de “insan unsuru” Nissan Türkiye’nin genlerinde vardır. Tabi diğer markalarda da haksızlık etmek istemiyorum.

Zaman zaman hepsi “satış ve pazarlama”nın dışında insana dair etkinliklerin sponsorlukların içinde olurlar. Ama ben bütün bu çalışmalarda Nissan’ı ayrı bir yere koyarım. Bendeki algısı da budur zaten. Nissan’daki bu duyarlılık çalışandan çalışana geçer adeta. İşte bu yıl da çok anlamlı bir “iyilik hareketi”ne destek oldu Nissan Türkiye ekibi. Kars ve çevresindeki yaklaşık 350 köyde yaşayan çocuklara oyuncak, kitap, defter vb ihtiyaçlar için oluşturulan “biroyuncakdasenver” platformuna destek amaçlı iki aracını İstanbul’dan Kars’a yolladı. Araçların ikisi de tıka basa oyuncak kolileriyle doluydu. Üstelik bu anlamlı buluşma 23 Nisan’da gerçekleşti. Kars’taki köylerdeki çocukların hep bir ağızdan “Teşekkürler Nissan”  diye seslenmesi yürek burkan paylaşımlardan biriydi. Aslında çok “sıradan”, çok “kolay” çok “alışılmış” bir rota gibi gözükse de oyuncakların İstanbul’dan yola çıkıp 23 Nisan’da çocuklarla buluşması bence yılın en anlamlı “iyilik hareketi”ydi. İşte bu hareketin içinde de bir otomotiv markasının olması bence birçok “müşteri memnuniyeti” haberinden daha değerliydi. 23 Nisan’da belki sadece televizyonda görebileceği oyuncaklara hiçbir bedel ödemeden sahip olan çocukların o mutluluğunu, sevincini görmek, buna aracı olmak inanın çok önemli.

Hele şu dönemde… Ben bu konuda emeği geçen herkesi kutluyorum.

Vardiya konusu!

Geçen hafta konuşulan konuların başında geliyordu, Tofaş’ın 3 vardiyadan 2 vardiyaya düşmesi. Haber kısaca şöyleydi: “Türkiye’nin 4.büyük sanayi kuruluşu olan Tofaş Otomobil Fabrikası gerek iç pazardaki daralma, gerekse ihracat planlarındaki değişiklikten dolayı vardiya sayısını 3’ten 2’ye düşürüyor. Yıllık 450 bin otomobil üretim kapasitesi bulunan fabrika daha önce 9 bin olan çalışan sayısını 7 bin olarak güncelledi. Tofaş Otomobil Fabrikası’nın 2019 yılında emeklilik, askerlik veya başka sebeplerle ayrılanların yerine işçi alımının yapılmadığı öğrenildi”. İçinde bulunduğumuz şu ekonomik şartlarda bu anlaşılır bir şey olabilir.

Hele Avrupa’da da Pazar daralmışken üretim yavaşlatılabilir. Ama bana tuhaf gelen aynı marka yöneticisinin onbeş gün önceki açıklamasıydı. Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “2018 yılının son 3 ayı ile 2019 yılının ilk iki ayını kapsayan değişken pazar koşullarının olduğu bu süreçte markamızın 5 ayın 3’ünde lider olarak ayı tamamladığını görmekteyiz. Şubat ayını Fiat markası olarak yüzde 15 pazar payı ile kapatma başarısı gösterdik. 2019 yılının ilk 2 ayı sonunda pazarın lideri Fiat markası oldu. Son iki ayda Fiat markasının pazarda önemli başarılara imza attığını görüyoruz. Bunların ilki satışlarımızdaki yerlilik payı.” açıklamasında bulunmuştu.

Şimdi bir taraftan işler iyi Pazar payı artıyor, liderlikten söz ediliyor. Diğer taraftan da “iç pazar daraldı” denilerek vardiya kısıtlanıyor. İşte böyle olunca da hükümet yetkilileri otomotiv sektörünün “ağlamalarına” pek de değer  vermiyorlar gibime geliyor… Ama görülen o ki; 2019, basını, medyası, otomotiv sektörü açısından hepimiz için pek de kolay geçmeyecek.