​23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMIMIZI KUTLADIK AMA!

Fehmi KETENCİ 24 Nis 2017

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Dün tüm yurtta büyük çoşkuyla kutladığımız; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin çok önemli günlerinden biridir.

       Dün tüm yurtta büyük çoşkuyla kutladığımız; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyetimizin çok önemli günlerinden biridir. Meclisin açılış günü olan 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu davranışı ile çocukların haklarını dünya gündemine taşımış, geleceğimiz olan çocuklara sevgisini en yüksek seviyede ispat etmiştir.

      23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımıza sağlıklı mutlu bir gelecek diliyoruz. 

      “Türk Milletinin istikbali bugünkü çocukların isabetli görüşü ve yorulmak istidadında olmayan çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.” 

      Atatürk; “Yeni Türkiye Devleti’nin yapısının ruhu, milli egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir.” Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ulusal egemenliğin ilan edildiği bu anlamlı günü, geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza bayram olarak armağan etmiştir. Bu bayram, “Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklara verdiği değerin ve duyduğu güvenin en büyük göstergesidir. Geleceğimizi temsil eden çocuklarımız, geçmişten aldıkları güçle milletimizin yarınlarını şekillendireceklerdir. Aziz milletimizin yokluklar ve güçlükler içerisinde istiklal mücadelesinde gösterdiği azim ve kararlılık, bugün daha çağdaş bir Türkiye için ortaya koyduğumuz çabanın da ilham kaynağıdır. Milli bayram olmanın ötesinde bütün dünyada evrensel bir özellik kazanmış olan bu günde, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının sevincini yaşamamızı sağlayan Türk Ulusunun önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Birinci Meclisimizin kahraman üyelerini ve bu uğurda canlarını ortaya koyan şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.” 

      Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile millet egemenliği resmen hayata geçirilmiş, bu önemli gün Atatürk tarafından millet egemenliğini sonsuza kadar koruyacak olan çocuklara armağan edilmiştir.

      Atatürk’ün ülke geleceğini armağan ettiği çocuklarımızın bugünkü durumunu gösteren araştırma ve istatistikleri hiç de iç açıcı değil. Yıllardır ülkemizin başına kabus gibi çöken çocuğa şiddet ve özellikle de cinsel istismarlar konusunda hala gerektiği gibi yol alamamışız. Yasaların koruması altında olan ve Cumhuriyetimiz’in emanet edildiği çocuklarımıza yeterince güvence sağlayamamışız. Son yıllardaki istatistikler bu konuda dünya sıralamasında oldukça gerilerde olduğumuzu net bir şekilde gösteriyor.

      Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) verilerine göre, Türkiye Dünya’da çocuklar için şartların en kötü ülkelerden biri durumundaymış.

      OECD verileri; Türkiye’deki 0-18 yaş grubundaki yaklaşık 24 milyon kişinin, 6 milyonunun yoksulluktan etkilendiğini gösteriyor. Bu kesimdeki çocuklar, ortalama harcanabilir gelirin yarısından azıyla geçinmeye çalışan ailelerin yanında büyüyor.

      OECD verilerine göre ülkemiz, yapılan sıralamadaki 35 ülke içinde en yüksek yoksul çocuk oranı 25,3 ile, OECD ortalaması olan 13,2’nin iki katına karşılık bir oranla neredeyse zirvede yer alıyor. 

      Sağlık, ebeveynlerle ilişki, okul ortamı, eğitim başarısı gibi 20 ölçüt üzerinden yapılan değerlendirmede, çocukların yetişme koşulları açısından en kötü ülkeler olarak; ABD, Polonya, Türkiye, Slovakya ve Yunanistan gösteriliyor.

      OECD’ye göre; Türkiye bu sıralamadaki ölçütlerin 14’ünde, en alttaki 3’te 1’lik gurubun içinde yer alırken, sadece 5 ölçütte en üstteki 3’te 1’lik gurup içinde yer alıyormuş. Çocukların büyüme koşullarının en iyi olduğu ülkeler olarak ise; Hollanda, Danimarka, Almanya, Avustralya ve İsviçre öne çıkıyormuş. 

      Daha bir çok araştırma sonuçlarına göre; Cumhuriyetimiz’in geleceğinin emanet edildiği çocuklarımıza güvenli yaşam şartlarını gerektiği gibi sağlayamamışız.

      Burada ülkemiz için asıl önemli sorun olan “çocuklara şiddet ve cinsel istismar konusundan hiç söz etmesek iyi olacak. O konu oldukça  karamsar, ivedi çözüm gerektiren bir görüntü çiziyor.