2 gün sonra 2020, yeni bir yıla gireceğiz.

Ben kendime ve biz kadınlara yeni yıl iyi dileklerimi yazmak ve kendimize önerilerde bulunmak ve ant içelim istiyorum. 

Alt alta sıralayalım;

Eyyy biz fedakar Türk kadınları;

Ülkemi daha çok seveceğim.

Ülkemin kıymetini daha çok bileceğim. 

Yeni yılda daha iyi bir kadın olacağım. 

Yeni yılda daha merhametli bir kadın olacağım.

Daha çok çalışacağım.

Kendi ayaklarımın üzerinde duracağım, paramı kazanacağım. 

Erkeklere beni sırtında taşısın, bana para versin gibi bir zorunluluk yüklemeyeceğim. 

Erkek bana bakar anlayışını derhal terk edeceğim.

Ona buna homur homur söylenmeyeceğim. 

Daha çok iyilik yapacağım.

Evde dolaptaki giysilerimin yarısını yoksul ihtiyacı olan insanlara vereceğim.

Ayda bir kere mutlaka sadaka vereceğim.

Bol bol su içeceğim.

Mutlaka zararsız diyet yapacağım, zayıflayacağım. 

Sabah gördüğüm herkese günaydın diyeceğim.

Kimseye çok kilo almışsın yorgun gördüm seni, iyi görmedim seni demeyeceğim. 

Haftaya bir kahve içelim mutlaka görüşelim yalanını söylemeyeceğim, söyleyeni dinlemeyeceğim.

Çocuğu olanlara çocuğunu ve annesi olanlara annesinin hatırını soracağım.

Kimseye her gün kendi dertlerimi yüklemeyeceğim. 

Periyodik olarak hastalık haberleri vermeyeceğim. 

Hayat kötü hava sıcak hava soğuk aman yağmur var, kar geliyor gibi gereksiz endişeleri karşı tarafa yüklemeyeceğim, yükleyeni dinlemeyeceğim.

Her konuyu siyasi anlayan, ama kendi menfaatleri olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakamayan, sinsilerle görüşmeyeceğim. 

Kadın olarak kendi hayatımın izcisi olacağım.

Modern hayat dayatmalarına aldırmayacağım.

İnsan olmak kolay bir şey değil iyi insan olacağım.

Kendi hayatımın sinyallerini daima iyi anlayacağım.

Fiziksel ve duygusal anlamda güçlü olacağım.

Günden güne eksilmeyen, çoğalan şahane bir kadın olacağım.

Hepimize, sağlıklı, huzurlu güzel bir yıl dilerim.

Canım ülkeme hayırlı, iyi haberleri çok, kazasız belasız yeni bir yıl dilerim.

Hoş geldin 2020.

Funda'nın aklındakiler… 

... Nurgül Yeşilçay, yeni ünlü olduğu yıllarda, mütevazi bir kahvede görmüştüm.

Başında eşarbı, ayağında pazardan 10 TL alıyorum dediği terlikleri ile o kadar güzeldi ki.

Bakakalmıştım, yeşil gözlerine, o doğal haline ve bize o yıllarda çokça geçen doğal oyunculuğuna.

Magazindeki arkadaşlar bir alışveriş çıkışı fotoğrafını çekmişler, kadın tanınmaz hâlde, yüzüne ne yaptılarsa o güzelim yüzü çok değişmiş, o kadın sanki o kadın değil.

İyi bir oyuncu yüzü ile bu kadar oynar mı, iyi bir oyuncu bu kadar şuursuz olabilir mi?

Zaten gazeteci arkadaşların sorduğu soruya "yüzüme bir şey yaptırdım ama ne olduğunu bilmiyorum" demiş.

Yüzü gibi oyunculuğu da bozuldu. 

Bu kadar şuursuzluğu çok ayıplıyorum.

Pes değil mi.

... Belçim Bilgin dilini çıkararak fotoğrafını çekmiş, besbelli çok beğenmiş ve sayfasında paylaşmış.

O güzelim bebek gibi yüzü olan kadın ne mana bilmem ama o dili dışarıya çıkarmış, çok çirkin olmuş. 

Dil çıkaran koskoca kadınlar türünün elbette ilki değil.

Bu koskoca kadınlar koskoca dillerini çıkarıp neden fotoğraf paylaşıyorlar bilemem.

Bu kadınlar neden bu kadar şımarık anlayamıyorum.

Ülkede cinayetler, kadına şiddet, bitmeyen davalar, adalet karmaşası, her gün inanılmaz haberler var, ülke kadının pek dertli, ülke çocuklarının gelecek telaşı var.

Hal böyle iken sen, siz niye bu kadar şımarıksınız.