1 MAYIS'I  

Alican DEĞER 02 May 2018

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Bizim çocukluğumuzda 1 Mayıs'a İşçi Bayramı denmezdi. Hatırladığım "Lale Bayramı" diye anılırdı. Eskinin az insanlı İstanbul'unda ilkokulda okuyan bizleri siyah önlüklerle toparlayıp Emirgan'a götürürlerdi laleleri görmeye. Gerçi laleler 1 Mayıs'tan daha önce açardı ama çocuk kafası arada bağlantı kuramazdı.

Sonraları aynı “utangaçlık” devam etti. Bahar Bayramı oldu adı. Bir türlü İşçi Bayramı denemiyordu. Bırakın simgeleri, çağrışımlardan korkulduğu yıllardı. Şaka gibi anlatılan kibrit kutusunun üzerindeki desenden Stalin’in bıyığının görüldüğü günler gerçekten yaşandı.

Bir gazete haberi kalmış aklımda. “Komünist Behice Boran 1 Mayıs’ta gösteri yapmak istemiş. Yürütülmemiş.” O mealde. Çok kötü bir şeydi o günlerde 1 Mayıs’ta yürümek.

1987 Emek Sineması. Darbe sonrası ilk kez bir salon toplantısına izin verilmiş. Salon tıklım tıklım. Toy bir muhabirim. Gazeteden bir tek ben varım. Şimdi bakınca böylesi önemli bir toplantıya bir tek beni yollamış olmalarına inanamıyorum. Can Yücel, Bilgesu Erenus, Yalçın Küçük bir arada. Eranus’un evinden birlikte  gelmişler. Yalçın Küçük sahneye çıkıyor ve yaptığı konuşmada “Bizim Partimiz iktidara geldiğinde camilerdeki ezanların hepsi susacak” deyiveriyor. Can Baba sinirli. Sahnenin arkasından geliyor küfür ederek. Yalçın Küçük’ün üzerine yürüyor ve bir tane vuruyor. Tek bir kare fotoğraf çekiyorum. 28 mm geniş açı objektifle netlik ayarı yapmadan. Ertesi gün birinci sayfada.

Sonrası 1989. Aklımda kalan. Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı. Belediye Başkanı Dalan daracık yolu genişletmek için yıkımlarını yeni tamamlamış. Veya yer yer devam ediyor. Taşlar, mermiler gaz bombaları havada uçuşuyor. Ve Mehmet Akif Dalcı ölüyor. Bir kurşunla. Sonraları Dalcı’ya ateş ettiği ileri sürülen polis memuru terörist bir örgütün hedefi oluyor. Muhtemelen ateş eden o bile değilken.

Bir sonraki yıl. İstiklal Caddesi. Galatasaray tarafından göstericiler, Taksim tarafından polisler geliyor. Bildiğin meydan muharebesi. Gariban muhabirler arada kalıyoruz. O zaman yediğim dayağı hayatımda yemedim. O tahta coplar eklem yerlerinize indikçe çekilen acı unutulacak gibi değil.

Kimileri 1 Mayıs anılarını 1977’den başlatır, katliamla hatırlanan. Kimileri başka bir zamandan. Kesin olan hepimizin aklında birkaç tane 1 Mayıs bulunduğu. Bir bayramı bayram gibi kutlayamayan bir ülke olduk çoğu zaman. Kimileri istismar etti, kimileri yakıp yıkmak için bahane olarak kullandı. Kimileri de bir darbe altyapısı oluşturmak için katliamlar yaptı. Bu da bizim kuşağın kaderiydi.