​ İSTER DÖVÜN İSTER SÖVÜN BEN HEP BURADAYIM DİYEN BAŞKAN ÖZBEK'İN ELLERİNDEN ÖPERİM!

Süleyman KORKMAZ 18 Ağu 2017

Süleyman KORKMAZ
Tüm Yazıları
Bizde adettir büyüklerin ellerinden öpülür.

Bizde adettir büyüklerin ellerinden öpülür. Öpmemek kibir işaretidir ve beğenilmez. Büyüklük illa yaşla da olmaz bazıları yaptıklarıyla hizmetleriyle büyürler onlar bizim ellerinden öpmeye doyamayacağımız yükü omuzlamışlarımızdır. Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek büyük projelerin yürekli yöneticisidir ona minnet ve saygı duymaktan başka bir şey gelmez elimizden… Helal olsun… Galatasaray Kulübü senin gibi büyük bir başkana sahip olduğu için ne kadar iftihar etse azdır…

Son olağanüstü divan kurulu toplantısında ister dövün, ister sövün ben buradayım diyen Başkan Dursun Özbek’in daha önceki yıllarda olduğu gibi fiilen görevli olarak izliyor olsaydım elinden seve seve öperdim. İşte Galatasaraylılık ve başkanlık budur. Ne olursa olsun görevinin başında olmak, transferlere tam gaz  devam ederken “Bu işleri nasıl başarıyor böyle marka isimleri nereden nasıl alıyor” diye haset sahiplerini çatlatmak Sayın Başkan Özbek’in en büyük zevki olmalıdır.

Hesabını yapıyor, durumu açıklıyor “İşte mali rapor” diyor inanan inanıyor, inanmayan kaşlarını çatıyor kös kös oturuyor.

Bu arada doğru söz diline oturtulmuş kişilerden biri olarak takdir ettiğim Levent Nazifoğlu’nun Başkan Özbek’ten sonradan söyledikleri için özür dilemesi ve bazı konularda açıklama istemesini de takdirle karşıladığımı ifade etmeliyim. Galatasaray nereye gidiyor diyenlere tek kelime ile cevap veriyorum, iyiye gidiyor hiç merak etmeyin…

Galatasaray’ın bir dönem teknik direktörü olan ve milli takımda görev üstlenen Lucescu’nun yaşı (71) ile ilgili olumsuz görüşler savunan Öcal Uluç ağabeyimizin kardeşi Hıncal Uluç ustamızın yaşı 77 (Allahü Teaala sıhhat ve saadet içinde nicelerini nasip etsin)…

Galatasaray’da gönderilecekler arasında başta gösterilen Sinan Gümüş için şöyle demek isterim…: Bugün satarsınız ama yarın o kalitede bir futbolcuyu almak için çuvalla para öder bulamazsınız… Sinan Gümüş gitti gider biz arkasından bir daha gelmez diye ağlarız… Onu ıslıklayarak küstürenler ne yapar bilemem…

Yeni nesil muhabirler mutlaka Abdullah Avcı’yı izleyip dinleyin!

Bir zamanlar milli takımın başında da büyük işler yapmaya soyunan Abdullah Avcı, İspanyol Sevilla’ya 2-1 yenilip tur için büyük yara aldıkları maçtan sonra yaptığı doğru ve güzel açıklamalarla yeni nesil spor muhabirleri için iyi bir eğitimci olduğunu gösterdi. Aynı şeyi Beşiktaş’ın teknik patronu Şenol Güneş de yapar kuşkusuz ancak Şenol hocamızın ağız yapısı ve konuşma tekniği net anlaşılmasına engeldir. Abdullah Avcı da böyle bir problem yok. Herkes net olarak anlar. Ancak biraz hızlı ve seri konuşuyor. Zamanla ilgili bir problem olmalı yoksa Avcı hocamız dinleyenler anladı mı anlamadı mı bunu anlayacak seviyede bir uzman…

Sevilla gibi tecrübeli bir takımdan İspanya’da turu kapmak zor ötesi bir durumdur. Ama yine de Başakşehir’den umutlarınızı kesmeyin derim ben… Her ne kadar takımımız Avrupa kupalarında yeterli tecrübesi yoksa da başında Abdullah Avcı gibi usta bir bilge var. Onun her duruma karşı özel bir programı vardır diye düşünüyorum. Nitekim maçtan sonra yaptığı açıklamada “Rövanşta tur için şansımız var. Bu şansımızı sonuna kadar zorlayacağız” diyen Avcı’nın illa bir bildiği vardır yok yere bu sözleri kullanmaz…

Emre Belözoğlu’nu her gün daha parlatan ve pek çok yıldızı futbolumuza kazandırıp Cengiz Ünder’i ihraç eden Abdullah Avcı’dan Türk futbolu ilerde inşallah daha fazla yararlanma imkanı bulacaktır. Böyle küçük hesaplarını hiç yapmayan büyük işler için soyunan bu vatanın seçilmiş yiğitleri zaman içinde mutlaka ortaya çıkacaktır. Abdullah Avcı’ya gözümüz gibi hatta gözümüzden daha fazla itina ile bakalım. Tabii Şenol Güneş’e ve onun yanında iki yıl yetiştikten sonra icazet almışçasına Göztepe’ye geçen Tamer Tuna’ya da… Halen aktif teknik adam olan bu isimleri izleyen yeni nesil gazeteci arkadaşlarımız dağarcıklarına ölçme ve değerlendirme ölçülerini katmış olurlar…

Diego Costa’nın adı bile dengeleri alt üst etmeye yetecektir

Özellikle spor gazeteleri büyük isimlerden birini her gün manşetlerine taşımayı bir görev bilirler. Fanatik hariç diğer spor gazetelerinde çalışma imkanı bulduğum için bu durumu anlayışla karşılarım çoğunlukla… Ancak Chelsea’dan Diego Costa’nın Fenerbahçe’ye transfer olacağı ve teknik direktörü tarafından istenmediği türü yorumların yapılması beni bile heyecanlandırdı.

Diego Costa’nın gelmesi demek Fenerbahçe’nin forvetine fazladan 30 gol yazmak gibi bir şey… Nasıl heyecanlanmam nasıl ilgi duymam…

Dün bütün gün bu konuda acaba ne gelişmeler var diye bekleyip yazımı biraz ağırdan alırken Fenerbahçe’den başka bir Şilili futbolcu adı çıktı. Valencia’dan Fabian Orellana… 31 yaşında olduğu belirtilen Şilili futbolcunun Fenerbahçe’ye Arda Turan’ın da  menajeri olan Ahmet Bulut tarafından kazandırılacağı konuşuluyor. Diego Costa nerede Orellana nerede?

Birinin adı bile dengeleri alt üst etmeye yeterken, diğerinin ne yapacağını bilenler bizim gibi bilmeyenlere bir zahmet anlatsınlar artık…

Tabii bizim Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman’a saygımız var. Eğer o istemişse ki bu ihtimal yüksektir Orellana’da da bir ışık illa vardır… Bunu da unutmayalım…

Burak Yılmaz’ın Trabzon’a gelişi

Neymar’ın PSG’li oluşu gibi

Neymar’a neden jr gibi bir takısı var önce bu merakımla başlayayım. Demek ki daha önce bir meşhur Neymar gelmiş bu onun adını taşıyan çömezi ama aldığı para ülkesindeki futbolcuların ceplerine girenlerden daha fazla…

Büyük bir marka olan Neymar gibi Trabzonspor’a gelen Burak Yılmaz da aynı etkiyi yaptı. Kısa sürede büyük umut olduğunu gösterdi. Kendisini bordo-mavili renklere kazandıran herkesin gurur kaynağı oldu. Kısa süre içinde böylesine büyük etki yapan Burak Yılmaz kardeşimi tebrik ediyorum.

Bu arada gerek Galatasaray’da gerekse Trabzonspor’da Olcan için olumsuz yorumlarda bulunanlar Akhisar takımında neler yaptığını görüp biraz olsun utanmışlardır inşallah…