Sağlık 23.02.2018 09:00 Güncelleme: 23.02.2018 19:26

'Yüz Germe En Son Basamaktır'

Yaş ilerledikçe yüzde oluşan sarkıklara genellikle askılama ve yağ enjeksiyonlarının çözüm olduğunu belirten Estetik Plastik-Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülçin Nujen Ayçiçek Çardak, ancak bu uygulamaların yeterli gelmediğinde son çare olacak yüz germe ameliyatlarını tercih ettiklerini söyledi.
'Yüz Germe En Son Basamaktır'

Sema SEZEN

Maya Estetik'ten Estetik Plastik-Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülçin Nujen Ayçiçek Çardak, orta yüz germe, yüze kişinin kendisinden alınan yağla yapılan dolgu ve burun ameliyatı konusunda bilinmeyenlere ışık tuttu.

-Yüze kişinin kendi yağıyla dolgu yapılmasının etkisi kaç yıl sürer? Dezavantajları var mı?

Yüz bölgesi, yağ enjeksiyonunu en sık kullandığımız alanların başında gelir. Yaş ve sık kilo alıp verme gibi nedenler yüzde volüm kaybına neden olur. Yağ enjeksiyonu bu volüm kayıplarını yerine koymak için oldukça uygun bir yöntemdir. Yağ dokusu içerdiği kök hücreler sayesinde volüm artışının yanı sıra cilt gençleştirici etki de gösterir. Uygulanan yağın tamamı vücut tarafından tutulmaz. Birkaç ayın sonunda enjekte ettiğimiz miktarın yaklaşık yarısı erimiş olur. Enjekte edilen yağın kalıcılık süresi bölgeye göre değişir. Örneğin dudak ve ağız çevresi gibi hareketli bölgelerde etkisi daha hızlı kaybolurken, yanak gibi nispeten daha az hareketli bölgelerde daha kalıcı olabilmektedir. Yağ enjeksiyonu ehil ellerde oldukça güvenli bir prosedürdür. Kişinin kendi dokusu kullanıldığından allerji gibi bir riski yoktur. Ayrıca yüksek miktarda doku elde edilebilmesi diğer bir avantajıdır. Tek dezavantajı elde etmek için hastaya ek bir işlem yapılması gerekliliğidir.

-Liposakşın sonrasında sarkan deri için neler yapılır?

Cilt kalitesinin, cilt elastikiyetinin uygun olduğu durumlarda liposuction sonrası cildin sarkmasını beklemeyiz. Korse kullanımı gibi yardımcı bazı uygulamalarla birkaç hafta içinde cilt toparlanacaktır. Eğer ciltteki gevşeklik ve sarkma fazlaysa ve biz liposuction sonrası cildin toparlamasını beklemiyorsak, bu hastalarımıza tek başına liposuction yapmıyoruz. Bu hastalarımıza mutlaka germe ameliyatlarını da öneriyoruz.

-Deri sarkmasını düzeltmek için ameliyat dışında yapılabilecek bir yöntem var mı?

Deri sarkmaları, gebelik, sık ve aşırı kilo alıp verme veya yaşa bağlı olarak vücudumuzun her bölgesinde görülebilir. Yüzde volüm kaybına bağlı görülen hafif sarkmalar, lazer tedavileri, mezoterapiler, dolgu veya yağ enjeksiyonu uygulamaları veya askılama yöntemleri ile düzeltilebilir. Ancak, karın, meme veya uyluk gibi bölgelerdeki ciddi deri sarkmalarının tek tedavisi cerrahi olarak fazla deri ve derialtı dokusunun çıkarılmasıdır.

-Orta yüz germe ameliyatı kaç yaş sonrasında yapılabilir?

Yüz germe ameliyatlarında, ameliyat kararı kişinin yaşından çok mevcut deformitesine bağlı olarak verilir. Hastalarımız yüzde yaşlanma-sarkma şikayetleri ile bize başvurduklarında, tedavi planlamasını basitten karmaşığa doğru olacak şekilde yapıyoruz. Örneğin eğer hastamızın yüzünde hafif hacim kayıpları ve mimik kırışıklıkları varsa sadece botoks ve dolgu uygulamaları ile başarılı sonuçlar alabiliyoruz. Eğer hastamızda deri sarkmaları da varsa ancak bu sarkmaları askılama yöntemleri ile çözebiliyorsak hastamıza ameliyat yerine askılama öneriyoruz. Ancak askılamalar, yağ enjeksiyonları gibi daha konservatif teknikler hastamızdaki cilt sarkmaları için yeterli olmayacaksa cerrahi öneriyoruz. Yani yüz germe, yüz gençleştirme tekniklerinin en son basamağıdır.

-Etkisi ne kadar sürer? Asimetri oluşur mu?

Yüz germe ameliyatlarının kesin bir etki süresi yoktur. Bu süre kişinin mevcut deformitesine, genel sağlık durumuna, cilt yapısına, maruz kaldığı dış etkenlere (sigara, güneş, stres gibi) hatta beslenme düzenine göre değişiklik gösterir. Özenli yapılmış bir yüz germe sonrasında belirgin bir asimetri olması beklenmez.

-Burun estetiği, burunda bir bozukluk söz konusu olmasa da her isteyen kişiye yapılmaya başlandı. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Güzellik ve estetik kavramı toplumdan topluma değiştiği gibi kişiden kişiye de değişir. Bu nedenle sınırları kesin hatlarla çizilmiş bir “güzel burun” veya “estetik burun” kavramı da yoktur. Bundan dolayı da her hastanın kendine özgü başvuru sebepleri vardır. Önemli olan hastanın mevcut şekil bozukluğunun hastanın estetik kaygısı ve beklentileri ile orantılı olmasıdır. Örneğin hastanın burun ucunda hafif bir düşüklük olabilir ya da burun sırtında hafif bir çıkıntı veya kemer olabilir. Eğer hastamız bu durumdan rahatsız ise ona “Sizin deformiteniz çok hafif, sizi ameliyat etmeyeceğiz” dememiz tabii ki söz konusu değildir. Ancak bazen hastamızın burnunda ameliyatla daha güzel olabilecek herhangi bir deformite yoktur. Bu durumda bir ameliyat planlamamız tabii
ki söz konusu değildir.

-Burun estetiği sonucunda oluşabilecek sorunlar var mı?

Burun estetiği ameliyatları, tıpkı diğer ameliyatlarımız gibi sorun oluşturmak için değil, sorun çözmek için yaptığımız ameliyatlardır. Uygun hasta seçimi, dikkatli cerrahi planlama ve özenli cerrahi ile hastalarımızın sorunsuz bir cerrahi müdahale geçirmelerini hedefliyoruz. Tabii ki bunun esas olmazsa olmazı, yetkin, deneyimli ve özenli bir cerrahtır.

-Burun estetik ameliyatı sonrasında nefes alışverişinde bir sorun oluşur mu?

Burun ameliyatlarından sonra nefes alış verişinde bir sorun olmasını beklemiyoruz. Aksine, eğer hastamızın ameliyat öncesinde nefes alıp verme ile ilgili, burnun anatomisinden kaynaklanan bir sıkıntısı varsa aynı seansta bunu da ameliyatla düzeltebiliyoruz. İyi bir burun ameliyatı, buruna güzel bir form kazandırırken fonksiyonunu da düzeltmeyi amaçlar.

-Kemerli burunlarda sorunlu bölgeye dolgu malzemesi enjekte edilip, görüntü düzeltilebiliyor veya burun çeşitli iplerle kaldırılabiliyor. Bu işlem ne kadar sağlıklı?

Evet, bu uygulamalar son zamanlarda artan sıklıklarla kullanılıyor. Bunlar belirli bir süre için hastaları memnun edebiliyor. Ancak sonuçta bunlar geçici uygulamalar ve her seferinde vücuda yabancı bir madde enjekte edilmesini gerektiriyor. Eğer hastalarımız kalıcı ve kesin bir çözüm istiyorlarsa mutlaka bir plastik cerrahi uzmanına danışmalı ve tedavi planlamasını ona göre yapmalıdırlar.