Gülay YÜCEL
Fotoğraflar: Şafak GÜVEN
Dünyayı görmek, yeni kültürlerle tanışmak, dünya standartlarında eğitim almak ve küresel geleceğe hazırlanmak. Yurt dışı eğitim sırasında edinilen kapsamlı uluslararası deneyimin yerini hiçbir şey tutamaz. İşte bu yüzden danışmanlık almak çok önemli.. Uluslararası eğitim servisinde dünya liderlerinden olan IDP Türkiye İngilizce konuşan ülkelerde öğrencilerin eğitim almasına yardımcı oluyor.. IDP Türkiye Ülke Müdürü Seval Sır ile YeniBirlik okurları için keyifli, eğitici bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi tanıyabilir miyiz?
11 senedir Türkiye’de yaşıyorum. Melbourne Avustralya’da doğdum büyüdüm ve Türküm. 14 yaşında kızım var İstanbul’a aşık olan bir kişi olarak İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul’a iş için taşındım.
Daha önce Avustralya’da yaşadınız değil mi?
Avustralya’da doğup Avustralya’da bütün eğitim sürecimi ve bütün hayatımı orada geçirip, yaklaşık 31 yaşımdayken Türkiye’ye taşındım. Öğretmenlik yaptım, özel eğitime gerçekten çok değer veren ve benim hayatımdaki tutkularımdan biri de eğitimdir.
IDP Education’dan bahsedebilir misiniz?
IDP Education dünya çapında, dünyanın en büyük yurt dışı eğitim danışmanlığı veren bir şirketi. Avustralya kökenliyiz, 38 Avustralya üniversitesi bizim sahibimiz, bizim şirketimizi kuran bu üniversite bünyeleri. Şahsa ait değiliz bu beni ayrıca mutlu ediyor. Melbourne’de merkezi, ben Melbourne’ de göreve başlamıştım. Yaklaşık 1969 yılında kurularak 50’nci yaşımızı da aştık geçen senelerde. 100’ün üzerinde ofisimiz bulunuyor dünya çapında.
Türkiye’ye şube açmak için mi geldiniz?
Evet, benim Türkiye yolculuğum 2010 yılında başladı çünkü IDP Education 2010 yılında Türkiye’de şube açmaya karar aldı. Sorduklarında ilk ben talip oldum. Türkiye’yi çok seviyorum Türkiye’de yaşamak istiyorum dedim. 2011 yılında tam faaliyete başladık IDP Education’da faaliyetlerimizin arasında da yurt dışı eğitim danışmanlığı var.
“İngilizce konuşulan ülkelerle çalışıyoruz”
Neler yapıyorsunuz nasıl danışmanlık veriyorsunuz?
Biz 6 ülkeye hizmet sunuyoruz. İngilizce konuşulan ülkelerle çalışıyoruz. Avustralya başta Kanada, İngiltere, İrlanda, ABD ve Yeni Zelanda olarak bu ülkelere biz Türkiye’den öğrencilerimizi okumaları için o hayallerine kavuşmaları için onlara destek veriyoruz. Danışmanlığımızda A’dan Z’ye dediğimiz bir tabir vardır biz Z’yi de geçiyoruz artık çünkü bir öğrenci lise 1’de gelir bize ve bize hayalinden bahsedince biz ona koçluk, danışmanlıkla yurt dışında nasıl eğitim olanakları olduğunu aktarıyoruz. Tabii ki bunun yanı sıra sadece öğrencilerimiz değil velilerimiz bizim için çok büyük bir etkendir. Yani onlarla görüşerek aynı zamanda onlara da koçluk yapıyoruz. Yurt dışında eğitimi anlatıyoruz arkadaşlarımızla.
Öğrenci lise çağında geliyor, siz onlara üniversiteyi nereye hangi ülkeye yönlendireceğinizi veya onların istediğini seçmesini sağlıyorsunuz, doğru mu?
Evet, çok doğru hatta gündemde de artık şu aralar Kovid öncesi bir hayatımız vardı bu sektörde de her sektörde olduğu gibi. Sadece üniversite değil aslında baktığımızda lisede başlayabiliyoruz. Yani lise 1’de gelen bir arkadaşımıza, çok pozitif bakarız çünkü bu arkadaşımızın bu zamanda yurt dışı düşünmeye başladığını görüyoruz. Bu ailelerimizin en büyük yatırım kelimesini kullanacağım çünkü eğitime yatırım yapıyor ailelerimiz. Çocuklarını lise 2, lise 3 için bile artık en popüler destinasyonda Kanada oluyor bu durumda Türk öğrencilerimiz için. Lise eğitimini almak isteyen çocuklarımızı daha çok Kanada’ya yönlendiriyoruz. Tabii ki diğer ülkelerde de lise eğitimi var, sadece üniversite değil gündemimiz. Artık Kovid sürecinde olduğumuz için bu devam ediyor hatta ve hatta artık ailelerimiz aile olarak gitmek istiyorlar. Hani burada örnek verdiğimde 2 eşin arasında ya anne öğrenci oluyor ana öğrenci anne seçilirse sonra eşi yanında aile birleşimine gidiyor tabii ki çocukları o ülkeye gittiklerinde o ülkenin kurallarına kanunlarına göre de ilkokula başlıyor. Aslında önümüze baktıkça bu daha çok benim öngörüm lise değil ilkokullarımız daha da fazlalaşacak.
“Eğitim paha biçilemez bir konudur hayatımızda”
Gelen öğrenciler veya aileler çocuklarını neden yurt dışında okutmak istiyorlar? Ya da neden okumalılar?
Meslek olarak eğitim kökenli olduğum için en sevdiğim sorulardan biridir. Eğitim benim için hayatta ölçülemez ve paha biçilemez bir konudur hayatımızda. Her zaman öğrenmek yani bu 7’den 70’e dedikleri şey ama bu 70’i de aşıyor bence her anda öğrenmemiz, kendimizi geliştirmek anlamında. Hani bir öğretmen cevabı bu olur; herkes her zaman öğrenmeli derim. Neden insanlar ya da veliler, öğrenciler, gençler, çocuklar yurt dışını daha çok merak ediyor? Çünkü tümüyle burada yaşam standartları, yaşam farklılıklarını görebiliyorlar, yaşam ortamlarının farkını görebiliyorlar. Ben Türkiye’de maalesef hiç okuyamadım ben tam tersini yaşadım. Türkiye’de bir eğitim hayatım olmadı kızım Türkiye’de eğitim hayatını yaşıyor öğrenci olarak, ben de ebeveyn olarak onun üzerinden yaşayabiliyorum, bu yönden çok şanslıyım. Yurt dışındaki eğitimi neden öneririz? Gerçekten eğitim sistemleri bütün ülkelerde farklıdır. Hangisi en iyisi diye soracaksanız her ülke kendisine göre hepsine saygım vardır. Eğitmenlerime, meslektaşlarıma hepsine saygım sonsuzdur. Ama dünyada tanınır ve bakıldığında İngilizce konuşulan ülkelerde burada İngiltere her zaman Cambridge özellikle İngilizce üzerine konuştuğumda tabii ki. Dil kavramı telaffuzu hep Cambridge’de öne çıkar. Ama bu demek değildir ki sadece İngiltere en iyisidir. Finlandiya çok iyidir, Hollanda çok iyidir, Almanya çok iyidir. Yani ben oturduğum yerden bütün ülkeleri sayabilirim size. Çünkü her ülkenin her eğitim sisteminin gerçekten içinden alabileceğimiz çok güzel özellikleri vardır.
Ama her ülkenin eğitim sistemi ayrı?
Evet, her ülkenin öyle hatta ve hatta daha da derine gidersek Avustralya’dan bahsettiğimde, Kanada’dan bahsettiğimde eyaletlerin arasında bile eğitim farklılıkları var. Yani ülkenin içinde eyalete ayrılıp ve o eyaletlerin kendi eğitim sistemleri bile farklı. Yani bu da çok güzel bir şey. Ben Türkiye’deki eğitim sistemine şu anki olduğum konumumdan ülke müdürlüğünden, üniversitelerimizden, okullarımıza, liselerimize çalışma iş birliklerimiz olduğu için hepsiyle çözüm ortaklığı olarak çalışıyoruz. Ve görebildiğim eğitim sistemlerimiz Türkiye’de de apayrı. Ama Türkiye’mizde birdir. Şehirlerimizde hani ayrı şehirlerde benim gördüğüm ve yanlış anlamadıysam tabii ki bir sistem var standart demek istemiyorum çünkü farklı bir kelimeye geçebiliyor. Ama bir, hepsi bir dengededir. Ama yurt dışındaki ülkelerde ülke içinde farklılık vardır.
“Ücretten önce hep güvene bakılırdı”
Size gelen öğrencilerin öncelikleri ülke mi, okul mu, ücret mi? Nasıl görüyorsunuz?
Bu da çok sevdiğim sorulardan biri çünkü hayatımız çok dinamik çok değişken olduğu için hızlı dinamik değişkenlikler olduğu için Kovid öncesinden bahsettiğimde ücretten önce hep güvene bakılırdı. Yani benim çocuğum şu ülkeye gittiğinde o ülkeye güvenebilir miyim? O ülkede yaşayabilir mi? Ayakta kalabilir mi? Ya da genç biri master okumaya gittiğinde ülke bana ne kadar güven sağlayabilir? Bunlar Kovid öncesi için. İkinci baktıkları uzaklık, yakınlık. Türkiye’mize ülkemize hangisi daha yakın? Çünkü ben Türk olduğumu gururla söylüyorum çok pratiğiz, çok çalışkanız buna çok inanıyorum. Gidip hemen okuyup gelmek istiyoruz hızlı olsun, yakın olsun. Hafta sonu atlayayım geleyim, ailemi göreyim kavramı olduğu için ve Türkiye’mizde eğitim sisteminde gençlerimiz hep başka şehirlerde okudukları için o hafta sonu, bayram tatili aileyi gelip görmek alışkanlığımız olduğundan. Daha da basitleştirmek isterim kızımı sınavda gördüm LGS sınavında bu geçtiğimiz yılda ara verildi ve arada veliler simit verdi çocuklarına. Mesela ben bunu hiç görmemiştim yani çok bağımlıyız. Veli olarak çocuğumu yanımda istiyorum öğrenci olarak da ben aileme hemen ulaşmak istiyorum uzaklık ve yakınlık çok önemli. Kovid zamanına geldik. Kovid zamanında tabii ki de sağlık çıktı öne. Hangi yerde daha güvenilir? Sağlık açısından daha güvenilir? Yani o eski güvenlik kelimesi değişti. Şu andaki Türkiye gündemimizde de, tabii ki en üstte gelen ücret. Bu da tamamen kurda yaşanan şu andaki gündemdeki ekonomiden kaynaklanan. Ama bu da geçici bir dönemdir yurt dışı eğitime baktığımda benim öngörüm 2022’den kesinlikle daha umutluyum, daha pozitifim. Kesinlikle zorlanacağımız günler önümüzde hepimiz için ama şunu da görüyoruz bir de baktığım açı benim, bu ücretlendirme konusu ikinci, üçüncü seçeneğe geçecek. Üstte daha çok kalite ben hani daha sonra o eğitimi aldım yurt dışında ama nerede kabul görebilirim? Ben nerede yaşamak istiyorum? Çünkü şu an gündemimizde evden, uzaktan çalışma olayı çıktı dolayısıyla daha bir uluslararası hayat var karşımızda. Z kuşağımız bence çok şanslı gerçekten çünkü yurt dışına gitmeden çünkü yurt dışı zaten onların parmağının ucunda. Yani bütün dünya parmağının ucunda gençlerimizin o yüzden bence şu yöne gidecekler ve bakacaklar: Kalite. Ben bu kaliteli eğitimle kendimi daha sonra nerede görüyorum? Nereye ulaşabilirim? Beni kimler kabul edecek?
Yurt dışındaki okulların ücretlerinde artış oldu mu? Yurt dışında da bir ekonomik kriz var.
Kesinlikle ekonomik krize aslında tümüyle baktığımızda evet bütün ülkelerde yaşanan bir durum var. Ama yurt dışındaki eğitimde International Education dediğimizde apayrı bir kriz yaşandı. Çünkü insanlar uçağa binip ülke ülke gidemediler, eğitim alamadılar. Dolayısıyla üniversiteler, okullar tüm International Education hizmeti sunanlar hepsinde bir duraklama oldu nereden baksak en az 18 ay. Dolayısıyla bu kurlardan etkilenmek değil tekrar piyasayı canlandırmak için 1.000 dolar ise, 1.000 Euro ise aynı tutulmadı hatta aşağı çekildi. Bunun adı da burs konulmaya başlandı. Çünkü dünya dilinde burs kelimesi çok rağbet alır, çok tanınmış bir kelimedir. Dolayısıyla okullar kendileri arasında burs vermeye başladılar. Yani 1.000 Euro’luk kursu artık 900 Euro, yanında ek bir haftalık ücret verilir. Ücret değil de bir hizmet veriyorlar, ek bir ders veriyorlar. Hafta sonu ek bir gezi katabiliyorlar yani yükseltmek değil tam tersi oldu aslında çünkü şunu da eklemek isterim bahsettiğim sadece İngilizce konuşan ülkeler ya da Avrupa’daki ülkeler değil şu an artık piyasaya Asya’daki ülkelerde girmeye başladı. Gelin Çin’de, gelin Japonya’da, gelin Kore’de eğitiminizi alın. International Education’da da Asya ülkeleri daha bir ayağa kalktılar. Bizim ülkede de yaşayabilirsiniz, bizim ülkemizde de okuyabilirsiniz. Japonca çok ünlüdür dil olarak herkes Japonca öğrenmek istiyor neden Japonya’yı açmayalım diyerek bunlar yükselmeye başladı. En son ekleyeyim Dubai şu an gözde, gündemde gözümüz Dubai’de. Neden Dubai? İngiltere ve Avustralya, Kanada yavaş yavaş okulların kampüslerini açmaya başladılar Dubai’de. Dubai’de dünyanın son 15 yılında da zaten 20 yıla yakın hub dediğimiz durduğumuz yer, bir yere uçuyorsak Dubai’de dururuz bir nefes alırız. Aktarma ama hub olarak business hub değil Education hub. Çok güzel olanakları başlattılar bu da bahsettiğim 4 aylık çok yeni.
Pandemi nedeniyle şu anda durum nedir? Online eğitimler devam ediyor sanıyorum öğrenciler yurt dışına gidiyor mu? Yoksa online olarak mı katılıyorlar?
Az öncede bahsettiğim gibi çok dinamik, çok hızlı değişen bir dönemdeyiz şu anda. Eskiden 2-3 ay önümüzdeki planlarımızı yapardık. Şu an Kovid yüzünden anda kalıyoruz haftalık planlamalarımız devam ediyor. Bu bizim hizmet sunduğumuz 6 ülkeden 2 tane ülke şu an çok hızlı ilerliyor hem vize konumlarımızı çok hızlı alabiliyoruz hem öğrencilerimiz uçağa binip gidiyorlar.
Hangi ülkeler?
Şu an öne aldığımız en iyi 2 ülkemiz İrlanda ve İngiltere. İrlanda’yı gururla söylüyorum şu anlamda Türkiye’de bir tek IDP bütün okulların temsilini alan İrlanda’da IDP olarak biziz. Yeni yıl kampanyalarımızı çıkaracağız. Yani İrlanda 1 Dubai 2 derim size öyle söyleyeyim. Çünkü İrlanda kuru Euro İngiltere Sterlin orada bir fark var ve İrlanda’nın iş olanakları Kovid’in getirdiği bu bazı fırsatlar online dijital IT büyük şirketler İrlanda’da ve aşırı güvenli. Diğer ülkelerimizde zaman geçmesi gerekiyor. Okullardan kabul alıyoruz okullara başvuru yapıyoruz demektir bu. Okullar öğrencilerimizi kabul ediyor tekliflerini yolluyorlar ikinci aşamamızda vize başvurularımız. Şu an o diğer 4 ülkede de vize başvurularımızda duraklama var o da bürokratik olduğu için zamana bırakıyoruz onları bekletiyoruz şu anda. 6 ülkenin içinden en aşağıda Yeni Zelanda Kovid öncesi koskoca Yeni Zelanda’ya 7 tane Türk öğrencisi gitti maalesef Türkiye’den. Yani vizeleri hiç kolay vermiyorlar.
“Maliyetler ülkeye ve bölüme göre değişir”
Bir öğrencinin yurt dışında okuma maliyeti nedir?
Her ülkeye farklı farklıdır, sadece ülke değil bölüm. Ortalama söylemek istiyorum Avustralya’ya baktığınızda ortalama eğitim ücreti üniversite eğitiminde 23 bin Avustralya Doları ülkelerin kendi kuruna göre söylüyorum 23 bin dolarla başlar 50 bin dolara kadar çıkabiliyor yıllık bu, sadece eğitim. Bu niye değişken bütün ülkelerde de aynıdır üniversitelerin level’i vardır. Türkiye’de de olduğu gibi seviyeleri vardır o yüzden farklı. Kanada’ya baktığımızda Kanada Dolarından bahsediyorum yıllık ücret baktığımızda üniversite ya da sertifika programlarından bahsetmek istiyorum. Kanada çünkü en çok rağbet gören sertifika programları nereden baksak 12 bin dolarla başlar 30 bin Kanada Dolarına yükselir yıllık bunlar sertifika programları. Ama üniversite 25 bin dolardan başlar o da çıkıyor 50-60 bin dolara. İngiltere’ye geldiğimizde 12-13 bin Sterlin arası başlar, 25 bin Sterline kadar çıkar. Daha da fazla çıkabilir, bunlar sadece eğitim ücreti. Konaklama olacak, bir de yaşam masrafları olacak tabii ki. Bir de İrlanda’yı ekleyelim. İrlanda Euro çok önemli bunun altını çizelim çünkü herkes bilmez Euro olduğunu. İrlanda Euro olduğundan baktığımızda daha çok dil okuluna gidilir İrlanda’ya, onu söyleyeyim üniversiteden tercih dil okuluna gitmektir. İngilizce için 8 bin Euro ile başlıyor 20 bin Euro’ya kadar. Ülkelerin birçoğunda çalışma imkanı olduğu için yaşam masrafını çalışmasından çıkarır bir öğrenci. Geriye sadece eğitim ücreti kalıyor. Bunu böyle söylememiz gerekiyor çünkü Kovid döneminde bilhassa ben öğrenci olmak isterim çalışma imkanı ve çalışma potansiyeli daha çok öğrenciler için yurt dışında. International öğrenci artık İrlanda’ya gitse işi lokalden daha hızlı buluyor. Her ülkenin içinde çalışma prensip değişiminden geçiliyor şu an. Dolayısıyla lokal insan kendi vatandaşı çalışmak istemediği için dışarıdan öğrenci geldikçe ona daha çok iş, bu bir gerçek. Bu Avustralya’da öyle İngiltere’de öyle, Kanada’da öyle lokal insan niye çalışmak istemiyor hükümetin onlara verdiği bu Kovid döneminde sağladığı destekten dolayı insanlar diyor ki ben çalışmayacağım artık diyor. Ne oluyor fırsatlar öğrencilere kalıyor. İkiye katlanmaz çalışabileceği için. İngiltere’de çalışabiliyor, Kanada’da çalışabiliyor, Avustralya’da çalışabiliyor, İrlanda’da çalışabiliyor yani part time çalışmasını öne çıkarabiliriz burada. Bu çok önemli yaşam masrafını çalışarak çıkaracak eğitim masrafı şu an gündemde. İş çeşitleri çoğaldı. Eskiden ne yapardı öğrencilerimiz? Ya giderdi kebapçının yanında çalışırdı, ya pizzacıda çalışırdı ya giderdi çocuk bakıcılığı yapılırdı ya da temizlik şirketlerinde çalışırlardı. Şimdi ülkelerinde Kovid aşı hubları kurulduğu için orada çalışma imkanları var, taksicilik yükseliyor. Ehliyetimiz artık International her yerde geçiyor. Kovid öncesi benim 6 ayda bir yurt dışına çıkmam gerekiyordu şimdi 1 seneye kadar Türkiye’de kullanabiliyorum yabancı ehliyetimi tam tersi Türk ehliyetimizde bu şekilde geçerli. Buradan belediyelerden biliyorum ben Avustralya bilhassa belediyede projeler yapılıyor bu Kovid olan çocuklar için buralarda görev alabiliyor bizim öğrencilerimiz. Yani iş kalitesi yükseldi öğrenciler için.
Almanya’da yayınlanan bir raporda 2017-2018 yıllarından bu yana Türk öğrencilerin Almanya’daki üniversitelere rağbet ettiği yönünde benzer şekilde diğer ülkelerde de aynı mı? Yani başka ülkelere de aynı mı? Yani buradan başka ülkelere rağbet var mı?
Bu pandemi sürecinden bahsediyorum bilhassa Asya ülkelerinden Kore, Japonya, Çin çok çok büyük rağbet var. Hem Türkiye piyasasına daha çok reklam daha çok tanıtım yapılıyor bu ülkelerden. Ben hemen gideyim geleyim olayı olduğundan Avrupa ülkeleri bize daha yakın geliyor, daha sıcak bakılıyor. Amerika tümüyle benim gördüğüm ve benim son 11 senedir öğrendiğim Amerika tümüyle marka. Daha sonra İngiltere yakınlıktan, Kanada ve Avustralya güzelliklerinden ve göçmen alabildiği için bu iki ülke dünyaya biz göçmen alabiliyoruz diye lanse ettikleri için, bu iki ülkede çok rağbet görüyor Türk insanı çünkü ailece göç etmek istiyoruz. Almanya sorunuza geldiğimde, Berlin zaten diyorlar ki küçük bir İstanbul. O yüzden Türkiye Almanya ilişkileri de dolayısıyla güçlü olduğu için oradaki üniversiteler ücretsiz ya da çok düşük bir rakamda olunca Almanya her zaman birincidir Türkiye’de. Ve Hollanda Avrupa’da son bu Kovid öncesi Hollanda çok rağbet aldı. Ama sürdürebilirlik olduğu zamanda İngilizce konuşan ülkeler her zaman öne çıkıyor.
“Gerçekten isteyin”
Eğitimle ilgili eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? Öğrencilere velilere ne önerirsiniz?
Hayatımızda hiç durmayan yani farkına varmadan bile sürdürebildiğimiz hayatımızda eğitimdir. Bir şeyi okumak alıp kitap okumak ya da roman okumak ya da bir dergi okumak değil. Her zaman ve her yerde eğitim alınır en önemlisi benim burada mesaj vermek istediğim, gerçekten isteyin. İstek olması lazım ve bu öğrencinin istediği alan, istediği yer, istediği durum şartlar en iyi eğitim alabileceği yer burasıdır. Çoğunlukla Türk velilerimizde maalesef benim çocuğum Harvard’a gitsin, benim çocuğum İngiltere’ye gitsin, benim çocuğum şu bölümü okusun dediğiniz an kaybettiğiniz an burası. Öğrencilerimiz bizim için en önemlisidir, veliyi dinlerim ama öğrencimi duyarım.
“Ücretimizi okullardan komisyon olarak alıyoruz”
Siz ücreti gönderdiğiniz okullardan mı alıyorsunuz?
Evet, bizim danışmanlık, tavsiyeler, öneriler, koçluk, mentorluk yani yol arkadaşı, can arkadaşı her bir şapka taktığımızda bütün yolculuğumuz bizim öğrencimize ücretsizdir. Biz hiçbir hizmetimize bu yönde ücret talep etmiyoruz ücretimizi biz okullardan komisyon olarak alıyoruz. Öğrenciler kalkıp danışman şirketlere para ödemesinler, okula ödeme yapılsın. Doğru yol budur okul bankasına yapılır okul daha sonra bizlere ödemesini geçer.
“İlk hediyem futbol topuydu”
Gelelim spora ilginize.. Nereden? Verdiğiniz desteklerden bahseder misiniz?
Üç abim var, biz büyüdükçe 4 kardeş olarak hep spor kültürünün içinde büyüdük. Avustralya’da sporla nefes alıp veriyorsunuz. Sporla ilgili tutkum, aşkım doğduğun günden beri derler ya gerçekten böyle bir şey çünkü ilk hediyem futbol topuydu yıllarca amatör futbol oynadım. 11-12 seneye yakın futbol oynadım ben. Onun haricinde NetBall dediğimiz Avustralya ve İngilizlere ait olan bir spor branşı var onu da 8 sene oynadım kriket, beyzbol, sörf çok şükür birçok spor dalıyla ilgilendim. Türkiye’de Ses Kadın Sporları ile karşılaştık kurucuları ile tanıştık, konuştuk. Hikâyeleri o kadar güzeldi ki. Bu gençlerle tanışınca ilham verdiler dedim bunlara ancak destek verebiliriz. Sponsorluğunu aldık IDP Educaiton olarak. Çünkü IDP Educaiton’ın en önemli noktalarından biri de yüzde 60 globalde kadın çalışan vardır, Türkiye’de kadın çalışanımız yüzde 90. Ama Ses Kadın Sporlarında bu desteğimiz gerçekten kadınların sporda sadece evde ya da iş hayatında değil. Ses Kadın Sporlarında Kovid öncesi başlattık biz yurt dışındaki liglerde oynamaya başladık ben oyuncusuyum da aynı zamanda. Yani aynı zamanda hem sponsoruyuz hem oradaki kadınlarla biriz. Lig açılışında konuşma yaptığımda ceketimi çıkardım formam vardı altımda herkes şok olmuştu sen bu şirketin başında mısın?
