Ekonomi Kaynak: (İHA) 06.12.2017 15:21 Güncelleme: 06.12.2017 15:31

Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası başladı

Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası'nın açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "TESLA gibi zarar eden firmalara nasıl destek veririz, onun arayışı içerisindeyiz. Çünkü halen kar etmeyen, gelecek vaat eden çok önemli firmalar olacak ve Türkiye olarak biz bunlara destek vermek istiyoruz" dedi.
Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası başladı
Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nın açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "TESLA gibi zarar eden firmalara nasıl destek veririz, onun arayışı içerisindeyiz. Çünkü halen kar etmeyen, gelecek vaat eden çok önemli firmalar olacak ve Türkiye olarak biz bunlara destek vermek istiyoruz" dedi.

İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nın açılışına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ekonomi Bakanı Yardımcısı Fatih Metin katıldı. Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nın açılışında konuşan Şimşek, ’’Türkiye’nin borcunun milli gelire oranı yüzde 28 civarında. Yani bilançomuz güçlü. Şuanda döngü karşıtı bir maliye politikasıyla biz şoklara karşı alan oluşturuyoruz. Sadece bunla da yetinmiyoruz. Şoklara karşı hassasiyetimizi azalttık. 2001 yılına göre Türkiye yaşayabileceği şoklara karşı borcun milli gelire oranı nasıl değişir diye baktığınız zaman çok net bir şekilde Türkiye’nin temelleri daha sağlam, şoklara karşı direnci daha yüksek. Şuanda en çok konuşulan konulardan bir tanesi bankacılık sektörü. Bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranı uluslar arası normların iki katı. Aktif kalitesi yüksek, kaldıraç oranı düşük ve hakikaten bankacılık sektörü nereden bakarsanız bakın hem karlı hem sermaye yeterlilik oranı ve aktif kalitesi yüksek. Bu nedenle şoklara karşı tepki verme, manevra alanına sahip. Türkiye genel anlamda çok borçlu bir ülke değil. Şuanda dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri aşırı borçluluk. Gelişmekte olan ülkelerde hane halkı, kamu sektörü, finans sektörü ve reel sektör borçlarının milli gelire oranı yüzde 219. Türkiye’de yüzde 144 civarında bu rakam. En çok şu anda lira üzerine bir baskı var. Bu da açık pozisyon kaygılarından kaynaklanıyor. Bankacılık sektörü aslında nötr bir açık pozisyona sahip, hane halkı çok büyük bir döviz birikimi var ve borcu yok. Reel sektörün var ancak kısa vadede döviz fazlası var. Bu kaygılar bu anlamda yersiz. Kamunun da dış dünyadan net alacaklı olduğunu ifade etmekte yarar görüyorum’’ ifadelerini kullandı.

İnovasyon kapasitesini artırmak için reform yapacaklarını belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, ’’Türkiye’nin özellikle şoklara karşı direncini artırmak için biz reform yapacağız. Türkiye’nin girişimcilik eko sistemini, inovasyon kapasitesini artırmak için reform yapacağız. Türkiye’nin cari açık gibi, işsizlik gibi, enflasyon gibi sorunlarını çözmek için daha çok reform yapacağız. Çünkü reform yaparsak Türkiye sınıf atlıyor. Girişimcilik içinde, inovasyon içinde her şeyin başı insan. En önemli konu beşeri sermayenin kalitesini artırmak, yatırım ortamını iyileştirmek, ARGE ve inovasyon eko sistemini güçlendirmek, iş gücü piyasasını daha esnek hale getirmek, yargı sisteminin kalitesini artırmak. Geçen sene çok önemli reformlar yaptık ama yetmez. Biz daha çok reform yapacağız. Daha çok doğrudan yatırım çekeceğiz. Daha çok küresel şirket Türkiye’ye gelip iş yapacak ve biz reformları yaparken artık parça parça yapmayacağız. Türkiye’nin global değer zincirindeki konumunu daha da güçlendirmek için biz önümüzdeki dönemde Dünya Bankasının iş yapma kolaylığı raporunu alacağız. Bu çalışmalar tamamlandı. Önümüzdeki sene çeyreğinde toplam reform yapacağız ve inşallah Türkiye’yi en az ilk 20’ye sokmuş olacağız dünyada’’ şeklinde konuştu.

ARGE’ye yatırımların artacağını vurgulayan Şimşek, ’’ARGE harcamalarının milli gelire oranı ikiye katlandı. Ancak çok gerideyiz OECD ülkeleri arasında. ARGE personel sayısı dörde katlandı ama arzuladığımız yerde değiliz. Bunlara büyük teşvikler veriyoruz, daha çok buralara yatırım yapacağız. Patent başvurularında 38’inci sıradan 21’inci sıraya yükselmemiz önemli bir gelişme. Mutlaka ilk 10’da olacağız. Bunun içinde eğitime, ARGE’ye daha çok yatırım yapacağız. Türkiye katma değer zincirinde hızla yükselecek. Bütün eko sistemi tamamlıyoruz şu anda. TUBİTAK’ı yeniden yapılandırıyoruz. Hem politik ayağını hem uygulama ayağını güçlendireceğiz. Kalkınma Bankasını yeniden yapılandırıp daha çok destek vereceğiz. TESLA gibi zarar eden firmalara nasıl destek veririz, onun arayışı içerisindeyiz. Çünkü halen kar etmeyen, gelecek vaat eden çok önemli firmalar olacak ve Türkiye olarak biz bunlara destek vermek istiyoruz’’ diye konuştu.

Açılış programı stratejik ortaklara verilen ödüllerin ardından sona erdi. Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftasının 9 Aralık Cumartesi gününe kadar süreceği öğrenildi.