Siyaset - Politika 16.02.2020 09:00

"Türkiye büyüyecekse bunun yolu demokrasidir"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiştir. Türkiye büyüyecekse, dünyada söz sahibi olacaksa, Türkiye'de barış ve kardeşlik olacaksa, herkes düşüncelerini özgürce ifade edecekse bunun yolu demokrasidir." dedi.
"Türkiye büyüyecekse bunun yolu demokrasidir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen CHP Ankara 37. Olağan İl Kongresinde yaptığı konuşmada, CHP'nin milli mücadeleden ve mücadelenin özünden doğan, bugünlere kadar gelen görkemli tarihe sahip bir siyasal parti olduğunu belirtti.

"CHP'li olmak bir ayrıcalıktır, ülkeye ve dünyaya karşı sorumluluk taşımaktır." diyen Kılıçdaroğlu, sadece geçmişi ve bugünü değil geleceği de inşa etmek üzerine düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bütün CHP'li kardeşlerime şunu söylemek isterim, nereye giderseniz gidin, nerede oturursanız oturun, ister kahvede, tarlada, caddede, sokakta, lokantada nerede olursanız olun sorunlardan söz ettiğinizde çözümünden de söz edeceksiniz. Şu eleştiriyi hep bize yaparlar, 'Şu CHP var ya CHP, hep eleştirir hiç çözüm söylemez.' Nerede bir sorun varsa o sorunun en sağlıklı, tutarlı çözüm adresi CHP'dir. Hiç kimse şunu söyleyemez, 'Efendim sorun var ama nasıl çözüleceğini bize söylemediniz.' Bütün arkadaşlarıma söylüyorum, sorunu dile getireceksiniz arkasından çözümü de dile getireceksiniz."

"Hiçbir ayrım yapmadan kucaklayacağız"
Türkiye'nin temel sorunları bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, birinci sorunun demokrasi, ikincisinin ise eğitim olduğunu bildirdi.

Eğitimin bir topluma, aileye, bireye sınıf atlattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, eğitimin temel sorun alanlarından biri olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, üçüncü sorunun dış politika olduğunu, bu alanda ağır bedeller ödenen bir süreçten geçildiğini hatırlattı.

Bir diğer sorunun toplumsal barış olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimseyi ama hiç kimseyi kimliği, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştiremeyiz. Türkiye bugün derin bir kriz yaşıyorsa ekonomide, sosyal alanda siyasetini din, inanç, etnik kimlik ve yaşam tarzı eksenli yapmasıdır. Bütün bu alanları düşündüğümüzde bize düşen görev yani CHP'lilere düşen görev hiç kimseyi inancı, kimliği, yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştirmemektir. CHP'liler olarak, tarihin bize yüklediği sorumluluğun gereği olarak 82 milyonu hiçbir ayrım yapmadan inanç, kimlik ve yaşam tarzı dolayısıyla kucaklayacağız.

Bizden farklı düşünebilirler, farklı inançları, kimlikleri olabilir ama aynı bayrağın altında aynı vatan toprağı içinde yaşıyorsak, aynı havayı teneffüs ediyorsak herkesin sorunun çözmek ve o insanlara güven vermek zorundayız. Toplumsal barışı biz sağlarız, biz güçlendiririz. Hiç kimseyi ayırmadan ötekileştirmeden..."

"Demokrasiyi güçlendireceğiz"
Sorunlardan birinin de ekonomi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birinin yaşandığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, 7 milyonu aşkın işsizin bulunduğuna işaret ederek, üniversite bitiren on binlerce kişinin işsiz olduğunu aktardı.

Sorunların çözümü için 4 ayaklı bir stratejiden söz edilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiştir. Türkiye büyüyecekse, dünyada söz sahibi olacaksa, Türkiye'de barış ve kardeşlik olacaksa, herkes düşüncelerini özgürce ifade edecekse bunun yolu demokrasidir. Başka bir yolu yoktur bunun." şeklinde konuştu.

Demokrasinin sürekli gelişen bir kavram olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, demokrasinin aynı zamanda bütün yetkilerin bir kişiye verilmemesi anlamına geldiğine dikkati çekti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Çanakkale savaşlarını, Çanakkale Destanını düşünün. Bütün yedi düvelin Çanakkale Boğazını geçmek için verdiği mücadeleyi düşünün. Yedi düvel Çanakkale'yi geçemedi. Cumhuriyetin ön sözü Çanakkale Savaşları'nda yazıldı. Nasıl oldu da aynı yedi düvel Çanakkale'den tek kurşun atmadan geldi ve İstanbul'u işgal etti. Niçin? Tek adam rejimi vardı, bir kişinin imzası vardı. Bir kişi dedi ki 'Bırakın düşman donanması gelsin, İstanbul'u işgal etsin.' dedi. Tek adam rejiminin bir ülkeye getirdiği felaketi bundan daha iyi bir örnekle anlatamazsınız. Demek ki demokrasilerde güçlerin ayrımı, güçler dengesi vardır. Yasama, yürütme, yargı. Daha çağdaş demokrasilerde medya da dördüncü bir güç olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda demokrasilerde kadın-erkek eşitliği, yargı bağımsızlığı vardır. Adalet tecelli eder."

Demokrasinin hiç kimsenin vazgeçmeyeceği bir kavram olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun bugün büyük ölçüde askıya alındığını belirtti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Düşüncesini ifade edenlerin üniversitelerden atıldığını görüyoruz. Kanun hükmünde kararnamelerle toplumun baskılandığını görüyoruz. Tarihin bize yüklediği görev, çözümün birinci adresi demokrasidir, demokrasiyi güçlendireceğiz. Kim olursa olsun bizim gibi düşünmeyen insanlar için de demokrasiyi getireceğiz. Bizim gibi düşünmeyen insanlar da düşüncelerini özgürce ifade edecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin üretmesi gerektiğini yineleyen Kılıçdaroğlu, bir ülkenin üretmesi halinde güçlü olacağını, üretip ihracat yapması halinde ise saygınlığının artacağını dile getirdi.