Röportaj 20.11.2017 13:00 Güncelleme: 20.11.2017 13:30

​Türk Amerikan İş Adamları Derneği (TABA – AmCham) Başkanı Ali Osman Akat: Amerika'nın başka açıdan bakmasını sağladık

Amerika'da sivil toplum örgütleri ile görüştük. En önemli görüşmemiz Amerika Ticaret Bakanlığı ile oldu. Onlara Türkiye ile yaşadıkları vize sorunun neler doğuracağını anlattık. Ayrıca ticari ilişkilerinin olduğu diğer ülkelerin kafalarında, "NATO ve stratejik ortağı Türkiye ile ABD böyle bir vize sorunu yaşayabiliyorsa, bizlerle daha büyük sorunlar çıkabilir" sorusunun oluşabileceğini belirttik. Ve de ABD'nin marka değerinin ciddi zarar görebileceğini vurguladık. Konuya bu açıdan bakmalarını sağladık.
​Türk Amerikan İş Adamları Derneği (TABA – AmCham) Başkanı Ali Osman Akat: Amerika'nın başka açıdan bakmasını sağladık

Neşe BERBER

Türk Amerikan İş Adamları Derneği 

( TABA – AmCham ) Başkanı Ali Osman Akat’la buluştuğumuzda derneğin birbirinden kıymetli diğer isimleri de bizlerle birlikteydi. Bunlardan bir tanesi hiç şüphe yok ki, onursal üye Erdoğan Tuncer.. Tuncer, Başkan’la yaptığımız sohbete farklı bir boyut kazandırdı. Amerika Birleşik Devletleri eski başkanı Lyndon B. Jonhnson’ın ‘‘Johnson Mektubu’’ olarak tarihe geçen metninden söz eden Tuncer, asıl krizin o yıllarda cereyan ettiğine vurgu yaptı. Tuncer’den dinleyelim: 1964 yılında Türkiye, İsmet İnönü’nün kararıyla Kıbrıs’a bir çıkarma yapma hazırlığı içindeyken ancak çıkarmadan bir anda vazgeçilir. Bir süre sonra Hürriyet’te ‘‘Johnson Mektubu’’ haberi Cüneyt Arcayürek imzasıyla patlar. Türkiye’de bütün dengeler altüst olur. Amerikan Başkanı Johnson, Kıbrıs çıkarmasını bir mektupla engellemiştir. İşte bu mektuptan sonra, Amerika ile aramızdaki Johnson krizinden sonraki ikinci en büyük kriz vize krizidir. 

Tuncer, Jonhnson mektubu diye bilinen mektubun aslında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Lyndon B.Jonhnson’ın yazmadığını, yazan kişinin Amerika’da Dışişleri Bakanlığındaki eski İzmir Başkonsolosu olduğunu söylüyor. Kendisi o yıllarda Türkiye Milli Talebe Birliği’nin başkanlığını bırakınca, Amerika’ya davet ediliyor. Orada bu mektubu yazan elçi ile tanışıyor ve kendisinin bu mektubu yazdığını ona anlattığını söylüyor. Tuncer, “Şimdi yaşanan bu vize krizinin ise yine bu şekilde yapılmış olabileceğini düşünüyorum,  Başkan Trump’ın bundan haberi dahi olmamış olabilir” diyor. Dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyor. Bu ilginç detayı öğrenip Başkan Akat ile Amerika Birleşik Devletleri ziyaretlerini ve dernek hakkında tüm bilinmeyenleri YeniBirlik için konuştuk. 

IMG_08822

Ne kadar süredir faaliyet gösteriyor TABA-AmCham?

Aynı zamanda Amerikan Ticaret Odası’nın Türkiye Temsilcisi olan kuruluşumuz 30 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan firmaları ve Amerika ile iş ilişkisinde olan Türk firmalarına hizmet vermektedir. İkili ilişkilerin güçlendirilmesini ve tüm bunların yanında Türkiye ve ABD arasındaki tarihsel dostluğun değişen dünya şartlarında daha da güçlenmesini, her iki ülkenin ekonomik, siyasi ve kültürel yararına olacak şekilde geliştirilmesi adına çaba harcamaktadır.

Amerika seyahatinde ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?

Amerika’da sivil toplum örgütleri ile görüştük. En önemli görüşmemiz ise Amerika Ticaret Bakanlığı ile görüşmemiz oldu. Ticaret bakanlığında bize beklemediğimiz bir ilgi gösterdiler. Türkiye’deki ve dünyadaki konsolosluklardaki ticari ateşelerin yönetildiği yerdir.  Orada biz TABA’nın Türkiye ile Amerika arasındaki ticari ilişkilerinin daha nasıl artırabileceğimizdi. Bu vize sorununun Amerika’nın marka değerini düşüreceğini söyledik. Diğer ülkeler NATO ve stratejik ortağı olarak gördüğü Türkiye’nin arasında sorun yaşanmasına yatırımcılar şu gözle baktılar: Amerika’ya yatırım yaparken iki defa düşünmek zorunda kalmaya başladılar. Çünkü Türkiye örneği oldu önlerinde. 

Türkiye ile böyle bir sorun yaşayabiliyorsa Amerika Birleşik Devletleri biz daha büyük sorun yaşayabiliriz diye kafalarında sorun oldu. Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri hiç bu açıdan bakmamıştı. Türkiye ile vize sorununun başka ülkeleri de etkileyebileceğini düşünememişti.  

Daha doğrusu diğer ülkelerin Amerika Birleşik Devletleri’ne böyle bakabileceği hiç akıllarına gelmemişti. Biz bu açıdan bakmalarını sağladık Amerika’daki temaslarımızda. Biz Amerika’ya gitmeden önce bütün temsilciler meclisi üyelerine, senatörlere ve hatta bir önceki senatörlere bile mektup gönderdik. Dolayısıyla birebir kendileri ile gitmeden önce bir ön görüşme yaparak vize meselesinin çözülmesi gerektiğini söyledik. Bu konuda destek istedik. 

Peki sonuç olarak nasıl baktılar?

Bunlarda tabi bu bilgileri değerli buldular. Bizim gibi sivil toplum örgütlerine baskı yapmışlar. Ticaretin yeniden eski ivmesini kazanması gerektiğini farkettiler. Daha çok patner gibi görmek istiyorlar diğer ülkeleri, alım satımda Amerika nerede ona bakıyorlar. Türkiye ile ticaret ilişkilerine baktığımızda Amerika  yüzde 70 ihracat, yüzde 30 ithalat  yapıyor Türkiye’den. Diğer ülkelere baktığımızda Çin, Amerika’ya yüzde 90 ihracat yapıyor, yüzde 10 ithalat yapıyor böyle olunca Amerika’nın gözünde  Çin sevilmeyen ülke oluyor.  Biz bu açıdan bakmalarını sağladık. Yaptığımız bütün bu kulislerle. 

Vize sorunun çözümünde desteğimiz oldu, diyebilir misiniz?

Biz seyahatimize tam çıktığımız zamanda vizede bir adım geri attılar. Ciddi bir kamu diplomasisi yaptık. Biz burada ciddi bir rol oynadık. Türkiye’deki konsoloslukta ticari ateşelere Amerika’daki senatörlere yaptığımız konuşmalar ve baskılar ciddi rol oynadı. 

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetkililer sizden birşeyler istedi mi?

Onlar bizden sivil toplum örgütlerini bir araya getirmemizi, ticareti artırıcı çalışmalar,  özellikle e-ticareti daha öne çıkaracak çalışmalarda bulunmamızı istediler. Türkiye’yi istiyorlar çünkü Hindistan’dan yada Çin gibi ülkelerden daha çok Türk ürünlerinin Amerika’da olmasını istiyorlar. 

Türkiye ve ABD arasındaki devam eden ticareti ve yeni yapılması istenen ticareti geliştirmeye yönelik çözüm arayışımız olacak. 

Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindeki heyet ile seyahatiniz aynı güne denk gelmesi sizin için daha faydalı oldu mu?

Başbakanımız Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji Bakanımız Berat Albayrak  ile görüşme fırsatını yakaladık. Bizim için çok iyi oldu.  Amerika Birleşik Devletlerindeki yaptığımız çalışmaları anlattık. Bizi tebrik etti. Bu konuda devletimizin desteğini bizden esirgemeyeceğinin sözünü aldık. Bizimle beraber olacaklarını söylediler. 

Sanayi ve Ticaret Zirvesi

Adana’da yaptığınız Sanayi ve Ticaret Zirvesi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Türk Amerikan İş Adamları Derneği (TABA) - Amerikan Ticaret Odası Türkiye (AMCHAM)  ‘Sanayi ve Ticaret’ Zirvesi düzenledik. Zirveye, TC Kalkınma Bakanı sayın Lütf Elvan da katıldı. Kısa bir süre önce vize krizi için ABD’ye gitiğimizde krizin çözümüne katkıda bulunmaya çalıştık. Orada muhataplarımız iki ülke arasındaki e-ticaretin zayıflığına dikkat çekmişti. İki ülke arasındaki e-ticaretin gelişmesi için özellikle KOBİ’lerimizi cesaretlendirmek üzere yeni ufuklara yelken açmak üzere çalışmalara başladık. 

Neden ABD?

Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL’ın 80’li yıllarda başlattığı ve model ülke olarak Japonya baz alınarak İhracata Dayalı Büyüme Modeli ülkemizce benimsenmiştir. Bu kapsamda KOBİ’leri ihracatçı durumuna getirmek için Dış Ticaret Sermaye Şirketleri, Sektörel Dış Ticaret Şirketleri modeli Japonya’dan alınarak ülkemizde uygulamaya konulmuştur. Ancak süreçleri hatırladığımızda bir çok  Sektörel Dış Ticaret ve Dış Ticaret Sermaye Şirketleri’nin ilk yıllarında müthiş ivme kazandırdığını ancak 90’lı yıllarda bu kabil firmalarımızın finansal olumsuzluklar  yaşanmasının ardından yeniden ihracatta doğru konumlandırılmış Sektörel  Dış Ticaret ve Dış Ticaret Sermaye Şirketleri v. b. ekonomik aktörlerin bugünlerde daha sağlıklı olarak ihracata katkı verdiğini ve 2023 hedeflerimizde daha etkin bir şekilde rol almaları açısından daha korunaklı bir hale getirilmeleri gerektiği gözlemlenmektedir. Ayrıca İhracata Dayalı Büyüme Modeli’nde yarınlarda Katma Değer Üreten sektörler (Savunma Sanayi, Otomotiv, İşlenmiş Tarım Ürünleri, İşlenmiş Maden ve Metal, kendi markalarımız ile Tekstil, Deri, Hazır Giyim) ve Hizmet İhracatı (Müteahhitlik, Turizm, Bilişim v. b.) üzerinde yoğunlaşmamız ve stratejik yaklaşımlar benimsememiz gerekmektedir.

AMERİKA E-TİCARET

Amazon 2017 yılında ABD e-ticaretinin neredeyse yüzde 45’ini kontrol edecek.

e-marketer tarafından yapılan bir araştırmaya göre; ABD’deki çevrimiçi satışlar bu yıl sonuna kadar yüzde 15,8 oranında artarak, 452,76 milyar dolara ulaşırken, bu satışlarda Amazon’un payının yüzde 43,5 olacağı (veya 196,75 milyar dolar) tahmin edilmekte. e-marketer’in yaptığı söz konusu araştırmaya göre; 2017 yılının sonuna kadar ABD’deki tüm e-ticaret satışlarının genel ABD perakende satışlarının yüzde 9’unu oluşturacağı ve Amazon satışlarının ise tüm perakende satışlarının içerisinde nerdeyse yüzde 4’lük bir pay alacağı bildirildi. e-marketlerin tahminlerine göre; Amazon’un en yakın rakibi olan eBay’ın, e-ticaret satışlarında çok geride kalarak, bu yılın sonunda 30,66 milyar dolar e-satış hasılasına ulaşacağı ve toplam e-ticaret satışlarındaki payının ise yüzde 6,8’e düşeceği tahmin edilmekte.

Diğer bir e-ticaret şirketi Walmart’ın ise, e-ticaret satışlarının yıl sonuna kadar yüzde 46,8 oranında artarak 16,21 milyar dolara yükseleceği tahmin edilirken; Walmart’ın çevrimiçi operasyonlarını artırmak için verdiği büyük çabaya rağmen, ABD çevrimiçi perakende satışlarındaki payının yüzde 3,6 olacağı ve toplam perakende satışlarında ise sadece yüzde 0,3’lük kısmında yer alacağı tahmin edilmekte.

Türkiye - ABD ekonomik ilişkileri

Türk-Amerikan ilişkileri, 18. yüzyılın sonlarından itibaren, Akdeniz’deki Türk limanlarında sürdürülen deniz ticareti yolu ile gelişmiş ve Osmanlı Devleti ile ABD arasında temaslar başlamıştır. ABD ile Cumhuriyet Türkiye’si arasındaki diplomatik ilişki tesisi 11 Şubat 1927 tarihinde Nota teatisi yoluyla yapılmıştır. İlişkiler, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızla genişleyip derinleşmiştir.

Son 10 yıl içinde ABD ile ticaret hacmimiz 1,5 kattan daha fazla büyümüştür. 

 2016 yılında ABD’den ithalatımız 10,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir (Bir önceki yıl 11,1 milyar dolar) ABD’yi en fazla ithalat yapılan 4’üncü ülke konumuna getirdi. Diğer taraftan ihracatımızın toplam ihracatımız içerisindeki payı yüzde 4,6’dır. İhracatımız 2016 yılında 6,6 milyar dolara ulaşmıştır (Bir önceki yıl 6,3 milyar dolar). Ülkemizin ABD’ye ihracatı genel olarak artış eğilimindedir.

Yönetim Kurulu... 

Genel Başkan Ali Osman Akat, yönetim kurulu üyeleri Ali Rıza Arslan, Gökyar Karşıt, Mustafa Necati Işık, Hakan Orduhan, Süleyman Baş Adana Şube Başkanı, İbrahim Halil Bağdınlı İzmir Şube Başkanı, Süleyman Sanlı, Hamit Mücellit, Mustafa Aykut, Şansal Tur, Özgür Rodoplu, Serdar Kılıç, Dursun Topçu, İbrahim Uyar, Hakan Avdan, Coşkun İnce, Ömer Er Washington temsilcisi ve TABA genel başkan danışmanı, Hakan Karalok  New York temsilcisi