Röportaj 03.06.2018 10:15 Güncelleme: 03.06.2018 10:26

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin:Yüz Yıllık Sorunu Çözüyoruz

Keskin: 2B arazileriyle ilgili tüm sorunlar çözüldü, vatandaşlarımız tapularını aldı. Kolay bir meseleden bahsetmiyoruz, 100 yıllık bir sorundan bahsediyoruz. 18 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayınlanan kanunla birlikte hisseli alanlarla ilgili sorunları da çözüme kavuşturuyoruz.
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin:Yüz Yıllık Sorunu Çözüyoruz

Neşe BERBER

İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bir tepe üzerinde yükselen, Tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “İstanbul’un fethinin başladığı yer” olarak tanımladığı Bizans eseri Aydos Kalesi, Sultanbeyli Belediye Başkanlığı’nın öncülüğünde 4 yıl önce restore edilmeye başlandı. Restorasyon çalışmalarının, bu yıl tamamlanması hedefleniyor. Aydos Kalesi ziyaretçilere açıldıktan sonra Sultanbeyli’nin daha da gelişmiş bir ilçe olacağını vurgulanırken, Aydos Kalesinin sadece Türkiye geneli değil, uluslararası kültür turizminin cazibe noktası haline geleceği de öngörülüyor. Daha fazla ziyaretçinin, hem ekonomik hem de kültürel hareketlilik yaşatacağı Sultanbeyli’ye, kale turizmi büyük katkı sağlayacak. Sultanbeyli Belediye Başkanı Keskin ile Sultanbeyli ile ilgili merak edilenleri konuştuk.

Sultanbeyli ile ilgili yaptığınız ve yapmayı planladığınız projeleriniz nelerdir?

Sultanbeyli 2009’dan bu yana önemli bir gelişim gösterdi. 100 yılı aşan tapu sorununu çözüyoruz. Bununla birlikte prestij caddelerimizi hayata geçirerek Sultanbeyli’yi güzel bir görünüme kavuşturuyoruz. Parklarımızı tamamlayarak çocuklarımızın vakit geçirebileceği alanlar oluşturuyoruz. Şimdi Sultanbeyli’ye Battalgazi Mahallesi Kubbe Caddesi’nde ikinci bir meydanı kazandırıyoruz. Ayrıca 400 yataklı devlet hastanemizi de kısa bir zaman önce açtık. Kitap fuarlarımız, şiir festivalimiz ve kültür programlarımız zaten Sultanbeyli’nin rutin faaliyetleri haline geldi. Aynı zamanda Sultanbeyli’ye metro geliyor, çalışmalar hızlı bir şekilde sürüyor. Kütüphanelerimizle, gençlik merkezlerimizle gençlerimizin de vakit geçirebilecekleri, kendisini geliştirebilecekleri alanlar kazandırma çalışmalarımız devam ediyor. Bununla beraber ilçenin önemli yerlerine okuma evi kazandırdık. Gençlerimiz okusun, boş vakitlerini değerlendirsin diye çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca Aydos Kalemizin çalışmaları da devam ediyor, turizme açmak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz.

Sultanbeyli’nin ulaşımla ilgili son durumu nedir?

Metro çalışmamız devam ediyor. Bu bahsettiğimiz Çekmeköy – Sancaktepe ve Sultanbeyli hattı. Buna ilave olarak ikinci bir hattımız daha var. O da Kadıköy – Ataşehir – Ferhatpaşa – Sultanbeyli hattı. Bununla birlikte Sultanbeyli’de ulaşımla ilgili birçok sorunu çözdük. Yeni hizmete giren 18 hattımızla kısa sürede Sultanbeyli’den Üsküdar-Harem’e ulaşılabiliyor. Göreve başladığımız tarihten itibaren girişimlerimiz sonucunda 2009’da 321 olan otobüs sefer sayısını bugün itibariyle 2190’a çıkarmış bulunmaktayız. 33 hat ve 264 araç ile vatandaşlarımız Sultanbeyli’ye ulaşımını sağlayabiliyorlar. 400 yataklı devlet hastanemizin olduğu bölgeye de metro durağı talebinde bulunduk. Ulaşım ağını genişletmek için çalışmalarımız da sürüyor.

Peki Sultanbeylililerin en merak ettiği konuya gelelim… Mülkiyet sorunu ne zaman çözülüyor?

Mülkiyet problemini kesin olarak çözen ilgili kanun TBMM’den 11 Mayıs 2018 tarihinde geçti. Resmi Gazetenin 18 Mayıs 2018 tarih, 30425 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı kanun geçici madde 1 kapsamı ilçemizi bağlıyor. 2B arazileriyle ilgili tüm sorunlar çözüldü, vatandaşlarımız tapularını aldı. Şimdi de hisseli alanlarla ilgili sorunları çözüme kavuşturuyoruz.

Sultanbeyli en fazla mültecinin yaşadığı yerlerden biri… Mülteciler Merkeziniz var, ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Sultanbeyli’de yaklaşık 25 bin mülteci yaşıyor, mültecilerden yüzde yüzde 48’ini çocuklar oluşturuyor. İstanbul’da en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ilçelerin başında geliyoruz. Biz Sultanbeyli’de mültecileri hiçbir zaman ikinci sınıf insan olarak görmedik. Küresellerin emperyalist politikalarından ve zulümlerinden evini bırakıp ülkemize gelen Suriyelilere sahip çıkmamız bizim tarihsel sorumluluklarımızın arasında bulunuyor. Suriyeli kardeşlerimiz için belediyemizin destekleriyle Mülteciler Derneği’ni hayata geçirdik. Burada sosyal hizmet çalışmaları altında Suriyeli kardeşlerimizin adaptasyonunu sağlamak ve Türkiye’de hayatlarına mutlu bir şekilde devam etmeleri için projeler yürüttük, yürütüyoruz. Sağlık hizmetlerinden tutun da meslek edindirme kurslarına kadar, dil eğitimlerinden tutun da anaokuluna kadar her şey mevcut. Hatta bu proje derneğimiz Türkiye’de bir ilki temsil ediyor. Dolayısıyla Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyaçlarına buradan cevap verebiliyor, onları ülkemize adapte etmeye çalışıyoruz. Mülteciler Toplum Merkezi’nde dahiliye, çocuk, kardiyoloji, ortopedi, göz, KBB, diş, deri, nöroloji ve kadın hastalıkları olmak üzere 10 poliklinikte 15 doktor, 2 hemşire ve 2 laborant olmak üzere toplamda 19 Suriyeli sağlık çalışanı sağlık hizmeti verirken günlük ortalama 350-400 kişi bu sağlık hizmetlerden faydalanıyor. Fiziksel engelli ve mental gelişim bozuklukları olan hastalara ise 3 fizyoterapist, 3 psikolog ve 3 sosyal çalışmacıdan oluşan ekiple rehabilitasyon merkezi projesi uygulanıyor. Suriyeliler ile ilgili iş ve işlemlerin takibi açısından SUKOM adlı otomasyon yazılımını hayata geçirdik. İlçede yaşayan Suriyelilerin yaklaşık yüzde 95’i bu otomasyon sistemine kayıtlı olup tüm işlemlerin takibi elektronik ortamdan yapılıyor. İlçede bulunan Çocuk ve Gençlik Eğitim Merkezi’nde (ÇOGEM), 6-15 yaş arasındaki Suriyeli çocuklara kendi kültürel kimliklerini koruyarak, yaşadıkları çevreye uyumlarını güçlendirmek ve akademik başarılarını arttırmak amacıyla eğitsel, sanatsal, kültürel ve sportif etkinlikler de gerçekleştiriliyor. ÇOGEM’de bulunan kütüphane, sinema, kafeterya, film izleme odaları, çok amaçlı sanat atölyeleri, drama atölyeleri ve spor atölyesi faaliyet gösteriyor. Bunların yanı sıra yetişkinlere ve çocuklara yönelik Türkçe’nin öğretildiği merkezde şuana kadar 450 Suriyeli Türkçe eğitiminden faydalandı. Çocuk dostu alan ve kreş hizmetinin verildiği Toplum Merkezi’nde 0-10 yaş grubundaki 100 çocuk hizmet alıyor. Bu çalışmaları artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.

‘400 yataklı yeni devlet hastanemiz’

Sultanbeyli’de açılan 400 yataklı hastane dışında başka sağlık yatırımı var mı?

400 yataklı yeni devlet hastanemiz hizmete girdi. 12 poliklinik birimiyle hizmet veriyor. Çocuklar ve erişkinler için de acil servis bölümleri açıldı. Ameliyathane, yoğun bakım gibi üniteler de kısa zaman sonra hizmete girecek. Ulaşımla ilgili sıkıntıları çözmek için her saat başı ücretsiz ring seferi koyduk. Vatandaşlarımız ulaşımını kolayca sağlayabiliyorlar. Hastanemiz Türkiye’de bulunan en modern sağlık yatırımlarından biri. Bunun dışında yapımı devam eden Ağız ve Diş Sağlığı merkezimiz mevcut. Ahmet Keleş Aile Sağlığı Merkezi, Battalgazi Aile Sağlığı Merkezi ve Ali – Mehmet Ceylan Aile Sağlığı Merkezi tamamlanarak sağlık hizmetlerine devam ediyorlar.

‘Gençlerimize milli şuuru benimsetiyoruz’

Sultanbeyli’de eğitim alanında yapılan faaliyetlerden bahsedebilir misiniz?

Sultanbeyli’de en fazla önem verdiğimiz konuların başında eğitim ve kültür geliyor. Çünkü biz gençlerimizi yerli ve milli şuurla ne kadar yetiştirebilirsek bu ülkenin bağımsızlığına ve kalkınmasına o derece katkı sağlayabiliriz. Göreve başladığımızdan bu yana Sultanbeyli’ye 34 okul kazandırdık, 5 okulumuzun inşaatı devam ediyor, 9 okulumuz için de arsa tahsisi yaptık. Kısa zaman sonra çalışmalar başlayacak. Ayrıca Sultanbeyli’de spora, atölyelere ve gençlik faaliyetlerine de önem veriyoruz. Her branşla ilgili spor kurslarımız, atölye çalışmalarımız ve sosyal alanlarda eğitimlerimiz mevcut. Sultanbeyli bu noktada marka ilçe olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Aydos Kalesi, İstanbul Fethi’nin başladığı yerdir’

Aydos Kalesi’nde süren kazı çalışmaları nasıl gidiyor?

Dünyaca ünlü tarihçimiz Halil İnalcık’ın deyimiyle, “Aydos Kalesi, İstanbul Fethi’nin başladığı yerdir”. Biz göreve başladığımızda kale ağaçlardan ve otlardan görünmeyecek haldeydi, hemen kolları sıvadık ve çalışmalara başladık. Çünkü Aydos Kalesi Sultanbeyli ilçesinin tek tarihi eseri. Dolayısıyla ilçemiz ve İstanbul açısından çok önemli bir miras. Aydos Kalesi’nin açığa çıkarılmasıyla ilçe tarihinin 13. yüzyıla kadar uzandığını tahmin ediyoruz. Kalemizin 4 yıldır restorasyon çalışması devam ediyor. Kalenin sur duvarlarının restorasyonu tamamlandı. Mevcut durumda sur içerisinde yapılan arkeolojik kazılarda açığa çıkan mimari yapılar projelendirilerek restorasyonu yapılıyor. Kazı sonucu açığa çıkan mimari yapıların yarısının restorasyonu tamamlandı. Proje kapsamında planlanan yaklaşık %10’luk bir kazı alanı kaldı. Kazılar tamamlandığında alandan çıkan mimari yapılar projelendirilerek restorasyonu tamamlanmış olacak. Restorasyonun ne zaman sonuçlanacağı, alandan çıkan mimari yapılara, kurulların onay süreçlerine bağlı olduğundan restorasyonunun ne zaman biteceği ile ilgili bir tarih vermek doğru olmaz. Ancak hedeflenen, kazılarda açığa çıkan mimari eserlerin 2018 yılında restorasyonunu tamamlamak olduğunu söyleyebilirim. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü kazı esnasında çıkan eserleri kayıt altına alarak kurum deposunda muhafaza etmekte. Aydos Kalesi’nin turizme açılması projesi kapsamında gerekli izinler alınarak alanda küçük bir müze oluşturulmasını planlıyoruz, ayrıca kalemiz turizme açıldıktan sonra mesire alanı da bölgede faaliyete geçecek.