Eğitim 01.03.2019 08:30 Güncelleme: 01.03.2019 11:39

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat: Selçuklu Merkezi Kurduk

"Muş Alparslan Üniversitesi olarak Sultan Alparslan'ın Malazgirt'ten Anadolu giriş yeri olan bölgede üzerimize düşen büyük sorumluluğun farkındayız. Bilimsel yöntemlerle güncel ve tarihsel verileri yorumlayan ve elde ettiği sonuçları hem insan yetiştiren hem de toplumun istifadesine sunan üniversitemiz, 'Malazgirt Kültürü' oluşturmak için seferber olduk. Bu amaçla kurduğumuz "Selçuklu ve Malazgirt Uygulama ve Araştırma Merkezi" tarafından icra edilen organizasyonların ve burada üretilen eserlerin önümüzdeki yıllarda kamuoyu ile paylaşacağımızın müjdesini verebilirim."
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat: Selçuklu Merkezi Kurduk

Süleyman DOĞAN

Muş denince ilk olarak Sultan Alparslan’ın Bizans ordusunu mağlup ettiği Malazgirt’te akla gelir. İkincisi “Burası Muş’tur” türküsü hatırlanır. Üçüncüsü ise Muş Alparslan Üniversitesi akla gelecektir. Üniversitenin genç, dinamik, çalışkan, proaktif ve iletişim becerisi kuvvetli rektörü Prof.Dr.Fethi Ahmet Polat gece gündüz demeden çalışarak Muş’a yeni bir ivme kazandırmış. Rektör Ahmet Polat,  Rektör Yardımcıları Prof.Dr.İbrahim Erdoğan, Prof.Dr.Abdüllatif Tüzer ve Prof.Dr.Yaşar Karadağ ve Genel Sekreter Öğretim Görevlisi Harun Demir ile birlikte uyumlu bir ekip oluşturmuş.  Profesör Polat, Muş’ta kaldığım iki gün içinde kampüste yapılan yenilikleri tek tek gösterdi. Profesör Ahmet Polat; Yeni kütüphane, sanat tasarım faaliyetleri, Muş ovasının hayvancılık alanında pilot bölge ilan edilmesini ve kampüsün yanında kayak merkezini de büyük bir heyecanla anlaattı. Rektör Polat, Muş’un uzun vadede bölge için büyük atılım yapacağı inancını taşıyor. Rektör Profesör Polat’la kampüste yaptığım söyleşi ile baş başa bırakırken katkılarından dolayı; Doç.Dr.Mustafa Alican’a,  Basın-yayın ve halkla ilişkiler müdürü Serdar Dik başta olmak üzere, Senem Yonca Elgin ve Zuhal Demirel’e teşekkür ediyorum.

Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda üniversitenize ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Hedefler, bireylerin olduğu kadar kurumların ve toplumların da motivasyonunu artırarak ilerlemeye katkı sağlar. Dolayısıyla milletimizin ve milletimize hizmet eden bütün kurumların, çalışma alanı fark etmeksizin, Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak edeceğimiz 2023’e ilişkin müşterek hedefleri olmasından daha doğal bir durum olamaz. Yeni Türkiye idealinin müşahhas bir numunesi olan Üniversitemizde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin öngördüğü zihniyet dönüşümü ile alakalı gelişmeleri yakından takip ederek stratejik hedeflerini bu yeni perspektif ışığında yapılandırmaktadır. Bu stratejik amaçlarımız doğrultusunda farklı biçimlerde çalışma yürüttüğümüz pek çok alan bulunuyor. Yerel kültürel zenginliklerimizin açığa çıkarılıp yaygınlaştırılması, bölgemizde okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, sağlıkta profesyonelliğin yükseltilmesi, evlilik ve aile eğitim programlarıyla ailenin güçlendirilmesi, bilgisayar okuryazarlığının artırılması bu alanlardan sadece bazıları.

Belli bir hedef ve planlama belirlediniz mi?

Elbette. Üniversitemizin 2018-2022 Stratejik Planında 5 stratejik amaç, bu amaçlara bağlı 17 hedef ve bu hedeflere bağlı 49 faaliyet ile bunlara dair performans göstergeleri belirledik. Bilgi ve teknoloji üretecek altyapıyı geliştirmek suretiyle dijital dönüşümü yakalamak, ulusal ve uluslararası araştırma ve yayın sayısını artırmak, eğitim-öğretim kalitesini geliştirerek ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmek, bireyi göz ardı etmeyen bir kurumsal kalite anlayışını üniversitenin tüm süreçlerine egemen kılmak ve keyfiyeti itibarı ile yüksek düzeyde personel yetiştirmek; evet tüm bunlar, temel hedeflerimiz olarak tebellür etmiş bulunuyor.

Başka ne gibi faaliyet alanlarınız var?

Yaşlı bakım hizmetlerinin geliştirilmesi, çocuklarımıza yönelik sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılması, gençlik çalışmalarının yoğunlaştırılması, spor eğitimi konusunda kalifiye kadroların yetiştirilmesi, engellilerin çalışma hayatına katılımını destekleme gibi konularda etkin bir üniversiteyiz. Muş’un ulusal ve uluslararası tanınırlığının artırılarak markalaştırılması, bir şehir müzesinin kurulmasına ön ayak olunması, sözlü tarih çalışmaları başta olmak üzere yerel kültürel değerlerin tespiti, korunması ve literatüre kazandırılması, plastik sanatlar sahasında yetkin bir eğitim verilmesi de üniversite olarak önem verdiğimiz konular arasında.

Üniversiteniz spor alanında Muş’a ve bölgesine ne tür katkılar sunuyor?

2017’de kurulan Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (MŞÜ-BESYO), 2020’de Spor Bilimleri Fakültesine dönüşme hedefi olan bir akademik birimimizdir. ‘Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi’ lisans programına ek olarak, ‘Antrenörlük Eğitimi’, ‘Spor Yöneticiliği’ ve ‘Engellilerde Egzersiz ve Spor Eğitimi’ programlarını bünyesine katan yüksekokulumuz, Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi Tezli Yüksek Lisans Programının açmasının ardından aynı programın tezsizini de açarak akademik gelişimini yeni bir aşamaya taşıdı. Ayrıca BESYO, düzenlediği bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle üniversitemizin adının duyulmasına katkı sağlamaya devam ediyor 

Bu akademik yılda hangi ulusal ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmayı planlıyorsunuz?

Üniversitemiz, 2019’da da farklı alanlarda topluma ve bilim camiasına katkı sağlamaya devam edecek. İslami İlimler Fakültemiz, Nisan ayında ‘İslam Düşüncesinde Eleştiri Kültürü ve Tahammül Ahlakı’ başlıklı uluslararası bir sempozyum gerçekleştirecek. MŞÜ-BESYO ile mayıs ayında II. Avrasya Spor Bilimleri Kongresine ev sahipliği yapacağız. Nisan ayı içerisinde İslam Gençlik Zirvesini üniversitemizde yapmak için kolları sıvadık. Uygulamalı Bilimler Fakültemizin de eylül ayında tarım konusunda geniş çaplı bir etkinliği olacak. Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 2019 yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı ilan edildi. İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ve koordinatör Kırıkkale Üniversitesi ile imzaladığımız protokol çerçevesinde üniversitemiz de bu yıla ilişkin onlarca etkinlik gerçekleştirecek ve inşallah bunları kitaplaştırılacak.

Merhum Fuat Sezgin ile ilgili ne gibi programlar yapacaksınız?

Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına bir panel, tasavvuf musikisi konseri, kayak/kızak festivali, Kurtik dağı zirvesine doğa yürüyüşü yapılmasını bu faaliyetlerden birkaçı olarak zikredebilirim. Ayrıca İslam Bilim Tarihi alanında lisans, ön lisans ve lise öğrencilerine yönelik bilgi yarışması, Millî Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa lise öğrencilerine, İl Müftülüğü ile ortaklaşa da Muş’taki din görevlilerine Fuat Sezgin’in çalışmalarını tanıtıcı seminerler düzenleyerek bu değerli alimimizi daha yakından tanımak ve anlamak için çalışmalarımız olacak.

Üniversitenizde dijital dönüşüm nasıl olacak?

Dijital dönüşüm dediğimiz süreç, sadece donanım ve yazılım sahipliği ve kullanım becerisinden ibaret değil. Analiz etme, değerlendirme ve son olarak yeni tasarımlar üretme aşamalarının gerçekleşmediği bir dijital dönüşüm perspektifinin eksik kalacağı aşikâr. Bu bakımdan akademik personelimizin bilişim okuryazarlığını ideal seviyeye çıkartıp, alanlarına ilişkin bilgi birikimini ve tecrübelerini yeni çağın öğrenme ve öğretme yöntemleriyle bütünleştirerek uygulama aşamasına geçebilmelerini hedefliyoruz. Öte yandan AR-GE, yayın ve paydaşlarımıza danışmanlık süreçleri dâhil dijital dönüşümü teoriden pratiğe geçirmek için de personelimizin çeşitli hizmet içi eğitimlerle gelişimini destekliyoruz.

Yeni açtığınız akademik birimler nelerdir?

7 fakültesi, 2 yüksekokulu, 60’a yakın bölümü ve 70’i aşkın programı olan 2007 doğumlu üniversitemizde, 6 meslek yüksekokulu, 2 enstitü ve yaklaşık 20 lisansüstü program bulunuyor. Topluma ve yaklaşık 9000 öğrencisine, 580 akademik ve 391 idari personeli ile 166 derslik, 24 laboratuvar ve toplantı salonunda; merkezi laboratuvarları ve müstakil etkinlik alanlarında hizmet veren üniversitemiz, şimdiye kadar on bini aşkın öğrenci mezun etti.

Önemli bölümler açtık

Bu yeni birimler Muş’a ve bölgenize nasıl bir katkı sağlayacak?

Üniversitemizde son olarak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret, Sağlık Yüksekokulumuzda Gerontoloji Bölümü; Bulanık Meslek Yüksekokulunda Tapu ve Kadastro, Acil Durum, Afet Yönetimi, Hukuk Büro Yönetimi ve Sekreterliği, Laborant ve Veteriner Sağlık, Posta Hizmetleri Programları; Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda Patoloji Laboratuvar Teknikleri Programı; Malazgirt Meslek Yüksekokulunda Yaşlı Bakımı Programı; Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulunda Aşçılık, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık, Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programları; Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunda Grafik Tasarımı, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi, İş Makineleri Operatörlüğü, Mekatronik, Raylı Sistemler Makine Teknolojisi, Raylı Sistemler Yol Teknolojisi; Varto Meslek Yüksekokulunda Eczane Hizmetleri, İlk ve Acil Yardım Programları açıldı.

Sayın Hocam Muş’a ve bölgeye ihtiyaç olan bütün bölümler açılmış. Tebrik ederim.

Efendim teşekkür ederim. Az zamanda çok işler yaptığımız düşünüyorum. Yeni akademik birimlerin faaliyete geçmesi noktasında paydaşlarımız olan yerel mülki ve sivil unsurların pozitif yaklaşımlarının önemini vurgulamak isterim. YÖK’e yaptığımız yeni bölüm ve program tekliflerinde üniversitemizin uzun vadeli hedefleri ve vizyonu doğrultusunda müstakbel öğrencilerimizin ve Muş’un menfaatlerini gözetiyoruz. Zira üniversitemiz, stratejik hedefleri doğrultusunda belirlediği yol haritasına uygun hareket ederken bütün paydaşlarıyla uyum içinde hareket etmeyi temel ilke edindik. Üniversitemizin adını gururla taşıdığı Muş’un, marka değeri en yüksek kurumu olarak hayati bir sorumluluğa sahip olduğunun farkındadır. Bu sevindirici tabloda, bütün akademik ve idari personelimizin özverili gayretlerine ilaveten, paydaşımız olan kamu kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin ve yerel basınımızın da imzası vardır. Bütün paydaşlarımıza sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum.

Üniversitenin Muş’a yönelik katkılar ve özellikle ilçelerde yaptığı atılımlar nelerdir?

Efendim yukarıda da arz ettiğim gibi; beş ilçesi bulunan Muş’ta 18 Mart 2015 tarihinde göreve atandığımda il merkezi dışında sadece Malazgirt ilçesinde meslek yüksekokulumuz bulunuyordu. Bulanık’ta ve Varto’da bu akademik yılda öğrenci alan meslek yüksekokullarımızla birlikte inşallah gerekli altyapı sağlandığında bölgemizin ihtiyaçları doğrultusunda Hasköy ilçemizde en büyük meslek yüksekokulunu açmak istiyoruz. Fiziki mekânlarımızı büyük ölçüde tamamlamayı ciddi bir başarı olarak görmenin yanı sıra üniversitemiz için asıl önemli olanın, akademik kalite çıtamızı yükseltmek ve öğrencilerimize, toplumsal hayata öz güvenle katılabilecekleri bir müktesebat kazandırmak olduğunun bilincindeyiz. Nitekim öğrencilerimizin üniversitemize yönelik memnuniyet anketlerinde bizi son derece mutlu eden değerlendirmeleri ve mezunlarımızın alan sınavlarında ortaya koydukları yükselen başarı grafiği, üniversitemizin akademik kalite bakımından geldiği müspet düzeyi ortaya koymak açısından son derece önemlidir.

Muş deyince ilk akla gelen isim Sultan Alparslan ve Malazgirt’tir. Malazgirt’le ilgili ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Malazgirt, milletimizin müşterek bilincini şekillendiren bir mihenk taşıdır. Tabii Malazgirt’e yalnızca askerî zafer olarak bakmak, meselenin özünü kaçırmak olur. Zaferi doğuran perspektifte Sultan Alparslan’ın, Nizâmülmülk’ün ve Abbâsî Halifesi’nin rol aldığı tarihi bir süreklilik ve kültürel bir vizyon söz konusu. Devletimizin bilhassa son iki yılda Malazgirt’e kıymet atfetmesi, düşünce adamlarımızın yıllar boyu ekmiş oldukları tohumların meyve vermeye başladığını gösteriyor. Bu açıdan Malazgirt’te devletin artan varlığını, millet bünyesinde nüveleri canlı olan biz bilincinin mülkiyeye sirayet etmesi olarak yorumlamak mümkündür. Şüphesiz milletle tam manasıyla bütünleşmeyen bir kutlama anlayışının esaslı bir karşılığı olamaz. Cumhurbaşkanlığının himayesiyle Malazgirt Zaferi kutlamalarının ulusal ve bölgesel çapta elde ettiği ilgiden ilhamla, kalıcı ve ses getirici çalışmalara yönelmemiz, resmî erkânı ve sivil cenâhı ile bütünleşmiş bir toplum halinde milletimizin müteaddit defalar tarihte yazmış olduğu medeniyet destanlarına bir yenisini eklememiz gerekiyor.

Dijital dönüşüme geçtik

Üniversitesinde dijital dönüşüm konusunda atılan ve atılacak adımlar nelerdir?

Askeri darbe ürünü olduğu ve üniversiteler üzerindeki aşırı baskısı sebebiyle yıllarca eleştirdiğimiz Yükseköğretim Kurulu, Yekta Saraç hocamızın liderliğinde yeni YÖK vizyonu ile son yıllarda birçok yapısal değişikliğe imza attı. Üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan, denetim görevini üstlenen ve belli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum olma yolunda yenileşmesini sürdüren YÖK’ün, üniversitelerin çeşitliliğine ve ihtisaslaşma alanlarında gelişimlerine kolaylık sağlayan bir yapıya kavuşma yolunda attığı adımların yakın gelecekte çok olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum.

KİMDİR

1969’da Elazığ’da doğdu. 2001’de Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalında doktorasını tamamladı. 2003’te yardımcı doçent, 2006’da doçent oldu. 1997-1998 arasında Mısır’da alanı ile ilgili araştırmalarda bulundu. 2001-2004 arasında Bakü Devlet Üniversitesi (BDU) İlahiyat Fakültesinde çalıştı. 2003-2004 arasında BDU İlahiyat Fakültesi Dekan Muavinliği, BDU İlahiyat Fakültesi Elmi Mecmuası Editörlüğü yaptı. Marife Bilimsel Birikim Dergisi yayın kurulu üyesidir. İlim Yayma Cemiyeti Muş Şube Başkanlığı, Ensar ve Hüdai Vakıfları Muş Şubeleri kurucu üyelikleri; İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AYBİR), Bilgi Kültür İletişim Araştırma Derneği, Öğretim Üyeleri Birliği üyesidir. 18 Mart 2015 tarihinde Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.