Güncel - Yaşam 12.10.2017 12:27 Güncelleme: 12.10.2017 12:30

Milli Savunma Bakanı Canikli: DEAŞ bittiğinde o silahlar Türkiye'ye dönecek

Milli Savunma Bakanı Canikli,"ABD, YPG terör örgütüyle DEAŞ'a karşı birlikte, ortak çalışma yapıyor. 40-50 bin kişilik bir orduyu donatacak silah-mühimmat desteği sağladı. DEAŞ bittiğinde, o silahların tamamı Türkiye'ye dönecek." dedi.
Milli Savunma Bakanı Canikli: DEAŞ bittiğinde o silahlar Türkiye'ye dönecek

Milli Savunma Bakanı Canikli, " Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili’nin de yer aldığı, Gürcistan Güvenlik ve Savunma Konferansı'na katıldı.

Konferansın, "Varşova Zirvesi Sonrasında NATO: Dayanıklılık Yoluyla Caydırıcılık Sağlama, Bunun Ortaklar Bakımından Yansıları" konulu oturumunda konuşan Canikli, NATO'nun güney hattında terörün kaynağıyla yüz yüze olan, en ön safta olan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

Canikli, en büyük terör tehdidi olarak nitelendirilen DEAŞ ve El Nusra'nın Suriye'den çıktığına ve beslendiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin Irak ve Suriye ile bin 400 kilometre sınırının olduğunu hatırlatan Canikli, son bir senede Türkiye topraklarını kullanmak isteyen yüz binlerce DEAŞ üyesi teröristin yakalandığını, bunların aralarında yabancı teröristlerin de bulunduğu 9 binden fazla kişinin gözaltına alındığını belirtti.

"Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri, Astana'da varılan anlaşma çerçevesinde El Kaide terör örgütü unsurlarını oradan temizlemek amacıyla İdlib'e harekat yapıyor, oradaki yerli, yerel muhalif birliklerle birlikte. Şu anda, bugün, şu an içinde bulunduğumuz saat itibarıyla." diyen Canikli, Türkiye'nin söz konusu süreçte çok ciddi bedeller ödediğini bildirdi. 

Bakan Canikli, terör örgütü DEAŞ'ın temizlenmesi için yapılan El Bab'a yönelik operasyona değinerek, şöyle devam etti:

"Burada gerçek anlamda bir kafa karışıklığı var, kriterlerin, konseptlerin, terörle mücadelede ilkelerin, soğuk savaş döneminde olduğu gibi netleştirilmemesinden kaynaklanan bir sıkıntı var. Benzer bir durum DEAŞ terör örgütü o bölgede, El Kadie büyük oranda şu anda Ortadoğu'ya, Suriye'ye gelmiş durumda. El Nusra bütün hepimizin terör örgütü kabul ettiği, aynı şekilde ağırlıklı olarak Türkiye'yi hedef alan PKK terör örgütü ki yine bütün yine müttefiklerimiz tarafından da terör örgütü kabul edilen bir örgüt. Yine, PKK terör örgütünün Suriye uzantısı YPG var, terör örgütü. Aynı terörist kaynaktan besleniyor, PKK terör örgütü mensuplarını kullanıyor, aynı şekilde aynı yerden kumanda ediliyor. Müttefikimiz, dostumuz ABD, DEAŞ ile mücadele için arazide bu YPG terör örgütüyle şu anda birlikte, DEAŞ'a karşı birlikte, ortak çalışma yapıyor. Yaklaşık, bizim tespitlerimize göre, 40-50 bin kişilik bir orduyu donatacak silah-mühimmat desteği sağladı ki DEAŞ için, DEAŞ'a karşı savaşsın diye. ABD bunu bu amaçla yapıyor, bunu biliyoruz ama o terör örgütünün de nihai hedefi Türkiye. DEAŞ bittiğinde ki bitmek üzere, o silahların tamamı Türkiye'ye dönecek."

ABD'li dostlarıyla, müttefikleriyle bunu konuştuklarını, sürekli istişare ettiklerini aktaran Canikli, şunları ifade etti:

"Onlar bunun 'Türkiye için tehlike, tehdit olmayacağını' düşünüyorlar. Bu silahların 'alınabileceğini' söylüyorlar ama biz ciddi kaygı duyuyoruz, güvenliğimiz açısından çok ciddi kaygı duyuyoruz. Bu silahların bir bölümünü de Türkiye'de şu anda kullanılan terörist faaliyetlerde ele geçiriyoruz. Burada şunu anlatmaya çalışıyorum, elbette biz dostumuz, müttefikimiz ABD ile konuşmaya devam edeceğiz. Bir şekilde bu meseleyi, birbirimizi anlayacağız, ondan yana problem olmayacak. Ama soğuk savaş dönemindeki gibi çok net, muhteşem bir görev ifa etme noktasında biraz sıkıntılar yaşıyoruz, o da değişen tehdit ve saldırı konseptinden büyük oranda kaynaklanıyor. Buna uyum noktasında biraz sıkıntılar var, NATO'nun bu yeni döneme uyum noktasında. Onu da birlikte oturup konuşacağız ve çözeceğiz, çözmemiz de gerekiyor."

"Kaygılarımız tam olarak giderilemiyor"

Gürcistan'ın NATO ve Avrupa Birliğine üye olma talepleri olduğuna işaret eden Canikli, "Bu talep yerine getirilemiyor şu anda. Halbuki AB üyeliği açısından da bize göre samimiyetle söylüyorum, Gürcistan bütün şartları taşıyor, aynı şey NATO üyeliği için de geçerli. Hiçbir engel yok." diye konuştu. 

Canikli, böyle bir samimi talebin mutlaka sistem tarafından yerine getirilmesinin önemine vurgu yaparak, "Başka ülkelerin de benzer talepleri var. Anlatmaya çalıştığım, yeni dönemde tam olarak tanımlanamayan misyon ve görev eksikliğinden kaynaklanıyor. Onu da çözmemiz, bunları da konuşmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Bakan Canikli, NATO'nun dünya barışı açısından doğru bir adres olduğunu, en güçlü ittifak olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Ama bir takım sıkıntılar da varsa onları da konuşmamız gerekiyor. Türkiye, NATO üyesi olarak, soğuk savaş dönemindeki kadar şu anda rahat değil. NATO üyesiyiz, elimizden gelen bütün imkanlarımızı bugüne kadar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz, her türlü desteği veriyoruz, NATO'nun bütün ilkelerine sadığız, bütün teorik felsefine, bütün ilkelerine sadığız ama içimiz rahat değil, güvenlik açısından rahat değil. Kaygılarımız tam olarak giderilemiyor, bu sistemde giderilemiyor. YPG terör örgütünün o kadar silahlandırılmasından çok büyük oranda kaygı duyuyoruz, bize dönecek diye, dönüyor zaten. Dolayısıyla bu problemleri de giderecek şekilde mutlaka bunları halletmemiz gerekiyor."

Konuyla ilgili küresel boyutlu sorgulama yapılmasını isteyen Canikli, "Bir Türk, Gürcü, Ukrayna vatandaşı ya da başka ülke, kendi topraklarında hala ciddi manada kendisini güvende hissedemiyorsa genel olarak küresel sistemin yönetimini de yeniden gözden geçirmek gerekiyor." dedi.