Röportaj 06.06.2022 09:30 Güncelleme: 06.06.2022 11:54

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz: Marka Değerini artırmayı hedefledik

Kültür ve sanatın, şehirlerin kalkınmasında artık çok önemli endüstriler haline geldiğini, bunu Ankaralıların, Ankara'nın sosyal gelişmişliği ve kalkınmışlığına katkı sağlayabilecek bir kaldıraç olarak görmesi gerektiğini söyleyen Özgül Özkan Yavuz, "Ankaralıları festivalimize sahip çıkmaya davet ediyorum." dedi. Yavuz'la Başkent Kültür Yolu Festivali'ni konuştuk.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz: Marka Değerini artırmayı hedefledik

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz: Amacımız, Başkent Kültür Yolu Festivali ile Ankara'nın en eski tarihi bölgelerini, tarihi katmanlarını öncelikle Ankaralılara tekrar hatırlatabilmek ve destinasyon olarak şehrimizin kültür-sanat aracılığıyla tanıtımını sağlayarak orta ve uzun vadede marka değerini artırmak.

Neşe BERBER

- Neden Başkent Kültür Yolu Festivali?

Ankara tarih boyunca önemini korumuş kıymetli, kadim bir şehir. Roma döneminden Selçuklu Devleti’ne, Osmanlı İmparatorluğu'na, Milli Mücadeleye karargâh olarak ev sahipliğinden Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte başkent oluşuna kadar birçok değeri barındıran çok katmanlı bir tarihi var.

Biliyorsunuz geçen yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndaki İstanbul Atatürk Kültür Merkezi açılışı ile birlikte Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ni başlatmış ve önemli bir sanatçı ve seyirci katılımıyla bu festivali gerçekleştirmiştik.

Büyük ilgi gören İstanbul’daki festivalin sonrasında Sayın Bakanımızın talimatları doğrultusunda hemen Başkent Kültür Yolu Festivalinin hazırlıklarına başladık. İstanbul’da olduğu gibi Başkent Ankara’da da dünya ölçeğinde önemli kültür yatırımlarımız bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramızın yeni evi olarak nitelendirdiğimiz CSO ADA ANKARA bunlardan bir tanesi. Aynı şekilde Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzemiz, Etnografya Müzemiz restore edilerek modern bir sergileme anlayışıyla yeniden ziyarete açıldı. Bunun yanında ülkemizin ve hatta dünyanın en önemli müzelerinden Anadolu Medeniyetleri Müzesi de Ankara’da bulunuyor.

Hem yeni açılan kültür-sanat mekanlarımızda hem de mevcut mekanlarımızda halihazırda etkinliklerimiz ve programlarımız devam ediyor. Ama elbette ilk günden itibaren biz bu mekanları çok daha fazla insanla tanıştırmanın arzusu içinde olduk. 7’den 70’e her yaştan her zevkten insanımızın buralara gelmesi, kültür ve sanatla buluşmasını istedik. Bunu da kapsamlı bir festivalle yapmak doğru olacaktı. Öte yandan bir destinasyon olarak şehrimizin kültür-sanat aracılığıyla tanıtımını sağlayarak orta ve uzun vadede marka değerini artırmayı hedefledik.

- Festival etkinlikleri nerede planlandı?

Festivalimiz, festivalimiz Kale'den başlıyor, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nden başlıyor. Hamamönü, hamam arkası, Ankara kalesi, Hacı Bayram Veli Camimiz, daha sonra Roma Hamamı sonrasında Ulus ve Opera arasındaki Cumhuriyet dönemi yapıları ki bizim orada Devlet Tiyatrolarımız, Ziraat Bankası Müzesi, İş Bankası Müzesi, Yunus Emre Enstitümüz, Opera Balemiz gibi kıymetli tarihi binalarımız var. Ankara Resim Heykel Müzemiz ve Etnografya Müzemiz de bu aksın üzerinde.

4,7 kilometrelik bu aksın son noktası ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın (CSO) yeni binası. O da fütüristik bir bina. Ankara'nın 21. yüzyıla dönük yüzünü gösteren ve dünyanın en iyi 10 akustik salonundan bir tanesi olan CSO Ada Ankara da festivalimizin son noktası olacak.

Ankara, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemiyle birlikte Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en güzide, en kıymetli örneklerini özellikle Ulus-Opera arasındaki aksta barındıran çok kıymetli bir şehir.

4,7 kilometrelik bir aks üzerinde, modern sanat yapıları, müzeler, sanat galerileri, tarihî yapılar ve anıtların olduğu bu rotayı en ufak detayına kadar çalıştık ve oluşturduk. Bu rota rahatlıkla yürünebilir uzunlukta.

Sanatseverlerimiz, katıldıkları etkinliklerde bu rota üzerinde bulunan Selçuklu Devletinin, Osmanlı İmparatorluğunun Ankara’sını, Cumhuriyet dönemi Ankara’sını ve yeni çağdaş Ankara olmak üzere üç farklı dönemin Ankara’sını görme ve deneyimleme imkânını bulacaklar.

Ayrıca, festival sayesinde şehrimizin var olan çok katmanlı tarihî dokusu, kültürel zenginlikleri ve modern yüzü gözler önüne seriliyor.

- Festivalde neler var?

70’e yakın noktada, 6 bine yakın; geleneksel sanat alanlarından, çağdaş sanatlara, tiyatrodan opera ve baleye, halk danslarından, ses ve sahne sanatçılarına, ressamlar, heykeltıraşlar, şairler, yazarlar, sinema sanatçıları, akademisyenler, araştırmacıların katıldığı,  kültür-sanat adına, her yaşa, her zevke hitap eden 560 etkinlik planladık.

Konserler, opera, bale, dans, halk oyunları temsilleri, tiyatro oyunları, sergiler, söyleşiler, çocuklar için atölyeler, oyunlar, her yaşa uygun açık hava etkinlikleri bulunuyor.

Tüm bu etkinlikler Ankara’da Başkent Kültür Yolu Rotası olarak adlandırdığımız aks üzerindeki noktalarda, sokaklarda gerçekleştiriliyor.

İlk hafta dolu dolu bir festival haftası oldu. Görkemli bir açılışla başlayan festivalimizde ilk haftamız çok renkliydi. Açılışımızı Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un katılımlarıyla rotamızın önemli duraklarından Ankara Resim Heykel Müzemizde ülkemizin en uzun soluklu sanat yarışması olan 1939'dan beri kesintisiz olarak devam eden Devlet Resim ve Heykel Yarışması ödül töreni ile yaptık. Aynı akşam restorasyonu tamamlanan ve teşhiri yenilenen Etnografya Müzesinin açılışı da gerçekleştirildi.

Oğuz Türkleri’nden Selçuklu ve Osmanlı’ya Cumhuriyet’in mayasında yer almış olan Seymenler Ankara’nın önemli bir değeri. Cumhuriyet Müzemiz önünde 1000 seymen buluşarak muhteşem bir gösteri gerçekleştirdiler.

Festivalin ikinci haftasında sanatseverleri neler bekliyor?

Festivalde etkinliklerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Türk İslam Sanatı'nın önemli bir alanı olan Geleneksel Türk Sanatlarımızı dinamik ve güçlü tutmak, bu alanda eser veren sanatçılarımızı desteklemek için gerçekleştirdiğimiz Devlet Türk Sanatları Yarışması’nın 21’incisini düzenlemiştik.

O yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye layık görülen “Hüsn-i Hat", "Tezhip ", "Minyatür", "Çini", "Ebru", "Kalemişi" ve "Katı'" eserlerin sergisi Ankara Resim ve Heykel Müzemizde başladı.

2008 Yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydedilen Mevlevî Semâ Töreni 9-10-11-12 Haziran’da Türk Tasavvuf Müziği Konseri ve Sema Mukabelesi olarak Hamam Arkası’nda yer alan Ankara Mevlevihane’sinde olacak.

Türk Tarih Kurumumuzun ve diğer paydaşlarımızın düzenlediği söyleşilerimiz devam ediyor. Diğer taraftan açık hava ve çocuk etkinliklerimiz de festival sonuna kadar Ankaralıları ağırlayacak.

Yerli ve yabancı sanatçılarımızın konserleri de hem CSO ADA ANKARA’da, hem de Ankara Kalesi, Roma Hamamı, Gençlik Parkı ve rotadaki müzelerimizde olacak.

Yine çok anlamlı bir etkinlik, edebiyatımızda önemli bir yeri olan Ankara Ekspresi’nin 5 Haziran 2022 (dün) İstanbul Halkalı İstasyonu hareketli İstanbul-Ankara seferi "Şiir Hatları Treni" olarak düzenlendi. Etkinlik kapsamında Sirkeci Gar'ında şairlerin ve okurların katılımıyla bir uğurlama etkinliği, Ankara Gar'ında da benzer bir karşılama etkinliği gerçekleştirildi. Trenin etkinliklere özel olarak düzenlenen bir vagonunda ise yerli ve yabancı şairlerin katılımıyla şair-okur buluşma etkinlikleri ve atölyeler tertip edildi. Bu tren sayesinde İstanbul ve Ankara Festivaller arasında da bir bağ kurmuş olduk. Bu festivalde sanatın her alanına dokunmaya ve onları insanlarla buluşturmaya çalıştık.

Ulus’taki Roma Hamamı açık hava müzemiz festival boyunca güzel sergi ve sahne etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Trio Patara bunlardan bir tanesiydi. Festivalin son iki günü olan 11-12 Haziran tarihlerinde Ankara Devlet Tiyatrolarımız Midas’ın Altınları isimli Çocuk Oyununu burada sahneye taşıyacak.

Dünyanın en iyi vokalleri arasında gösterilen İspanyol şarkıcı Buika’yı, dünyaca ünlü Bosna Hersekli sanatçı Dino Merlin’i, Afrika’nın altın sesi Salif Keita’yı, CSO Ada Ankara Ana Salon’da müzikseverlerle buluşturduk. Konserler çok coşkulu geçti. Sanatçılar gördükleri ilgiden ve Ankara’da olmaktan dolayı çok mutluydular.

Kültür ve sanat, şehirlerin kalkınmasında artık çok önemli endüstriler haline geldi. Bunu Ankaralıların, Ankara'nın sosyal gelişmişliği ve kalkınmışlığına katkı sağlayabilecek bir kaldıraç olarak görmesi gerekiyor. Ankaralıları bu festivalimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Önümüzdeki yıl da Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle festivalimizi daha büyük, daha görkemli bir şekilde gerçekleştireceğiz.

KIYMETLİ HURDALAR ATÖLYESİ

Başkent Kültür Yolu Festivalimiz kapsamında CSO Ada Ankara'da Kıymetli Hurdalar Heykel Atölyesini hayata geçirdik. 10 farklı ülkeden 10 sanatçı festivalimiz boyunca hurda metal, ahşap ve kumaştan eserler üretecekler.

Kullanılmayan dişli, kırılmış metal sandalye, parçalanmış ve eskimiş trafik levhaları, bir kenara atılmış ömrünü yitirmiş kamyon jantı, bisiklet pedal zinciri gibi pek çok metal atığın bulunduğu parçalar sanatçılar tarafından birleştirilerek birer eser haline getirilecek. Sıfır Atık, sürdürülebirlik, çevre gibi konuları konuştuğumuz bugünlerde ve etkinliğimizin Türkiye Çevre Haftasına rastlaması da güzel bir tesadüf oldu.

Sanatçıların eserlerini festivalin bitiş tarihi olan 12 Haziran’a kadar tamamlayacaklar ve biz de o eserleri koleksiyon eserler olarak bundan sonra CSO ADA ANKARA’da sergileyeceğiz.