Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, zor günlerde Türkiye ile olan kucaklaşmanın kardeşlik sınavının başarıyla geçildiğinin en somut göstergesi olduğunu söyledi.
Üstel, beraberinde Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile AFAD'ın Hatay Afet Koordinasyon Merkezi'ni ziyaret etti.
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve diğer ilgililerle görüşen Üstel, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin ardından yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Başbakan Üstel, koordinasyon merkezinde düzenlenen basın toplantısında, deprem felaketinde 49 KKTC vatandaşının hayatını kaybettiğini belirterek, "Acınızı anlıyoruz çünkü aynı acıları biz de yaşıyoruz. Biz et ve tırnak, ayrılmaz iki milletin evlatlarıyız. Ortak bir tarihe, acılara, sevinçlere sahibiz. Dolayısıyla Türkiye'de yaşanan her felaket aynı şiddette tıpkı deprem gibi bizde de hissediliyor." dedi.
KKTC hükümetinin, depremin hemen ardından tüm arama kurtarma ekiplerini afet bölgesine gönderdiğini dile getiren Üstel, çalışmalarda 500 personelin yanı sıra 150 aracın yer aldığını bildirdi.
Üstel, KKTC vatandaşlarının bağışlarıyla elde edilen insani yardımların 100'e yakın tırla Türkiye'ye ulaştırıldığını ifade ederek, "Hükümetimiz ve iş insanlarımızın kurduğu ortak platformla yürütülen kampanya çerçevesinde 1000 prefabrik konutluk 'Kıbrıs Türk Şampiyon Melekler Köyü'müzün kurulum çalışmaları bugün başladı. Çok kısa bir sürede prefabrik konutlar 5 bin insanımıza sıcak ve güvenli bir barınma ortamı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Acınız acımız, kayıplarınız kayıplarımızdır"
Deprem bölgesinden KKTC'ye gelenlere imkanlar dahilinde her türlü yardımı yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:
"Ülkemizde okuyan ve bu bölgede yaşayan üniversite öğrencisi çocuklarımıza da sahip çıkıyoruz. Onları da asla sahipsiz bırakmayacağız. Onlara yönelik gerekli yardım programlarını başlatmış durumdayız. Çok zor günlerden, birbirimize en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bu zor günler, millet olarak bizim adeta kardeşlik sınavımız gibidir ama ortaya çıkan kucaklaşma bu sınavı da başarıyla geçtiğimizin en somut göstergesidir. İki devlet bir millet olarak yürekten, gönülden sizler için çalışmaya devam ediyoruz. Acınız acımız, kayıplarınız kayıplarımızdır. Bir kez daha milletimizin başı sağ olsun, ana vatanımıza geçmiş olsun diliyoruz."
Üstel, yardım çalışmalarını sürdüren AFAD ve gönüllü sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ettiğini, zor günlerin birlikte çalışarak atlatılabileceğini belirtti.
Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğuna dikkati çeken Üstel, "Şimdi bir ve güçlü olma, ortak hareket etme, kardeşlik ve dayanışma zamanı. Türkiye güçlü bir ülkedir ve mutlaka bu sıkıntıların da üstesinden çok kısa bir sürede gelecektir. Hatay, İskenderun, inanıyorum ki yeniden ayağa kalkacaktır. Burada hayatın normale dönebilmesi için sadece konut yapmak yetmez aynı zamanda insan da gerekmektedir. Dolayısıyla memleketinize, illerinize sahip çıkınız." ifadesini kullandı.
"3 binin üzerinde iş yeri hazırlıyoruz"
Bakan Yardımcısı Çataklı da afet bölgesinde çadır ihtiyacının büyük oranda karşılandığını bildirdi.
Temel stratejilerinin, ilk bir ay çadır, sonra bir yıl konteyner, bu bir yılın sonunda da insanları konutlarına kavuşturmak olduğunu dile getiren Çataklı, şu anda ikinci aşamada konteynerlerin yerleştirilmesine devam ettikleri bilgisini verdi.
Kalıcı konutların hazırlıklarının da sürdüğünü anlatan Çataklı, şunları kaydetti:
"Bir taraftan da aradaki dönemde, uzun bir sürede insanların barınmanın yanında beslenme, temizlik dahil diğer ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun bir emek, organizasyon gerekecek. Ona yönelik altyapı da oluşturulmuş durumda. Temelde hayatın normalleştirilmesi açısından iş yerlerinin en azından küçük, prefabrik gibi konteyner yapılarda faaliyetlerini sürdürebilmesi için 3 binin üzerinde iş yeri hazırlıyoruz. Hayatın normalleştirilmesi adına o da bize rahatlık sağlayacak. Tabii bütün kamu kurumlarının altyapısı gitmiş durumda, binalar dahil. Onları da sağlam kalan kamu yapıları ya da geçici yapılarla ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Büyük bir mesafe aldık bu hususta."
