Halkbank web
Ekonomi 20.10.2021 07:00

Kaslowski: Gençlerimiz istikbali başka ülkelerde arıyor'

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ise 2000-2007 yılları arasında yasal ve anayasal reformların yapıldığı çok olumlu bir dönem yaşanan Türkiye'de sonraki yıllarda bu olumlu tablonun değiştiğini belirtti.
Kaslowski: Gençlerimiz istikbali başka ülkelerde arıyor'

Kaslowski, ‘‘13 yıl sonra kişi başına gelirimiz 2007 seviyesinin dahi altına düştü. Çalışabilen nüfusumuzun iş gücüne katılım oranı ancak %50-55 civarında takılı kalıyor. Bugün işgücü piyasasında, en geniş tanımlı işsizlik oranımız %22 gibi oldukça yüksek bir seviyede, Dünya Adalet Projesi hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke içinde 117. sıradayız. Bu tabloya baktığımızda bizim yeni bir kalkınma anlayışına duyduğumuz ihtiyaç çok açıktır. Toplum olarak büyük bir çoraklaşma tehdidi de yaşıyoruz. Denizlerimiz ve akarsularımız kirleniyor, göllerimiz kuruyor. Çoraklaşmanın her anlamda vahim sonuçlarını yaşıyoruz. En becerikli, eğitimli, yetenekli, hayalleri olan gençlerimiz, gözbebeklerimiz istikbali başka ülkelerde arıyor. Doktorlarımız, yazılımcılarımız, girişimcilerimiz, yaratıcı beyinlerimiz, geleceklerini başka yerlerde kurmak üzere ülkemizi terk ediyor. Bu durumu durduramaz ve tersine çeviremezsek ülkemiz insan kaynağı açısından da çoraklaşacak. Yeni bir anlayışla geleceğimizi inşa etmek, bizi bu olumsuz girdaptan da çıkartacaktır’’ dedi.

‘‘Dünyadan kopuşun maliyeti hayli yüksek ve hasarı geri döndürülemez olacaktır’’

İnsani gelişme, bilim, teknoloji, inovasyon ile siyasal, ekonomik, toplumsal kurumlar ve kuralların eş zamanlı gelişmesi gerektiğini vurgulayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı, bugün yayınladıkları ‘‘Geleceği İnşa’’ raporunun özet bulgularını da paylaştı.

Simone Kaslowski, ‘‘Bu çalışmada yer verdiğimiz 105 ülkeyi kapsayan ekonometrik analiz şunu gösteriyor: insani gelişim, bilim-teknoloji ve kurumlarda kendimizi OECD ortalamasına çıkarmak için gereken adımları atabilirsek, 20 yıl içinde kişi başı millî gelirimizi mevcut seviyesinin 3 katından fazla olan 30 bin dolar seviyesine yükseltebileceğiz. Hedefimiz sadece zenginlik değil, bu üç alanda büyük ilerlemeler kaydederek gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye’yi birlikte inşa etmek olacaktır. Dünyadan kopuşun maliyeti hayli yüksek ve hasarı geri döndürülemez olacaktır’’ dedi.

‘‘Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması kabul edilebilecek bir durum değildir’’

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasını eleştiren Kaslowski, Türkiye’nin yaşadığı sorunlarda ‘’kurumsuzlaşma’’nın da rol oynadığını ifade etti.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı, ‘‘Kadın hakları mücadelesi, kanımızca geri döndürülemeyecek ve döndürülmemesi gereken bir dinamiktir. Türkiye’nin böyle bir dönüm noktasında İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması kabul edilebilecek bir durum değildir. Devletin ve kurumların tüm işlemlerinde hukuka bağlı olması, yargı bağımsızlığının sağlanması, tüm hak ve özgürlüklerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarında güçlendirilmesi, her bireyin her düzeyde etkin hak arama imkanına sahip olabilmesi elzemdir. Avrupa Konseyi’nde hukuk ve demokrasi standardı sorgulanan bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Adil yargılanma hakkının gereklerini, sanık kim ve suç ne olursa olsun harfiyen uygulamalıyız. Aksi takdirde adalete güven duygusu onarılmaz yaralar almaktadır. Kurumsuzlaşma Türkiye’nin cezbedebileceği ve ihtiyaç duyduğu yatırım sermayesinin gelmemesinin sebeplerinden biridir. Kurumsuzlaşma ülkemizin en hayati dış ilişkilerinde erime, hatta kopmalar ile sonuçlanmaktadır’’ dedi.

Kaslowski, yıllardır zirve sonuçlarında, Türkiye’den aday ülke diye bahsetmeyen AB’de komisyonun son idari şema değişikliklerinde Türkiye’yi güney komşu kategorisinden Ortadoğu-Kuzey Afrika masasına almış olduğunu derin bir üzüntü ve tepkiyle karşıladıklarını da dile getirdi.