Süleyman DOĞAN
İstanbul Yeni Y¸zyıl ‹niversitesi ìVatan Sağlık ve Eğitim Vakfıî (VASEV) tarafından 2009 tarihinde İstanbulída kurulan bir vakıf ¸niversitesidir. İstanbul Yeni Y¸zyıl ‹niversitesi M¸tevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, ìSağlıktan kazandığımı, sağlığa harcamalıyımî ilkesiyle yola Áıktım, şimdi ìvarlığımı eğitim ve ˆğretime harcamalıyımî d¸ş¸nce ve Áabasının huzuru ile doluyumî diyor. Yeni Y¸zyıl ‹niversitesi Rektˆr¸ İlhan Yaşar Hacısalihoğlu kamuoyunun yakından tanıdığı, aktif, Áalışkan ve iletişim becerisi kuvvetli, gazete yazıları ve televizyon konuşmalarında yalınkılıÁ, iÁinden geldiği gibi ˆz¸ ve sˆz¸ bir bilim insanı portresi Áiziyor. Rektˆr Hacısalihoğlu ile Yeni Y¸zyıl ‹niversitesiínin İstanbul Topkapıídaki yerleşkesinde başta ¸niversitesi olmak ¸zere, T¸rk aydını, T¸rkiyeínin geleceğine dair ilginÁ bir sˆyleşi gerÁekleştirdim. Sˆyleşiyle siz aziz okurları baş başa bırakıyorum.
Sayın Hocam İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ni bize tanıtır mısınız?
Öğrenci odaklı bir üniversiteyiz. Her öğrencimizin işlenecek bir cevher olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple hiçbir öğrenci aldığı puan noktasında kendisini büyük bir mutsuzluk içerisine sevk etmesin. Artık seçenekleri bol bir Türkiye’deyiz ve çok sayıda üniversite ve bölüm var. Geniş yelpazesi olan bir üniversiteyiz. Öğrenciler buraya geldikleri andan itibaren biz onların her birini işlenecek cevher olarak görüyoruz. Çok sayıda uluslararası anlaşmalarla onların ufuklarını ve imkânlarını artırabilmek adına çalışmalar yürütüyoruz. Mevcut imkânlarla AB başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde kurduğumuz anlaşmalar, protokoller ve ilişkiler var. Buna Çin de dâhil. Öğrencilere tavsiyem, pergel gibi olmaları, yani bir ayağı ile bu ülkenin bereketine, birikimine bütün değerlerine, çok kuvvetli bir şekilde bağlı olup, diğer ayaklarıyla da dünyayı tanıyıp, tarayıp bilmeleridir.
Yerel yönetimlerle de iş birliğiniz var mı?
Onun ötesinde bizim son derece önemle yürüttüğümüz, yerel birimlerle, yerel yönetimlerle, merkezi yönetimin önemli kamu kuruluşlarıyla sosyal sorumluluk projeleri var. Bunu bulunduğumuz kampüs bölgesinden başlayarak tüm Türkiye’ye yayacağız. Bir çevre projemiz var ve doğrudan ev hanımlarını içine çekecek bir proje. Çok sayıda öğrenci kulüplerimiz var. O kulüpleri farklı bir anlayış ile yürütmek istiyoruz.
Üniversite kavramı size neyi çağrıştırıyor?
Üniversiteler, değer üreten, ürettiği değeri evrenselleştiren, bilimi insanlığın sorunları için seferber eden kurumlardır. Üniversite yeniliğin merkezidir. İnsanlığın çözülememiş sorunlarının çözüm yeridir. Üniversite; bilginin üretildiği, üretilen bilginin bilince dönüştüğü yerdir. Üniversite ülkesinin tüm değerlerini kıymetlendiren, toplumla bağını güçlü kılan, insanıyla, toprağıyla, kültürüyle hemhal olan değer merkezleridir. Üniversite; genç neslin gelecek umududur, hayallerinin gerçekleşeceği, idealindeki mesleklerle buluşacağı, hayata en donanımlı biçimde hazırlanacağı yerdir.
Üniversite olarak idealleriniz nedir ve neyi hedefliyorsunuz?
Üniversite olarak biz bilincin merkeziyiz. İdeal üniversite kimliğinin tüm bileşenlerinin buluşma yeriyiz. Başta ülkemizi, milletimizi ve onun çok kıymetli fertleri olan gençlerimizi varlık nedenimiz görüyoruz. Gençlerin gelecek hedefleri, hayalleri, özgüvenleri, ülkemize, milletimize bağlılığınız, tüm insanlık adına hakkın, hukukun ve adaletin takipçisi olacağımızı özellikle ve öncelikle söylüyoruz. Bizim medeniyetimizin icadı olan vakıf kültürüne ve anlayışına sımsıkı bağlı kalarak, kalibreyi ve kaliteyi esas alan bir üniversite olmanın sorumluluğunu her daim taşıyarak, güçlü, donanımlı, özgüvenli bir neslin yetişmesi için varız ve bu ideal için her türlü fedakârlığa hazırız.
Hocam yeri gelmişken belirtiğiniz hedef doğrultusunda amacının, misyon ve vizyonunuz nedir?
Üniversitemiz, toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak; bilgili, çağdaş, donanımlı, deneyimli, topluma yararlı, araştırmacı gençler yetiştirmeyi hedefleyen, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı bir yüksek eğitim kurumu ve mükemmeliyet merkezi olma amacını taşımaktadır. Ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracak bir yüksek eğitim ortamı üretmeyi hedefleyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, özellikle sağlık ve yaşam bilimleri alanında disiplinlerarası bir anlayış ve bütüncül yaklaşıma odaklanarak, Türkiye’de yaşam kalitesinde olumlu farklılık oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla alanında uzman, deneyimli akademik kadrosuyla özel sektör ve devlet kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde; başta tıbbi bilimler olmak üzere tüm disiplinlerde evrensel düzeyde eğitim vermektedir.
Üniversite seçimi ve fiyatlarının uygunluğu bakımından neler söylersiniz?
Üniversitemizin ana yerleşkesi, 20 bin 500 metre karelik bir alanda 7 kat üzerine kurulan Topkapı Dr. Azmi Ofluoğlu Yerleşkesinde derslikler, eğitimdeki ihtiyaçlara göre yapılan ve sayıları giderek artan laboratuvarlar, atölyeler, televizyon stüdyosu, fotoğraf stüdyosu, kütüphane, konferans salonu ve yemekhane bulunmaktadır. Üniversitemizde dört yıldan beri aynı fiyatla ücret uygulaması devam ediyor. Muadil üniversiteler arasında ücreti en uygun üniversite olduğumuzu söyleyebilir. Bu fiyat uygulaması sağlık bilimleri alanlarında olduğu gibi sosyal bilimler alanında da fiyatlarımız uygun ve burslu kontenjanı fazladır.
Üniversitenizin diğer refikleriyle arasındaki fark nedir?
Üniversitemiz, kurulduğu yıldan bugüne dinamik yapısını hiç yitirmeden, medeniyetimizin icadı olan vakıf kültürüne ve anlayışına sımsıkı bağlı kalarak, kalibreyi ve kaliteyi esas alan bir üniversite olmanın sorumluluğunu her daim taşıyarak güçlü, donanımlı, özgüvenli bir nesil yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Biz, düşünen, araştıran, sorgulayan hem kendisine hem de ülkemize katkılarda bulunacak bilim insanı ve meslek sahipleri yetiştirmek istiyoruz. Öğrenciler içinde yaşadıkları toplumumuzun olduğu kadar bir küresel sorunların çözümünde de üstün nitelikte hizmet verecek, bilimsel araştırmalarıyla yarınlara ışık tutacak şekilde eğitilmelerini hedefliyoruz.
“FETÖ’nün dersini verdik!”
15 Temmuz hain kalkışmayla ilgili “unutursak kalbimiz kurusun” diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? FETÖ’ye gerekli dersi verdik mi?
15 Temmuz 2016 yılında hain kalkışmaya karşı milletçe kenetlendik ve karşı koyduk. Bir yanıyla bir ihanet şebekesinin Türkiye’yi kan gölüne çevirmeye çalışarak kaos planlarını devreye soktuğu gece. Ayrıca Türkiye’nin geleceğini karartma çabasıyla da karanlık bir gece. Öteki tarafta buna direnen, canlarını verip istiklallerini, demokrasilerini ve iradelerini bu ihanet şebekesine teslim etmeyen milletin zaferinin, destanının yaşandığı aydınlık bir. Bu ihanet şebekesinin yakalanan, tutuklanan örgüt üyeleriyle ilgili yargılama süreçleri devam ediyor. Bir yanıyla hala motivasyon kaynaklarını elde ederek diri kalmak ya da yeniden dirilme çabalarına tanık oluyoruz. Bir yanıyla da adeta 15 Temmuz’u unutturmak arkasındaki kamu desteğini, halk desteğini zayıflatmak adına zihinleri bulandırma çabalarını görüyoruz. Bir sis perdesinin örülmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. O geceye kontrollü darbe diyenleri görüyoruz. 15 Temmuz’a ilişkin yapılan her türlü karalama, o sis perdesi içerisinde ve unutturma çabasına karşı dedik ki 15 Temmuz’u unutursak kalbimiz kurusun. FETÖ’nün dersini verdik ve bu gladio örgütünü çökerttik. Bir daha hain kalkışmalara milletçe izin vermeyeceğiz.
İsrail’de küresel vicdan yok!
Hocam son zamanlarda İsrail Filistinli dindaşlarımıza karşı ibadet hürriyetine müdahale derecesinde bir tutum ve tavır içinde. Uluslararası insan hakları bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzun yıllardır Filistin topraklarında yaşanan dramlara karşı kılını kıpırdatmayanlardan, hakkı, hukuku, adaleti unutanlardan, zalimin karşısında yürekleri çoraklaşan, zihinleri tutsak edilenlerden bugün de Kudüs’te yaşananlar karşısında farklı bir tutum beklemiyoruz. Ama uluslararası sistemin geldiği noktayı da bir kez daha kayda geçmeliyiz. Ortada açık bir ahlaki çöküş var. Küresel vicdan çoktandır işlemiyor. Mazluma çare olacak adalet, zalimin elinde oyuncak oluyor, yok oluyor. Bu tabloya yönelik değişmeyen kayıtsızlık, vicdan körelmesi, ahlaki çöküş tüm dünyanın insani yanını yerle bir ediyor ve aslında insanlık kaybediyor, gelecek kararıyor. Bütün mazlum milletlerin yüreklerinde tohumlanan bu hamlenin bugün de değeri eksilmeden sürmektedir. Dünyada gerçek anlamda barış ve adaletten söz edebilmenin koşulu; uluslararası sistemin mazlumun tarifini hatırlaması ve onlar için yeniden tanzim edilmesidir. Mazlum ile zalimi ayırt edemeyen bir sistemde, demokrasinin, hukukun, adaletin varlığından da söz edilemez.
Altın coğrafya
Uluslararası alanda yazan ve konuşan bir bilim insanı olarak dış güçler ve içerideki destekçileri Türkiye’den ne istiyorlar? Nedir dertleri?
Birincisi Türkiye’nin coğrafyası çok kıymetlidir. Çok iyi biliyorlar ki bu coğrafyadan doğabilecek güçlü bir yapı, mevcut statükoyu elinde tutanlar açısından bir daralmaya yol açacak. Buradan büyük bir gücün ortaya çıkması onlar için küçülmek anlamına gelecek. Birinin kazanması için birinin kaybetmesi gerekiyor. Kürenin neresini çevirirseniz çevirin böyle özgün bir coğrafyaya sahip başka bir ülke yok. Büyük kıtaların bütün kimlikleri ile birlikte o kıtaların alt ölçekleri de bünyesinde. Bundan dolayıdır ki burada yükselebilecek bir gücü mutlaka budamak gerekir.
Bu coğrafyanın kaderini orada yaşayanlara bırakmak istemiyorlar.
Evet. Bu durum zalimin işine gelmiyor. Bu coğrafyanın, bu toprağın, bu milletin bugün biriktirdiği birlik, beraberlik, devlet gelenek ve mekanizmasını yıkmak bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bütün terör örgütlerinin birbirlerini besleyen bir mekanizma ile birbirlerini meşrulaştırarak çalışmaktadırlar. Sahte yüzlerin maskeli balosunun biteceği günleri de göreceğiz. Büyük bir birikimi, ideali de ayakta tutacağız.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Künyesi
Kuruluş: 2009
Mütevelli Heyeti Başkanı:
Dr.Azmi Ofluoğlu
Fakülte sayısı: 10
Meslek Yüksekokulu sayısı: 2
Enstitü sayısı: 3
Öğretim üyesi sayısı: 550
İdari personel sayısı: 199
Öğrenci sayısı: 8 bin 343
Öğrenci kulübü sayısı:42
Vizyon: Öğrencinin ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojiyi sınıflara entegre etmeyi, akademik personel için, düzenli olarak mesleki gelişim fırsatları sağlamayı, İngilizce eğitimi alanına akademik çalışmalarla katkıda bulunmayı hedefler.
Misyon: Profesyonel ve kişisel yaşamlarında karar verme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirebilen, uluslararası alanda, yazılı ve sözlü İngilizce kullanarak, etkili bir biçimde iletişim kurabilen, hem akademik hem sosyal alanda bilgi teknolojilerini doğru kullanabilen öğrenciler yetiştirmeyi amaçlar.
KİMDİR?
Prof.Dr.İlhan Yaşar Hacısalihoğlu 1964 yılında doğdu. 1985’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdi. 1988’de İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünde,1999 yılında ise Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünde yüksek lisansını tamamladı. 1995’de İstanbul Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 2002’de ise doçent oldu. 2008 yılında Beykent Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerde profesör olarak çalıştı. 2009’da Amerika’da Teksas State Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde görev yaptıktan sonra, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde göreve başladı ve aynı üniversitede 2016 yılında rektör olarak atandı. Günlük ulusal Akşam gazetesi köşe yazarıdır.