İranlı reformist siyasetçi ve gazeteci Muhammed Itriyanfer, seçmenlerin büyük çoğunluğunun önceki dönemlerin aksine muhafazakar ve reformist görüşlere önem vermediğini ve halkın değişim istediğini söyledi.
Kargozaran-ı Sazendegi Partisi Merkez Konsey Üyesi reformist siyasetçi Itriyanfer, ülkedeki seçim sürecinde mevcut siyasi durum ile halkın muhafazakar ve reformist siyasi akımlara bakışını AA muhabirine değerlendirdi.
Halkın genelinin adayların veto edilmesi nedeniyle sandığa gitmek için isteksiz olduğunu ifade eden Itriyanfer, buna karşın yarınki seçimlerde katılımın 55-60 arasında olacağını belirtti.
"Reformistler etkili bir azınlıkla meclise girecek"
Itriyanfer, seçimlere katılmak isteyen ve bir çoğu reformist olan adaya Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından yeterlilik verilmemesinin muhafazakarlar için de kötü sonuçlara yol açabileceğine dikkati çekti.
İranlı siyasetçi, şöyle devam etti:
"Bu durum muhafazakarlara seçimde karşı akımı kesin bir yenilgiye uğratacaklarını düşündürdü. Bu da onların ayrışmasıyla sonuçlandı ve 4-5 ayrı seçim listesi çıkardılar. Bu bölünme onlara zarar verecek ve muhtemelen reformistler, etkili bir azınlıkla meclise girecek."
Adayların veto edilmesinin nedenlerinin açıklanması gerektiğini vurgulayan Itriyanfer, "Anayasayı Koruyucular Konseyi, adayları veto ettiğinde nedenlerini de açıklamalıdır. Bu kurum, kamuoyunu ikna etmede başarılı olamamıştır. Adayları bulunan partiler de bu kurumdan gerekli cevapları alamıyor. Böyle devam ettiği sürece sorun yaşanmaya devam edecek. Reformistlere göre aksi ispatlanmadığı sürece tüm aday adayları seçime girme yeterliliğine sahiptir." şeklinde konuştu.
"Muhafazakar ve reformistlerin hikayesi sona erdi"
İran'daki seçmenlerin büyük çoğunluğunun önceki dönemlerin aksine muhafazakar ve reformist görüşlere önem vermediğine dikkati çeken Itriyanfer, "Muhafazakar ve reformistlerin hikayesi sona erdi. Bu iki akımın toplam kapasitesi 10 milyon kişiden daha azdır." ifadelerini kullandı.
Itriyanfer, ülkede 58 milyon kayıtlı seçmen olduğunu aktararak, "Bunların az bir kısmı, iki kanadın siyasi görüşlerinin etkisi altında. Halkın yüzde 80'inden fazlası siyasi akımlara değil, sadece onların verimliliklerine önem veriyor." dedi.
"Halkın yüzde 80'i gelişim ve değişim istiyor"
Muhafazakarların söylemlerinin toplumda bir karşılığının olmadığını, buna karşılık reformistlerin halkı kendi yanına çekebilmek için daha etkili olabileceğini savunan Itriyanfer, şöyle konuştu:
"Halkın yüzde 80'i gelişim ve değişim istiyor. Değişim daha çok reformistlerin söylemlerinde görülüyor. Reformistlerin, gelecekte uygulanabilir cezbedici söylemleri olursa toplumun gri alanlarını da kendi yanlarına çekebilir. Bu sayede herhangi bir siyasi akıma bağlı olmayanlar, muhafazakarların radikalizmine aldırmadan reformistlerin düşüncelerini desteklemek için sandığa gidebilir."
Itriyanfer, muhafazakarların Ruhani hükümetini ve reformistleri ekonomik sorunların sorumlusu olarak göstermeye çalıştığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Sorunların yüzde 90'ı yaptırımlar ve dış siyaset nedeniyledir. Bu politikalar da başka organlar tarafından yürütülüyor ve hükümet de mecburen buna uyuyor. Muhafazakarlar, partisel örgütlenmeleri ve çok sayıdaki farklı medya organları vasıtasıyla, Ruhani aleyhindeki yıkıcı propagandasını etkili bir şekilde uyguladı. Bu şekilde kamuoyunu da etkilemeyi başardı." dedi.
İran'daki yolsuzluk sorununa da değinen Itriyanfer, "İran'da yönetim kademelerini, yargıyı ve parlamentoyu kapsayan çok tehlikeli yolsuzluklar mevcut. Kirli bir cam, kirli bir mendille temizlenemez. Yolsuzlukla mücadele edenler öncelikle kendilerini yolsuzluktan arındırmalı. Ortadan kaldırılması gereken yolsuzluk üç erkin yakasına da yapışmış durumdadır." diye konuştu.
