Röportaj 19.12.2021 02:00

İklim değişikliği bizim de gündemimizde

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "İklim değişikliği bütün dünyanın olduğu gibi bizim de gündemimizde. Egzoz emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlı araçların azaltılması; hatta 2053 yılından sonra hiç kullanılmaması Paris İklim Anlaşması'nı imzalayan ülkelerden birisi olarak bizim de sorumluluklarımız var." dedi.
İklim değişikliği bizim de gündemimizde

ADİL YILDIZ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “İklim değişikliği bütün dünyanın olduğu gibi bizim de gündemimizde. Egzoz emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlı araçların azaltılması; hatta 2053 yılından sonra hiç kullanılmaması Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ülkelerden birisi olarak bizim de sorumluluklarımız var.” dedi.

11 Ağustos’ta Sinop’un Ayancık ilçesinde son yılların en büyük sel felaketlerinden biri yaşandı. Devlet ilk andan itibaren elini uzattı ve gerekli müdahale yapıldı.

Felaketin hemen sonrasında bölgeye ulaşan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 45 gün aralıksız çamur, yağmur demeden çabaladı. Halkın ‘’Adil Abisi’’oldu. Hemen herşeyle birebir ilgilenen Bakan, beraberinde AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, Vali Erol Karaömeroğlu, AK Parti İl Başkanı Uğur Giresun ve CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ilçeye yeniden hayat vermek için tüm STK’larla ülkenin her bir yerinden gelen yardımlarla yaraları sarmaya çalıştılar.

Bölge bir manada yeniden inşa edildi. Bu yenilemelerden “Terminal Köprüsü” 80 gün gibi kısa bir zamanda hizmete açıldı.

Açılış nedeni ile Sinop’ta bulunan Bakan Adil Karaismailoğlu, YeniBirlik okurları için sorularımızı yanıtladı.

-          Devlet millet ele ele.. Son örneğini Ayancık’ta yaşadık.

Bu Necip millet öyle yüce bir ruha sahiptir ki; vefasını, kadirşinaslığını, yardımlaşma ve dayanışma arzusunu özetle varlığını kendisine en ihtiyaç duyulan günde küçük bir dokunuşla hissettirir. İşte küçük sorunlar karşısında acze düşen dünyanın devasa sorunlar karşısına bile tavsamayan bu milletteki anlayamadığı güçlü irade ve hassasiyet bizi biz yapan asıl değerdir. Sonuçta acılar paylaşılarak azalır.

“TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYMALIYIZ”

Hatırlayın; Cumhurbaşkanımız özellikle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 15. Zirvesi’nde de dikkat çekmişti. Salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen ulaştırma sektörünün sorunlarının giderilmesi hususunda nasıl bir hazırlığımız olduğunu sormuştu.

“DÜNDEN DAHA İYİYİZ”

Havayolu tarafında 2019’un henüz yüzde 60’larına gelebilmiş düzeydeyiz. Tabii ki salgının seyir süreci yakından takip ediliyor. İnşallah bu süreç ne kadar yumuşarsa 2019’a dönüş de o kadar hızlanmış olacağız. Bizim amacımız hem salgın sürecinin bitmesi; bir taraftan da 2019’dan daha iyi rakamlara ulaşmak. Salgın yurt dışı-yurt içi hareketliliğimizi ve turizmi de etkileyen bir faktör. Aslında biz bütün tedbirlerimizi alarak kendimizi koruma altına aldık. Aslında biz 2020 yılında; 2019’dan daha fazla yatırım yaptık. İşlerimiz hızlandı. Çünkü Sağlık Bakanlığımızın tavsiyeleri doğrultusunda şantiyelerimizi izole hale getirdik. İşlerimize yüklendik. Yatırımlarımız artarak devam etti. Ama tabi ulaşım tarafında hava yolu, tren yolu ve kara yolu olsun tabii ki sayılar düştü.

YOL VER GEÇEM YOL YAP GEÇEM

Ayancık-Sakız arasındaki yolların hepsini ihale ettik. Hatta 4 km’lik bir kısmı bitti, hizmete açtık. Orada hedefimiz 2022 sonu Sakız-Ayancık arasındaki yolu bitirmek. İnşallah 2022 sonu bitiririz. Türkeli-Ayancık arasında da tüm ihalelerimizi yaptık. Zaten şu anda sel ve afet hasarıyla ilgili oradaki müteahhitlerimizi görevlendirdik. Şimdi sel hasarlarıyla ilgili işleri toparlıyoruz. Bir taraftan Sinop-Ayancık arasındaki ve Türkeli-Ayancık arasındaki işlere gireceğiz. İnşallah 2022 yılı dolu dolu geçen bir yıl olacak. Hepsini bitirip vatandaşımızın hizmetine sunacağız.

“AYANCIK’LA BAŞLADIK”

-          11 Ağustos’tan sonra yapılan yatırımlar..

En büyük hasarlar Ayancık’ta yaşandı. Ayancık’ta DSİ’nin tahkimatları başlayacak. Hızlıca ulaşım yollarını faaliyete aldık. Geçici köprüleri menfezler koyarak halletmiştik. Şimdi yeni köprüler açılınca menfezlere gerek kalmadı. Diğer askeri köprü de toparlanacak ve çıkacaklar. Deniz tarafındaki Şevki Şentürk köprüsünün de imalatları devam ediyor. Onu da 20 Aralık’ta açacağız inşallah. Ayancık-Türkeli arasında daha aktif çalışacağız. İki Su ile Boyabat yolunda sel hasarından sebep ortadan kalkan yolda hummalı bir çalışma var. Gözümüz buralarda. Sık sık geliyoruz ama Ankara’ya döndüğümüz zaman burada ne yapılıyor; Bölge Müdürü arkadaşlarımızdan bilgi alıyoruz. Olayları takip ediyoruz. Elimiz-kolumuz bir taraftan Ayancık’ta… Bu kadar büyük bir felaketin üstesinden kısa zamanda gelmenin sorumluluğu üzerimizde…

İnşallah kısa sürede eskisinden daha güçlü projelerle vatandaşı buluşturmaya devam edeceğiz. Sanayi Sitesi de bu selden etkilenmişti. 56 dükkânın ihaleleri yapıldı. Orada hasar gören dükkânların yerine geçici dükkânlar yapmıştık. Bir taraftan onlar faaliyete geçti. İnşallah yenilerin temelleri atılınca kalıcı bir sanayi sitesine kavuşmuş olacak Ayancık… Hepsinin üstesinden geleceğiz. Bütün bakanlıklar olarak gözümüz buralarda. Kısa sürede bu işleri yapacağız. Tabi sırf Ayancık özelinde değil; yine Kastamonu ve Bartın’da da devam ediyor bütün işlerimiz… Köy yollarına da Valilik ve İl Özel İdare devam ediyor. Orada kalıcı yollar yapılıyor güzergâhlar çok uzun olduğu için… Böyle büyük afetlerden etkilenmeyecek projeler yapıldığı için işlem biraz uzun sürdü. Onlar tamamlanıyor bir taraftan. Onlar tamamlanınca bir kısmını Özel İdare, bir kısmını da biz üstlenerek vatandaşın hizmetine sunacağız. Devletimizin gözü burada. Hiçbir zaman da ayrılmayacak bu işler bitene kadar…

“EKOLOJİK DENGE DEĞİŞİYOR”

-          Yaşananların iklim krizi ve küresel ısınmayla ilintili olduğunu söylediniz..

İklim değişikliği bütün dünyanın olduğu gibi bizim de gündemimizde. Egzoz emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlı araçların azaltılması; hatta 2053 yılından sonra hiç kullanılmaması Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ülkelerden birisi olarak bizim de sorumluluklarımız var… Bu sorumluluklarını yerine getirmek üzere bakanlığımızın da üstlendiği sorumluluklar var. Burada yatırım programlarımızı ona göre düzenliyoruz. Elimizden gelen katkıyı yapacağız. Taşocakları, Maden ocakları bakanlığımız projelerinde de olabiliyor. Bunların ÇED raporları var. Onların bölgeye zarar vermeyecek şekilde planlarının alınması gerekiyor. Orada hassas davranmak gerekiyor. Bu tabiat, bu coğrafya hepimizin. Hepimizin bu coğrafyaya sahip çıkması gerekiyor. Çevre etkisine uygun olan yerlerde bu işlerin yapılması gerekiyor. Biz bakanlık olarak prosedürlere uyarak inşallah bunları yapacağız. Bunlara dikkat etmek zorundayız. Bu dünya hepimizin. Bu gelişmişlik, kalkınma bir taraftan devam edecek; bir taraftan da çevreye sahip çıkacağız. O da bizim olmazlarımızdan bir tanesi. Karadeniz Sahil Yolu çok önemli bir proje. Kastamonu özelinde bu projeler sağından ve solundan olmak üzere devam ediyor. Batıdan bakarsak yol devam etti. Cide’den bu tarafa doğru devam edecek. Ama büyük maliyetli bir proje. Neredeyse tamamına yakını tünelli bir proje olarak geçiyor Kastamonu’dan. Cide’ye doğru tüneller ve yollar devam ediyor. Buradan inşallah Sinop, Ayancık, Türkeli; oradan da Çatalzeytin belli bir plan dahilinde yapılacaktır. Bizim bakanlık olarak belirli bir master planımız var. Böyle işleri planlı bir şekilde yapmanız gerekiyor. Bütçemiz belli. Bu bütçeyi öyle optimum kullanmamız gerekiyor ki; maksimum fayda sağlamalıyız. Projelerimizi önceliklendirdik. Hem Karadeniz Sahil Yolu’nu yapacağız bu plan dahilinde; bir taraftan da bölgesel projeleri yapacağız. Aynı şekilde Sinop’tan Sarp Sınır Kapısı’na kadar karayolu açısından çok ciddi çalışmalar yapıldı ama belli bir seviyeye gelince oralarda da tıkanma oluyor. O aralarda belki belli yerlerde çevre yollarının yapımına başladık. İnşallah bunları belirli bir program dahilinde devam edeceğiz. Zonguldak’ta hem Bartın’a ve Cide’ye kadar geldik; onun harici Zonguldak’tan Şile/Ağva tünelleri devam ediyor. Topyekün bir şekilde Karadeniz Sahil Yolu Projesi önümüzdeki yıllarda bitecek inşallah.

“KARADENİZ’DE YAT LİMANI YAPAMADIK, BU EKSİK”

-          Balıkçı Barınağı var ancak yat limanı hiç yok. Ege ve Akdeniz’den gelen tekneler demirleyecek bir alan bulamıyorlar ve transit geçip gidiyorlar. Coğrafyamıza bir marina kazandırma ihtimalimiz nedir?

Karadeniz’de hiç yat limanı yapamadık. Ege ve Akdeniz’de çok yat limanı yaptık çünkü çok talep görüyor bu işler.

-          Ataköy’deki sıkışıklık nedeniyle buraya bir talep var. Burayı İstanbul ve Ege’den daha güvenli buluyorlar. Cruise turizminden de pay alabiliriz. Buraya 2 bin-3 bin kişilik gemiler geliyordu. Ancak tabi Suriye ve çeşitli sorunlar bu durumu engelledi.

Galataport’tan sonra Cruise turizmi daha da canlanacaktır. Bunun böyle olmasını bekliyoruz.

“İNSANLAR UÇMAK İSTİYOR”

-          Talep çok olduğundan, Ankara-Sinop arası THY’nin bir çalışması olur mu?

Siz yolcuyu bulun; biz uçağı buluruz. Çok diyorlar ama örnekleri var. Uçak kaldırdığımız zaman dolmuyor; dolmayınca da zarar oluşuyor. Son iki yıldır havacılık sektörü en çok etkilenen sektörlerden bir tanesi… O yüzden ince eleyip; sık dokuyorlar. Biz bir talep yaptığımız zaman bize bir rapor sunuyorlar…

-          Özellikle Cuma günü olursa gelen çok olur.

Yeterli yolcu oluştuğunda değerlendirilebilir.

“İDO ZOR DURUMDA!”

-          Eskiden gemi seferleri olurdu. Bu konuda da bir özlem var. Nostaljik bir tur da olabilir mi?

Ben Trabzon’dan İstanbul’a 36 saatte gittiğimi biliyorum. 10 yere uğrardı gemi. Ama tabi aslında neden omasın… Yolcu feribotları da kalmadı artık. Şimdi mesafeler kısaldı, herkes uçmaya başladı. Bandırma-İstanbul arası, Yalova-İstanbul arası kapandı; kimse gitmiyor artık. Büyük zarar ediyorlar. İDO büyük sıkıntı içerisinde. Yolcu da kalmadı. Karayollarındaki konfor artınca insanlar oraya yöneldi. Havayolu da tabi çok sık kullanılıyor. Gemi yolculukları, deniz yolculukları vatandaş tarafından çok fazla tercih edilmiyor. Öyle bir sıkıntı da var.

Avrupa’dan; özellikle Almanya’dan çok sayıda Sinoplu direkt uçmak istiyor. Çok fazla bir talep var.

Bu durumları değerlendireceğiz.