Güncel - Yaşam 06.07.2018 20:01 Güncelleme: 06.07.2018 20:03

Hükümet Sistemi Ve Yerel Yönetimler

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin yürürlüğe girmesinden sonra şüphesiz en büyük reformlardan biri de yerel yönetimlerde gerçekleştirilecek.
Hükümet Sistemi Ve Yerel Yönetimler

Mahallî yönetimler de yeni hükûmet sistemine benzer şekilde yapılandırılacak. Şehir yönetimi anlayışında merkezi yönetim ile belediyeler arasında sağlıklı bir iş birliği ve koordinasyon esas alınacak. Yerel nitelikteki her türlü kamu hizmet sunumunun asıl sorumlusu yerel yönetimler olacak. Önümüzdeki dönemde başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin; idari ve mali kapasitelerini geliştirilecek. Peki mali sistem ve mali kapasite açısından neler yapılmalı.

Yerel Yönetimler konusunda konuşan  İller Bankası Eski Genel Müdür yardımcısı- Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Gürbüz,  “Belediyelerin içinde bulunduğu mali sorunların çözümü ve kent insanının yerel kamusal ihtiyaçlarını karşılamak için gelir kaynaklarının geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi konusunda çeşitli alternatifler geliştirerek, bir an evvel uygulamaya koymak kaçınılmaz hale gelmiştir. Yeni Sistem bu alternatifleri uygulamaya koymaya imkan sağlamaktadır” Dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin Yerel yönetimler ile mükemmel bir koordinasyon içerisinde olacağını söyleyen Gürbüz, “Her şeyden önce belediyelerin, mali kaynak oluşturma konusunda mutlak olarak atmaları gereken ilk temel adım, mevcut kıt kaynakların sonuna kadar verimli ve etkin şekilde kullanımını gerçekleştirmektir. Kaynaklar ne kadar artırılırsa artırılsın, etkin ve verimli bir şekilde kullanılmadıkça, israfın önlenmesi mümkün olmayacak, hep daha fazla kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. Dolayısıyla en önemli kaynağın verim ve etkinlik olduğu söylenebilir. Nitekim uzun vadeli stratejik bir planlama yapılmaması ve günlük politikalarla hareket edilmesi nedeniyledir ki, belediyelerin gelir yetersizlikleri, çok daha fazla artmaktadır. Herhangi bir alt yapı hizmeti için bir sokağın, kazılıp kısa bir süre sonra, başka bir alt yapı hizmeti için aynı ya da farklı bir kurum tarafından yeniden kazılması, verilebilecek iyi bir örnektir. Bu noktada sadece belediyelerin tek başına yapabileceklerinin yanında, aynı beldede kamu hizmeti üreten diğer kamu kurumlarının da ortaklaşa yapması gereken şeyler vardır. Sadece konuya belediye açısından bakmak bile kaynak israfının boyutları hakkında fikir edinmek için yeterli olabilir. O halde etkin ve verimli bir kaynak kullanımı için belediyelerde, özellikle stratejik planlama ve stratejik yönetim gibi, bazı yeni yönetim yaklaşımları uygulanarak, günlük değil, uzun vadeli planlamaların yapılması, geleceğe ilişkin muhtemel fırsat ve tehditler hesaba katılarak hareket edilmesi, çok önemli iyileşmeler sağlayabilir. Ayrıca benzer alt yapı hizmetlerini, kısa ve uzun vadede, gerçekleştirmesi muhtemel diğer kamu kurumlarıyla da sürekli koordinasyon halinde olmak, yapılacak ortak işleri birleştirmek dolaylı bir kaynak oluşturulabilir. Kaynakların etkin kullanımı için belediyelerin uyguladıkları, ancak artırılması gereken bir diğer uygulama da özelleştirme olmalıdır. Araç kullanımından su sayaçlarını okumaya, asfaltlama çalışmalarından sokakların temizliğine kadar, birçok yerel kamu hizmetinin özelleştirmesi belediyelere önemli kaynak sağlamaktadır. Örneğin ihtiyaç duyulan bir aracı, büyük miktarda maliyetlerle satın almaktansa, kiralama yoluyla, küçümsenmeyecek miktarlarda kaynak oluşumu sağlanabilir. Merkezi yönetimin elindeki bazı vergiler ise, belediyelere bırakılabilir.” şeklinde konuştu.