Vakıf Katılım web
Röportaj 03.05.2020 08:30 Güncelleme: 03.05.2020 08:37

HAYATIN DURDUĞU GÜNLERDE ÇAĞLA KUBAT

Bugünkü konuğumuz Türkiye eski güzeli ve aldığı uluslararası derecelerle ülkemizi rüzgar sörfü sporunda başarı ile temsil eden genç anne Çağla Kubat.
HAYATIN DURDUĞU GÜNLERDE ÇAĞLA KUBAT

Beyza Sinem ÇAĞLAR

Bugünkü konuğumuz Türkiye eski güzeli ve aldığı uluslararası derecelerle ülkemizi rüzgar sörfü sporunda başarı ile temsil eden genç anne Çağla Kubat. Karantinadan önce oldukça koşuşturmacalı bir hayat yaşayan Çağla ile hayatın durduğu bugünlerde neler yaptığını konuştuk…

Kendinize evde bir rutin oluşturdunuz mu? Gün içinde neler yapıyorsunuz?

Ben karantina günlerinde zamanımı, sokağa çıkma yasağı verilen süreçler dışında, faaliyetini durdurduğumuz için boş olan akademimde geçiriyorum. Son iki senedir hem sporcu yetiştiren bir yelken kulübü, hem turistik windsurf eğitim merkezi, hem de markaların iletişim platformu ve ulusal/uluslararası organizasyon alanı olarak kullandığımız akademimizde çok ciddi yoğunluklarımızdan dolayı sürekli ertelediğim işler vardı. Sezona ara verdiğimiz iki ayı da yurt dışında eşimin ailesiyle geçirdiğim için hızlı tempoda fırsat bulamadığım tüm düzenlemeleri hiç kimsenin olmadığı ve işlerin durduğu bu dönemi fırsata dönüştürerek yapmaya çalışıyoruz. Bu arada evde olduğumuz zamanları kızım Selin ile onu geliştirici aktivetelerle geçirmeye ve birlikte spor yapmaya çalışarak geçiriyoruz. Ah, bu arada rüzgar olursa tek başıma olduğum için sosyal mesafe kaygısı taşımadığım denizde sörf kaçamakları da yapıyorum.

Daha önce hiç yapmadığınız / aklınıza gelmeyen ama evde kalınca yapmaktan zevk aldığınız bir şey oldu mu?

Sokağa çıkma yasağı olan günlerde bazen evde farklı yemek tarifleri deniyorum. En zayıf noktalarımdan birinin yemek yapmak olduğunu bilen arkadaşlarım bu cümleyi görünce büyük şok yaşayacaklar biliyorum. Ayrıca uzun zamandır rüzgar varken günü evde geçirmemişim. Hiç durmamışım, gün içinde film seyretmemişim, şimdi ne yapacağım diye düşünmemişim o yüzden çok farklı bir süreç yaşıyorum. Bu arada Selin 5 yaşında ve okul öncesi eğitimine ara verdiğimiz için ben ona bu zamanlarda okuma yazma öğrettim ve bu deneyimden ikimiz de çok keyif aldık.

Bu süreçte keşfettiğiniz ve okuyucularımıza önereceğiniz film / dizi / kitaplar var mıdır?

Önereceğim kitap Akhilleus’un Şarkısı- Madeline Miler olacaktır. Bu sıralar Ayşe Kulin’in ‘Her Yerde Kan Var’ kitabını okuyorum. Dizi olarak Messiah, Unorthodox ve biraz geç kalmakla beraber Breaking Bad’i çok severek izliyorum. Film olarak Robert De Niro- Stajyer, çocuklar ve benim gibi çocuk filmi seven yetişkinler için ise Selin ile izlediğimiz Benji ve Mogli’yi önerebilirim.

Dışarıda yapmayı en çok özlediğiniz şey nedir?

Dışarıda en çok ilkbaharda Alaçatı’da dostlarla oturup kahve içmeyi özledim. Ayrıca sporcularımızla yaptığımız toplantıları, akademinin gençleri ve çocukları ile geçirdiğimiz cıvıl cıvıl zamanlarını çok çok ama çok özledim!

Herşey normale döndüğünde yapacağınız ilk şey ne olacak?

Akademide çok özlediğim sporcularım ve aileleriyle buluşacağım. Hep birlikte sörfe çıkıp denizi ve rüzgarı paylaşmanın keyfini yaşayacağız.

Peki ilk gitmek istediğiniz yer neresi olacak?

Alaçatı merkez desem.

Sizce yaşadığımız ‘korona ve karantina günleri’, sonraki hayatımızda neleri değiştirecek?

Ben bu dönemden sonra ‘hiçbir şey tam olarak eskisi gibi olmayacak’ düşüncesinde olanlardanım. Zaten eskisi gibi olmayalım. Hayvanlara, ağaçlara, denizlere yani tüm doğaya daha duyarlı olalım. Bu salgınla insan aslında ne kadar kırılgan olduğunu fark etmeli.  Biz durduğumuz zaman doğanın kendini nasıl yenilediğini ve ne kadar temizlendiğini yeterli çoğunluğun gözlemlediğini umuyorum. Tüm ülkeler sağlık sistemlerini gözden geçirip gerekli düzenlemeleri yapacaktır diye düşünüyorum. Tek korkum buradaki deneyimlerimiz sonucu daha asosyal bir yaşam tarzına geçmek çünkü hayat hep birlikte, paylaştıkça daha keyifli...