Röportaj 20.06.2020 07:35 Güncelleme: 20.06.2020 07:35

"GİRİŞİMCİ OLMAK SÜREKLİ YENİLİKÇİ OLMAKTIR"

"Bir ürünün milli kavramını taşıması için ülke sınırları ve kaynaklarından ziyade fikrin ve tasarımın ülkeye ait olup ihtiyaç dahilindeki tedariklerinin yapılması yeterlidir. Milli bir ürünü sürekli geliştirmek, ilerletmek ve istediğimiz şekle büründürmek en makbulüdür."
"GİRİŞİMCİ OLMAK SÜREKLİ YENİLİKÇİ OLMAKTIR"

Berk MÜHÜRDAROĞLU

Dünyayı etkisine altına alan Kovid 19 sürecini ülkemiz en az hasar ile atlamaya çalışıyorken iş dünyası ise koronavirüs için halkımızın maksimum seviyede önlem almasını amaçlayan yerli ve milli ürünler üretmeye devam ederken.. Genç iş insanı Ataberk Koçak ürettiği Hijyenmatik kısa zamanda tüm işletmelerin talep ettiği bir ürün haline geldi. Bu kapsamda iş insanı Ataberk Koçak ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sizi geçmiş yıllara götürmek istiyoruz. Çok genç yaşta olmanıza rağmen ailenizde ikinci kuşak iş insanı olarak başarılı işlere imza atıyorsunuz. Nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiniz?

İstanbul Bayrampaşa’da dünyaya geldim. 6 yaşıma gelene kadar çocukluğum Bayrampaşa’da geçti. Kendimi bildiğim yaşlardan itibaren Büyükçekmece’de yaşıyorum, sokaklarda arkadaşlarımla kardeşimle oynayarak özgür bir çocukluk geçirdim. Bu dönemlerde yaşadığım özgür oyuncu çocukluğumun şu an olduğum kişi olmamda etkisi çok büyüktür.

Çocukluk yıllarınızda ailenizle olan ilişkileriniz nasıldı?

Ben 3 yaşımdayken Yavuzhan Metalize kuruldu ve babam o zamandan beri aralıksız işe gidip gelir. Akşamları işten döndüğünde bahçede vakit geçirmeyi, beslediğimiz sokak hayvanlarıyla oynamayı çok severdik. Bütün gün kız kardeşimle dışarda vakit geçirirdik okul olmadığı günler. Annemin akşam eve çağırmasıyla yemeği yiyip TV başında zaman geçirir babamı beklerdik. Kısacası klasik Türk aile yapısından farksız bir çocukluk geçirmedim. Şükür ki sokakta oynanabilen zamanlar ve mekanlarda büyüdüm.

Eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?

İlkokulu Büyükçekmece’de Adem Çelik ilköğretim okulunda, liseyi Beykent Kolejinde, üniversiteyi ise İstanbul Bilgi Üniversitesinde okudum. Lisansımı İngilizce İşletme olarak tamamladım. İşle ilgili asıl eğitimlerim kendimi bildim bileli babamla işe gitmemden ve üniversitede okurken de onun yanında işlere hakim olan bir süreç içinde gelişti. Ticaretin içine doğdum diyebilirim.

Girişimci olmak size ne ifade ediyor? Girişimci olmak için bir insanda hangi donanımlar olmalıdır?

Girişimci olmak, sürekli yenilikçi olmak, her zaman daha iyisini daha gelişmişini aramak ve asla istediğin şeyden vazgeçmemeyi ifade ediyor benim için. Girişimci olmak için korkuları bir kenara bırakmak ilk şarttır. İstediği şey doğrultusunda gitmeyi sadece başarısız olmaktan korktukları için erteleyen veya ondan vazgeçen insanlar girişimci olamazlar. Diğer bir şart ise kendine net bir hedef koymak ve bunu planlı bir şekilde başarmaya çalışmaktır. İyi bir araştırma yaptıktan sonra yaptığı plana sabit kalan, bir sonraki adımı gözden kaçırmamak için çalışan ve asla pes etmeyen kişi girişimcidir.

Aile şirketiniz olan Yavuzhan Metal'in yapısını ve kuruluş hikayesini anlatır mısınız? 

Yavuzhan Metal 1999 yılında Bayrampaşa Sanayi Sitesi’nde kuruldu. Faaliyetlerine bir adet kaplama makinesiyle başladı. Babam Tekin Koçak’ın sektörle ilgili tecrübeleri ve iş ağıyla, kısa sürede, öncü kaplama firmaları arasına girdi. Yavzuhan Metal, 2008 yılında plastik banyo malzemeleri imalatına başladı ve metal kaplamayla beraber çift iş koluna sahip oldu. Şirket yapısı olarak her zaman yenilik ve kalite anlayışı içerisinde sektörel değişimlere ayak uydurarak ve gelişerek yoluna devam ediyor.

Şirketinizin faaliyet alanlarını anlatabilir misiniz?

Cam ve plastik malzemeleri metalize kaplıyoruz, plastik banyo malzemeleri imalatı yapıyoruz ve son olarak AR-GE’sini tamamlayıp üretimine başladığımız pedallı ve dirsek destekli dezenfektan aparatını piyasaya sürüyoruz.

Startup girişimler konusunda düşüncelerinizi merak ediyorum? 

Ülkemizde birçok startup girişimi doğup ölmektedir. Bunun en önemli sebebi; yatırımcı bulamayıp gerekli finansal güce sahip olamamaktan kaynaklıdır. Fikir çok iyi olsa da maddi sebeplerden hayata geçirilemiyor maalesef. Bunun yanında erken pes etme, korkuya yenilme ve doğru pazar araştırması yapamama gibi sebepler yatmaktadır. Bütün bunların yanında ülkemizde, dünyada çok ses getirmiş projeler yer almaktadır. Örneğin Insider Türkiye’de doğup dünyada kendini gösteren en başarılı startup projelerinden biridir.

Yerli ve milli kavramı size ne ifade ediyor? 

Bir ürüne yerli diyebilmek için, o ürünün sermayesinden malzemesine, projeleşmesinden hayata geçirilmesine kadar bütün adımların ülke sınırları içerisinde ülke kaynaklarıyla üretilmiş olması gerekmektedir. Ama bir ürünün milli kavramını taşıması için ülke sınırları ve kaynaklarından ziyade fikrin ve tasarımın ülkeye ait olup ihtiyaç dahilindeki tedariklerinin yapılması yeterlidir. Milli bir ürünü sürekli geliştirmek, ilerletmek ve istediğimiz şekle büründürmek en makbulüdür.

Dünyayı etkisi altına alan Kovid 19 günlerinde yeni yerli ve milli girişiminiz Hijyenmatik’i bize anlatabilir misiniz? 

Ürün ilkel bir mekanizma ile çalışmaktadır. Ama bu basit mekanizma sistemi birçok alanda Kovid 19 döneminde yaşanan ürün tedariği sıkıntısını çözen bir alternatif üretmiştir. Ürün, basit bir yay mekanizmasından oluşmaktadır. Ayak tabanı ile pedala uygulanan baskıyla beraber yay mekanizması çalışarak dezenfektan pompasına elinizle uyguladığınız kuvveti kendisi oluşturmaktadır. Ayağınızı pedaldan kaldırdığınızda, pedalın altında bulunan yay eski haline dönerek işlevini tamamlamaktadır.

Hijyenmatik’lerin kullanım alanları nerelerdir? 

İnsanların toplu alanlara girerken kendilerini dezenfekte etmesi gereken her alanda kullanılabilir. Yasaların el temasıyla yapılan dezenfektan aparatlarını yasaklamasıyla beraber, dirsek destekli ve pedallı hijyenmatiklerin kullanımı zorunlu hale gelmiştir.

Hijyenmatik’i hamililer, çocuklar, yaşlılar kullanabilir mi? 

Çocukların gözetim dahilinde kullanması en doğru seçenek olacaktır. Yetişkin insan ölçülerine en uygun şekilde tasarlandığı için yetişkinlerin kullanımında herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir.

Hijyenmatik’in tasarlanma aşaması nasıl oldu? 

Yasaların zorunlu kıldığı koşullarla beraber, dezenfekte işlemini en hijyenik hale getirmek ve en basit düzeye indirmek için çalışmalar yapmaya başladım. Bazı araştırmalar yapıp örnekler inceledim, prototiplerle ve mock-uplarla fikri en ilkel haline indirmeye çalıştım. Yaptığım çalışmalar sonucunda tenla teması en aza indiren pedallı hijyenmatiği geliştirdim.

Yerli ve milli ürün olan Hijyenmatik’in kullanım şekli nasıl? 

Ürünün kullanımı oldukça basittir. Kutusunu açtıktan sonra, dezenfektan bidonuna dezenfektan sıvısının doldurması gerekmektedir. İstenilen mekana yerleştirdikten sonra, her isteyen pedala basarak eline tek kullanıma yetecek kadar dezenfektan sıvısını alabilir.

Ürünün hedef kitlesi var mı? 

Dezenfekte işleminin yapılması gereken her yere giren insanların kullanması gerekmektedir.

Hijyenmatik'in ulaştığı kullanım ağını anlatabilir misiniz? 

Özellikle dünya piyasalarının sıkıntıya girdiği, Çin ile birçok Avrupa ülkesinin yedek parça ve yarı mamul sağlayamadığı bu dönemde, tasarımını yapmış olduğumuz, hijyenmatik ürününün üretiminin Türkiye’de yapılabilmesi, malzeme ve ürün tedariği konusundaki sıkıntıyı ülkemize ve birçok dünya ülkesine hem maddiyat hem pratiklik bakımından büyük bir avantaja dönüştürmüştür.

Yurt dışı ihracatlarınızdan bahsedebilir misiniz? 

Başta Almanya olmak üzere, birçok Avrupa ve Afrika Ülkesi yoğun bir şekilde talep ve tedariğini gerçekleştirmektedir.

Ürünü kullanmak isteyenler bu ürüne nasıl sahip olabilirler?

Ürün internet sitemizden veya bölgesel bayilerimizden temin edebilirler.

Koronavirüs sonrası küresel dünya ekonomisindeki gelişmeleri iş dünyasının içinde olan bir iş insanı olarak genel ekonomi gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Korona virüsünün yarattığı etki sebebiyle birçok gelişmiş ülke ekonomisi daralmıştır. Fakat pandemi sonrası dönemde insanların tüketim ve üretim planlarının değişeceğini, ülkelerin daha fazla kendi içinde üretime yöneleceğini ve iç tüketimin artacağını düşünüyorum. Ve ülkemizin uyguladığı üretim destekli ekonomi programlarının, pandemi sonrası dönemde daha önemli bir hale geleceğini ve bu süreçten daha güçlü bir şekilde çıkacağımızı öngörmekteyim. Bu bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için, ekonomik anlamda, küresel bir fırsattır.

İş insanı Ataberk Koçak EN’leri: 

En sevdiğiniz yemek: Karnabahar graten

En sevdiğiniz film: Lord of The Rings serisi

En sevdiğiniz müzik türü: Klasik müzik

Müzik sizin için ne ifade ediyor?: Hayatın varoluşunu, ruhun ve bedenin uyumunu ifade eden bir araçtır.

En sevdiğiniz renk: Siyah

En olmazsa olmazınız: Telefonum ve kulaklıklarım

En son okuduğunuz kitap: Şen Bilim-F.Nietzsche

En sevdiğiniz dünya ülkesi ve şehri: İtalya-Roma

En sevdiğiniz Türkiye şehri ve ilçesi: İzmir-Karşıyaka

İstanbul size ne ifade ediyor?: İstanbul bana hiç uyumayan bir genci anımsatıyor. Sürekli dinamik.

En sevdiğiniz İstanbul ilçesi ve semti: Beşiktaş-Barbaros Bulvarı