Güncel - Yaşam 01.12.2020 15:29 Güncelleme: 01.12.2020 15:45

Dünyanın Gözü Kulağı TRT World Forum 2020'de

"Pandemi Sonrası Dünya'da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla bu sene 1-2 Aralık tarihlerinde sanal ortamda 4'üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020 başladı. Forum'un açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Eren çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dünyanın Gözü Kulağı TRT World Forum 2020'de

Dünya gündemini masaya yatıran TRT World Forum 2020, dünyanın dört bir yanından alanında uzman akademisyenler, politikacılar, gazeteciler, sivil toplum çalışanları, aktivistler ve dünya liderlerinin katılımıyla başladı. Forum açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Eren gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

İletişim Başkanı Altun: “TRT’nin uluslararası kanalları sessizlerin sesi olmak adına, habercilikte özgün bir dil oluşturmayı başarmışlardır”

Gelecekte yaşanabilecek trajedilerin önlenmesi için en önemli hususun, gerçeklere ışık tutmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “TRT bünyesinde faaliyet gösteren uluslararası kanalların olağanüstü çalışmalarının önemini vurgulamak isterim. TRT World ile birlikte TRT Arapça, Rusça ve Almanca kanalları, güncel haberleri insan ve değer odaklı bir perspektiften izleyicilerine ulaştırmaktadır. Bu kanallarımız, sessizlerin sesi olmak adına, habercilikte özgün bir dil oluşturmayı başarmışlardır” dedi.

 

Altun; “AB ile daha yakın bir ilişki kurmak istiyoruz”

Türkiye olarak Kovid-19 krizinin üstesinden gelmek ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışmanın gücüne inandıklarını vurgulayan Altun, şöyle devam etti:

“Uluslararası iş birliği ancak eşitlik, karşılıklı çıkarlar ve ortak değerler temelinde geliştirilebilir. İnsanlık tarihinde yeni bir sayfa açılırken, kadim ve yeni dostlarımıza ve müttefiklerimize gönderdiğimiz mesaj budur. Avrupa Birliği ile daha yakın bir ilişki kurmak istiyor ve bunun için çalışıyoruz. Ortak dayanışma ve iş birliğimiz, Avrupa’daki nefret ve ayrımcılık çağrılarına karşı koyma noktasında kilit önemdedir. Birliğin, dünyadaki Müslümanlarla bir sorunu olmadığını kanıtlamasının tek yolu, Türkiye’ye saygılı davranmasıdır. Zira dostluğun, riyakârlık ve üstten bakmayla bir arada olamayacağı ortadadır. Dolayısıyla, Türkiye’nin taviz vererek Avrupa’nın dostluğunu kazanması gerektiği fikri hem haksızdır hem de gerçekçilikten uzaktır. Bunun yerine, Avrupalı muhataplarımıza, bizi ileriye götürecek tek unsurun ‘diyalog’ olduğunu ifade ediyoruz.”

İbrahim Eren: “Mazlumlar arasında ayırım yapmadan yayıncılık gerçekleştiriyoruz”

TRT World Forum 2020’nin ev sahibi olan TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, etkinliği düzenledikleri ilk günden beri küresel bir toplumun fertleri olarak aynı gemide olduklarının altını çizmek için büyük çaba harcadıklarını söyledi. Bazı seslerin diğerlerine göre daha kolay ve çok duyulduğunu ifade eden Eren, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bütün meselelerde yıllardır görmezden gelineni ve duyulmayanı duyurmak için çok çabaladık. Kısık seslere ses olduk. İşte bu; ister TRT World ve TRT Arabi’de olsun, ister dünya üzerinde bir ahenk yaratmayı başaran herhangi bir işimizde olsun; TRT’nin uluslararası etkisinin altında yatan ana felsefedir. Sessizlerin sesi olmak bir değer olarak TRT’nin düsturudur. İşte TRT World Forum’u da bu hassasiyetle oluşturduk. Etnik kökeni, rengi, dini ne olursa olsun ayrım yapmadan yayınlarımızı gerçekleştiriyoruz. İnsanların güvenlik ve barış; sadece fiziksel zarardan değil, aynı zamanda aşağılayan ve kötüleyen yabancı düşmanı ve ırkçı söylemlerden korunma ve güvenlik haklarından da ödün vermiyoruz.”

“Varlar ile Yoklar arasındaki büyüyen uçurum ortaya çıktı”

Bu yılki forumun ana temasının “Pandemi Sonrası Dünya’da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler” olarak seçilmesinin yalnızca koronavirüs salgınının devam eden değişikliklerin hızlandırıcısı olarak hareket ettiği için değil, salgının dünyanın küreselleşmiş bir toplum olduğunun altını çizdiği için de belirlediklerini söyleyen Eren, “Pandemi sonrası dönemde uluslararası düzendeki değişimler teması etrafında bir etkinlik düzenlerken, sadece güçlülerin sesini değil, aynı zamanda dezavantajlı olanların ve ezilenlerin sesini de duyurmaya çalışıyoruz. Pandemi, olumlu reformlar için fırsatlar sunsa da hem ülkelerin kendi içinde hem de ülkeler arasında ‘varlar’ ile ‘yoklar’ arasındaki büyüyen uçurumu ortaya çıkardı ve bazı noktalarda yeniden güçlendirdi” şeklinde konuştu.