Güncel - Yaşam Kaynak: (İHA) 30.12.2017 17:40 Güncelleme: 30.12.2017 19:49

Doktor balıklar kış aylarında da iş başında

Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan balıklı kaplıca, kış aylarında da şifa arayanların uğrak yeri. Cilt hastaları sıfırın altındaki hava ısısına rağmen 37 derece sıcaklıktaki selenyum içerikli suda balıklarla şifa buluyor...
Doktor balıklar kış aylarında da iş başında

Sivas’ın Kangal ilçesinde bulunan balıklı kaplıca, kış aylarında da şifa arayanların uğrak yeri. Cilt hastaları sıfırın altındaki hava ısısına rağmen 37 derece sıcaklıktaki selenyum içerikli suda balıklarla şifa buluyor.

Sivas’ın Kangal İlçesinde bulunan balıklı kaplıca yaz aylarında olduğu gibi soğuk kış günlerinde de cilt hastalıklarına şifa arayanları ağırlıyor. Kaynağı tam olarak bilinmeyen, yer altından gelen ve 37 derece sıcaklığa sahip su, içerisindeki balıkları ile sedef başta olmak üzere bir çok cilt hastalığının tedavisinde kullanılıyor. Boyları 2 ile 10 santimetre arasında değişen sazangiller familyasına ait balıkların 37 derece sıcaklıktaki suda nasıl yaşayabildiklerinin sırrı ise halen çözülemedi. Şifalı su Kangal’da hava sıcaklıklarının sıfırın altında yaşandığı şu günlerce 37 derecelik ısısını koruyor. Soğuk hava ile birleşen sıcak su buharlaşmaya neden olarak ilginç görüntüler de oluşturdu.

Doktor’da çareyi balıklarla buldu.

Müslüm Karay isimli bir sedef hastası, doktor olduğunu belirterek dünyanın birçok hastanesinde çare bulamadığı rahatsızlığın balıklı kaplıcada tedavi ettiğini belirterek, “Duyum üzerine buraya geldim. Hava sıcaklığı eksi 10 derece olmasına rağmen suyun sıcaklığı 37 derece ve soğuğu hiç hissetmeden tedavimizi olabiliyoruz. Aslında hiç gelmemeyi de göze almıştım. Yazın gelmeyi düşünmüştüm. İletişime girdiğim arkadaşların hepsi bu suyun çok faydalı olduğunu söylediler. Aksine şunu düşünerek geldim. Yazın çok insan olduğu zaman sudaki balıklar kalabalık olduğu için belki sudaki balıklar temiz olmaz hijyenik olmaz diye düşündüm. Az insan olur hem daha tedaviden daha iyi faydalanırım diye kışın gelmeyi tercih ettim. Ben tıp mezunuyum daha önce birçok ülkede bulundum. Bu ülkelerde bulunduğum sırada gerçekten bu sedef hastalığının tıpta çaresi olmadığını duydum. Buna rağmen bulunduğum ülkelerin hepsinde yine bir doktora görünmek istedim. Bunun sonucunda bana sadece bilindik dermatof ve diğer ilaçları verdiler. Bunların da hiç bir etkisini görmedim. Burada çok iyi bir su olduğunu söylediler. Sedef hastalığının silisyum ve selenyum eksikliği olduğunu söylüyorlar. Biz de buraya geldik doktor balıklar suya girdiğimiz gibi saldırıyorlar. Bunun faydasını gördüm” dedi.

DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK
Kanal Balıklı Kaplıcanın işletmecilerinden Zuhal Ünsal, kaplıcanın suyu ve balıklarının özelliği bakımından dünyada eşi benzeri bulunmadığını belirterek, “Balıklı kaplıcamız sedef ve egzama başta olmak üzere romatizmal rahatsızlıklar içinde kullanılan bir kaplıca. Şu an burada hava sıcaklığı eksi 10 derece ama kaplıcamızda buraya gelen hastalarımız rahatlıkla 36- 37 derece de olan suyumuzda rahatlıkla tedavilerini olabiliyorlar. Burada bizim için en birincil olan su sonrasında balık. Yüzde 70 su, yüzde 20 balık ve yüzde 10 güneş tedavide. Buraya gelen hastalarımız günde 4 ile 6 saat arasında suda kalarak tedavi oluyorlar. Günde 8 saat havuzlarımız açık oluyor” dedi.