Türkiye - Gündem 24.11.2017 03:00

​Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak: Rektörler vizyoner olmalı

"Yeni Türkiye'nin yeni rektörleri de elbette yeniliklere açık olmalıdır. Küreselleşen dünyada siz de küreselleşmek zorundasınız; ancak bu süreçte öznelliğinizi de korumalısınız. Yeni rektörler yeniliğe açık olmaları gerektiği gibi yeniliklerin takipçisi de olmaları ve bu yenilikleri kendi üniversiteleri aracığıyla iline, bölgesine ve nihayetinde üniversiteler evrensel olduklarından dünyaya yaymalıdırlar. Rektörler kendi üniversitelerinin kurumsal kimliklerini oluşturmalı ve çalışanlarını ve öğrencilerini daha çok verimli hale getirmek için motive etmelidirler. Rektörler; çok sert ve katı olmaktan ziyade daha çok demokrat kimlikleriyle ön plana çıkmalıdırlar. Öğrencileri ile bir araya gelip onların isteklerini de dinlemelidirler. Hasılı rektörler vizyoner olmalıdır."
​Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak: Rektörler vizyoner olmalı

Süleyman DOĞAN

Doğu Anadolu Bölgesi’nde Yukarı Fırat bölümünde yer alan, oldukça zengin kültürel geçmişe sahip olan Bingöl ilimiz topraklarında pek çok uygarlığın izlerine rastlamak mümkündür. İl sınırları içinde bulunan tarihi eserlerin büyük bir kısmı  Genç, Kiğı, Adaklı ve Solhan ilçesinin güney kısımlarındadır. Bu eserlerin bir kısmı İslamiyet öncesi medeniyetlere aitken bir kısmı da İslam medeniyetine aittir. Şirin ve güzel ilimiz Bingöl’de on yıldan beri gelişimi ve değişimi temsil eden üniversite yükseliyor. Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İbrahim Çapak, genç, dinamik, sempatik ve iletişim becerisiyle öne çıkan bir portre çiziyor. Kendisiyle Bingöl Üniversitesi güzel kampüsünde Prof. Dr. Mehmet Mahmut Söylemez ve Doç.Dr.Yaşar Baş’ta hazır bulundu. Rektör Çapak rektör yardımcıları Prof.Dr.Hasan Çifti, Prof.Dr.Hakan Olgun ve Genel Sekreter Doç.Dr.Abdullah Taşkesen ile iyi bir ekip oluşturmuşlar. Söyleşide katkılarından dolayı öğretim görevlisi ve rektör danışmanı İlhan Bingöl’e de teşekkür ediyor bu ilginç söyleşinin soru ve cevaplarıyla siz aziz okurları baş başa bırakıyorum. 

Sayın hocam, rektör olarak üniversiteyi nereden nereye getirdiniz?

Bingöl Üniversitesi rektörlüğü görevini yüklenmemin üzerinden bir seneden fazla bir süre geçti. Göreve başladığımız tarih itibariyle çok amaçlı spor merkezimizi ihale ettik inşaatı bitmek üzeredir. Üniversitemiz için 24 saat açık olacak bir kütüphane 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında inşallah faaliyete girecektir. Bu yıl içerisinde İlahiyat Fakültesi, Hayvan Hastanesi, Hangar ve 50 lojman için projelerimizi tamamladık. Çok yakın zamanda ihalelerini yaptıracağız. Üniversitemiz kampüsü küçük, yeni yerleşim alanına ihtiyaç var, bu nedenle üniversitemizin bitişiğinde bulunan ormanlık alanı, üniversitemizin kampüs alanına kattık. Bu alanın üniversitemiz kampüs alanına dahil olmasını sağlayan Sayın Orman Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na ve Kalkınma Eski Bakanımız Sayın Dr. Cevdet Yılmaz beylere çok teşekkür ediyorum.

Sizce üniversitelerin temel acil sorunları nelerdir?

Üniversitelerin acil sorunları olarak; özellikle genç üniversitelerin akademik personel yetersizliği, akademik ve idari birimlerde kurumsallaşma sorunları, üniversitelerin toplumla gerektiği kadar iş birliğine girmemesi, üniversite sanayi iş birliğinin yetersiz oluşu, bölgelere göre bölüm ve programların açılmaması, öğrencilerin şehir ekonomisi açısından sadece ekonomik bir faktör olarak görülmesi.

Sayın hocam bu problemlere çözüm yollarınız nedir?

Çözüm yolları; akademik personel yetersizliği sorunu YÖK ve ilgili üniversitelerin iş birliği ile giderilecektir. Ancak üniversitelerin akademik ve idari açıdan kurumsallaşması rektörlük idaresinin sorumluluğundadır. Sık sık yapılan hizmet içi eğitim kursları ve bilgilendirme toplantıları ile bu sorunun üstesinden gelinebilir. Üniversitemiz bu amaç doğrultusunda akademik ve idari kapılarını şehre açmıştır. Ancak şehir-üniversite ilişkisi bir gelenek ve kültürel değişim meselesidir. Kültürel karşılığı olmayan bölümler yerine bölgenin beklentilerine uygun akademik birimlerin ihdas edilmesi gerekir. Burs imkânlarıyla ve güç koşullarda eğitim alan öğrencilerin ulaşımdan barınmaya kadar tüm yaşantılarını olumsuz etkileyecek ticaret mantığı yerine şehirlerinde birkaç sene misafir kalacak olan bu öğrencilerin ihtiyaçlarının standart ve makul bir hizmet sunumu ile karşılanması “binilen dalın kesilmemesi” açısından önem arz etmektedir. Elbette bu durum şehrin üniversite dışındaki çevrelerini ilgilendirmektedir. Ülke ekonomisini teknoloji bazlı bir kalkınma hedefi doğrultusunda AR-GE çalışmaları ile desteklemelidir. Akademik çalışmalardaki kalite arttırılmalı, uluslararası çapta akademik çalışmalar için teşvik edilmelidir.

Üniversitenizin yakın ve uzak hedef olarak Türk bilimindeki vizyonunu ve yerini nerede görmek istiyorsunuz bu alanda ki çalışmalarınızdan nelerdir?

Üniversite önceliğimiz akademik kalitenin yükseltilmesidir. Nitelikli bir üniversite için ekstra çaba sarf ediyoruz. Hantal bir üniversiteden çok, var olan bütün birimleri ile kaliteli ama belli alanlarda öncelikleri olan bir üniversitemiz olsun çabasındayız. Elbette bunu gerçekleştirmek için sürekli ama istikrarlı bir çaba göstermemiz gerekmektedir. Niteliği arzulanan şekilde ortaya koyduktan sonra arkası gelecektir. 

Yükseköğretim kurumlarında görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?

Özellikle; çok okuyan, araştıran, küresel düşünebilme yetisine sahip, çağın gerekliliklerini yerine getirebilen; ancak bunu yaparken de öznel kültüründen kopmayan öğrenci profili arzuluyoruz. Öğrencilerimiz, akademik çalışmalarını yaparken; sosyal hayattan da kopmamalıdır.

Öğrencilerin üniversite tercih ve yerleştirilmesinde sizce üniversitenin yeri ve rolü ne olmalıdır?

Bu süreç aslında iki yönlü işlemektedir. Öncelikle üniversite tercih edilebilir akademik niteliklere sahip olmalıdır. Sonrasında ise öğrenci böyle bir üniversiteyi fark edip tercih etme eğiliminde olmalıdır. Esasen süreç de böyle ilerliyor. Üniversiteler akademik niteliklerine göre bir başarı sıralamasına tâbi tutuluyor. Kütüphane, burs, barınma ve diğer sosyal imkânlar elbette bu sıralamada önem sahibi. Akademik ve alt yapı imkânı ile öne çıkan üniversitenin puanı da yükselmekte ve öğrenciler tarafından öncelikle tercih edilmektedir. Bu puan ortamını oluşturmak suretiyle de üniversite kendi tercih ettiği öğrenci profilini ortaya koymaktadır.

Üniversite rektörleri inşaat ve parasal durumdan azade tutulmalı mı?

Üniversite akademik bir birimdir ancak akademik işleyiş, öğretim üyelerimizin çoğunlukla fark etmedikleri karmaşık bir idari ve mali işleyişe bağlıdır. Üniversitenin akademik gelişimi, fiziki yeterlilikleri, kamuoyunda tanınırlık, proje giderleri, personel maaşları, ihale ve inşaat süreçleri açısından bakıldığında rektörlükler biraz ortalama büyüklükteki yerleşim biriminin belediye başkanlığı işine benzemektedir. Ancak bu güçlüğüne rağmen üniversite rektörlüğünün akademik bir perspektifle yönetilmesi daha doğrudur. Çünkü üniversitenin misyonel hedefine ulaşacağı vizyon rektörlüğün entelektüel zihniyle kurgulanmaktadır. İdari birimlerin yeterince kurumsallaşmış bir çalışma anlayışına sahip olması fiziki yapılaşma ve idare güçlüğünü kolayca bertaraf edecektir.

Yeni Türkiye’nin yeni üniversitesi ve yeni rektörü nasıl olmalıdır?

Yeni Türkiye’nin de içinde yer aldığı yeni çağ, bilgi çağıdır. Bilgiyi üretme, kullanma ve toplumsal düzleme yayma konusunda tek sorumlu kurum üniversitelerdir. Esasen küresel düzlemde ülkeler arası her türlü rekabet üniversitelerde üretilen bilgiler üzerinden gerçekleşmektedir. Biz de aynı sorumluluk içinde olmalıyız. Ülkemizin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal açıdan güçlü bir ülke olmasının yolu bizim kütüphanelerimizden, sınıflarımızdan ve laboratuvarlarımızdan geçmektedir. Toplumunu bilgi toplumu yapma gayretini yansıtan bir bilince sahip rektör, yönettiği üniversite ile önce şehrine sonra ülkesine vizyon sunan bilim adamı demektir.

Siz üniversitenizi nasıl konumlandırıyorsunuz nasıl bir üniversite olmasını istiyorsunuz?

Kurumsal kimliğini neredeyse tamamlayan üniversitemiz, kaliteyi öncelemektedir. Hantal bir üniversite olmaktan çok kaliteye önem veren bir üniversite olmak istiyoruz. Üniversitemiz hem kaliteli olacak hem de bölgesel kalkınmada öncü olacaktır.

Türkiye’nin 2023 vizyonu hakkındaki görüşleriniz nedir?

2023 Türkiye’si öncellikle bölgesinde ekonomik ve siyasal anlamda güçlü olan bir ülke olacaktır. Milli geliri, mevcut milli gelirin iki katına çıkmış bir Türkiye, büyüme hızını yükseltmiş, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmuş bir ülke, gelir dağılımının adaletli olduğu bir ülke tüm dahili ve harici terör unsurlarından arınmış bir Türkiye olacaktır.

Gazali’nin mantık anlayışıyla bugünkü sosyal ve siyasi problemlerin çözüm hakkında önerileriniz nedir?

Gazali, fıkıh (hukuk) ile ilgili bir eserinin yaklaşık 100 sayfasını mantığı ayırdığı kısmında mantık bilmeyenin ilmine güvenilemeyeceğini ifade etmektedir. Dolayısı ile mantık önemli ölçüde bir alettir. Alet iyi kullanıldığında doğal olarak kullanıldığı alanda en iyi işlevi görecektir. Gerek sosyal, gerek bilimsel, gerekse inançsal açıdan kargaşalardan uzaklaşmak ve tutarlı bir tutum takınmak Gazali mantığında son derece önemlidir.

Mantık alanında uzman biri olarak yönetimde bu durum size bir katkı sağlıyor mu?

Mantık, tutarlı olmaktır. Elbette yönetimde tutarlı işleyiz bizim için önemlidir. Mantık alanında çalışmış olmam bu noktada bana önemli derece katkı sağlıyor. Özelikle de tutarlılık ve çelişkiden uzak durma konusunda.

Bölgede öncü

Üniversitelerin sanayi, bilim ve teknik iş birliğini yeterli buluyor musunuz?

Bu konuda her ne kadar olumlu bir çaba ve çalışmalar olsa da, bunların istenilen düzeyde olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Sanayi sektörü ekonomik olarak alt yapısını geliştirmeli, yeni iş alanları açmalı; üniversiteler de sanayi için ara eleman ihtiyacını karşılamalı ve gerekli teknolojik desteği sunmalıdır. Bu süreçte meslek yüksekokulları büyük bir etki gücüne sahiptir. Üniversitemiz de meslek yüksekokulları açısından önemli bir tecrübe birikimine sahiptir.

Pilot üniversite

Öğrenciler neden Bingöl Üniversitesi’ni tercih etsin, diğer üniversitelerden farkınız nedir?

Bingöl Üniversitesi 2016 yılında Türkiye’de seçilen 5 pilot üniversiteden birisidir. Kuruluşundan bugüne geçen 10 yıl gibi kısa sürede akranlarına göre hem fiziki anlamda hem de akademik anlamda hem de tercih edilmesi bakımından çok daha öndeyiz. Ayrıca Bingöl Üniversitesi’ni tercih edecek olanlar için ilimiz, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney kavşağında yer almaktadır. Ulaşım kolaylığından faydalanmak isteyenler için de önemli bir tercih nedeni olabilir. Ayrıca barınma konusunda öğrencilerimiz sıkıntı yaşamamaktadır. Üniversitemiz fiziki anlamda şehirle bütünleştiğinden ulaşım sorunu da yaşanmamaktadır.

Havza bazlı kalkınma!

Üniversiteniz, Türkiye için ne ifade ediyor?

Üniversitemiz “Yeni YÖK Projesi” olarak Bölgesel Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı kapsamında “Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma” alanında Pilot Üniversite seçilen 5 üniversiteden biri ilan edilmiştir. Bu haberi bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Bu durum üniversitemiz ve bölgemiz için son derece önemlidir. Tarım-Havza Bazlı Kalkınma alanında pilot üniversite seçilen üniversitemiz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bu yönüyle tek üniversite olma hüviyetine sahiptir. Üniversitemiz, pilot üniversite ile hem bölgesine katma bir değer sağlayacak, bu bölgedeki tarım-havza bazlı kalkınmada öncü bir rol oynayacak hem de ülke ekonomisine olumlu bir katkı sunacaktır.

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ KÜNYESİ

“Gelişimde Lider Üniversite”,  “Bilim ve Kültür Güneşi”

Kuruluş : 2007

Fakülte sayısı: 8

Yüksekokul Sayısı: 2 

Meslek Yüksek Okulu: 5

Enstitü: 4

Uygulama ve Araştırma Merkezi: 18

Akademik Personel: 550

İdari Personel: 288

Öğrenci Sayısı: 15 bin 357

Öğrenci Kulübü: 26

Sloganı: Gelişimde lider, bölgesel kalkınmada öncü üniversite

Misyon: Bilimsel prensipler çerçevesinde, bilim insanı olma düşüncesinden ayrılmadan, sürekli sorgulayan, araştıran, değişime ve gelişime inanmışlık duygusu içerisinde, çevresi ve toplumuyla iş birliği yapan, ideal bir nesil ve ideal bir toplum oluşturma gayretinde bir üniversitedir.

Vizyon: Bilimsel faaliyetleriyle birlikte, içinde bulunduğu toplumun gerçeklerinin farkında ve değerleriyle barışık olarak toplumla güçlü ilişkiler kuran, bölgesel kaynakları en ideal biçimde kullanıp sürdürülebilir kalkınmayla birlikte insan odaklı rekabet gücünü artıran, yükseköğretimde çağın gereklerine yönelik 
adımlar atan ve bilimsel değerleri kendine rehber edinen ve özümseyen bir üniversite olacaktır.