Aslında her şey 2020 yılında sadece kendime ve kızlarıma bir anı olsun diye, ''Senin Ardında'' isimli şarkımı yayınlamam ile başladı. Ama tabii şarkı yazmak, söylemek hep hayatımın bir parçasıydı sadece gün ışığına çıkartmıyordum. Şarkı sözü yazabilmenin, beste yapabilmenin bana verilen bir hediye olduğuna inanıyorum ve evren öyle bir çalışıyor ki bu verilen hediyeyi sen paylaşana kadar seni birçok kez bu yola itiyor. Ben de birkaç kez profesyonel anlamda çok önemli yol ayrımlarından geçtim. Mesela 1994 yılında Raks müzikten bir albüm sözleşmesi imzalamışken, aynı yıl üniversiteyi kazandığım ve bir tercih yapmak zorunda kaldığım için gerçekleştiremedim. Sonrasında kurumsal hayat, evlilik, çocuklar derken müzikle pek ilgilenmedim. Pişman mıyım? Asla. Her şey olması gereken zamanını bekliyor bence. Hayat beni bugüne hazırlarken geçtiğim yolların anlamını şimdi daha olumlu görüyorum ve yolumun bana kattıklarına şükrediyorum.
''Sorarlarsa'' nasıl çıktı ve Ferhat Göçer’e
nasıl ulaştı?
Senin Ardında’nın sonrasında, bu yolda ilk
onlarla karşılaştığım için kendimi çok şanslı hissettiğim Oya ve Serkan
Ayman’ın stüdyosu Bahçekat Müzik’te sözü müziği yine bana ait olan birkaç
şarkımın demo kayıtlarını aldık. Bu şarkılardan biri de 'Sorarlarsa’ydı. Oya’ya
bu şarkı için hep gönlümden geçen sesin Ferhat Göçer olduğunu söyledim ve yine
Oya Ayman aracılığı ile Ferhat Beye şarkıyı ulaştırdık. Ferhat bey ertesi gün
şarkıyı çok beğendiğini söylediğinde sevincimi ve şaşkınlığımı anlatamam.
Üstelik şarkıyı birlikte okumamızı ve klipte de ona eşlik etmemi istemesi benim
için çok özel ve değerlidir. Sorarlarsa dinleyici tarafından çok sevildi. Çünkü
hepimizin başından geçebilecek ortak bir hikayeyi içten ve sade bir dille
anlatıyor. Şarkının klibindeki yorumlarda genelde söylenen ‘şarkı tam benim
duygumu anlatmış’; bir şarkı ile hiç tanımadığım kalplere dokunabilmek çok
güzel bir duygu.
Sektörde üretmek kadar doğru insanla sunmak
da önemli sanırım. Sen nasıl değerlendiriyorsun üretmek ve sunmak arasındaki bu
ilişkiyi?
Ben kendimi yorumcu olmaktan çok söz yazarı
olarak tanımlıyorum. Şarkı söylemek çok büyüleyici bir duygu; sahnede olmak,
alkışı duymak… Ama beni asıl heyecanlandıran söz yazmak, bir şarkıyı
yaratmak sanırım. Ferhat bey ile söz çalışmalarımızda çok güzel bir uyum
yakaladığımızı düşünüyorum. Onun bestelerini dinlediğimde ne istediğini anlayıp
çok hızlı bir şekilde şarkının hikayesini yazabiliyorum. Bugüne kadar müziği
Ferhat beye ait olan Aşka Bi’ Yol, Enkaz, Yüzleşme isimli şarkıların
sözlerini yazdım. Bir yenisi Cinayet 28 Haziran’da geliyor ve tabii
henüz sırasını bekleyen birçok çalışmamız var…
Bu işin üretmek ile ilgili olan kısmı ama
tabii sorduğunuz soruya dönersek doğru insanlarla çalışmak, şarkını doğru sese
ulaştırabilmek çok önemli. Bütün şarkılarımı kendim söyleyeceğim gibi bir
takıntım yok. Öyle şarkılar var ki ‘defterimde’ aklımdaki doğru seslerle
buluşmayı bekliyorlar ve bir gün o seslerden kendi şarkılarımı dinleyeceğim.
'Neşe Seçil' olarak kendi şarkılarınızla da
müzik sektöründesiniz. Kendi müziğinizi yaparken tarzını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir gazeteci arkadaşım benim şarkılarım için
‘demlenmiş şarkılar’ tabirini kullanmıştı. Çok hoşuma giden bir tanımdı bu.
Yazdığım şarkılarda şarkının hikayesinin tutarlı olmasına ve bir şey
anlatmasına dikkat ediyorum; sırf kafiye olsun diye yazılmış hikayesi boş sözlü
şarkıları dinlemiyorum, sevmiyorum. Tarz olarak belki daha 90’lar kafasındayım
diyebilirim ama yeni nesil yorumcu arkadaşlarımı, grupları da çok severek takip
ediyorum, feyz alıyorum. Bugüne kadar Senin Ardında, Aşkından Ölsem, Plan,
Bundan Sonra isimli şarkılarımı yayınladım. Oya Erkaya, Bertan Coşar,
Tansel Doğanay gibi çok değerli isimlerle çalıştım. Sözleri bana, müziği Bertan
Coşar’a ait 'Vazgeçişin' isimli şarkımız için çalışıyorum şu sıralar.
Tabii hayat sadece aşktan, ayrılıktan,
hasretten ibaret değil. Madem elimizde müziğin birleştirici, iyileştirici gücü
var ben de farkındalık yaratmak adına can dostlarımız için 'Bana Ses Ol’u;
kadının değerinin altını çizmek için 'İyi Bak Bana’yı; sosyal medyadaki
yalan hayatlarımız için ‘Hepsi Hikaye’yi yazdım.
Geleceğe dair hedefleriniz neler? Kendinizi
nerede görüyorsunuz?
Eskiden çok plan yapan ve geleceği
programlamaya çalışan biriydim. Ama tecrübelerim anlattı ki hayatta her an her
şey değişebilir; iyi veya kötü yönde. Belirleyici olan bu değişimlere karşı
aldığın tavır. Bir şiarım var kendimce: ''Olana şaşırma, iyiye şımarma,
kötüden korkma, hayatla karış, kendinle yarış, yola devam et.''
Tabii ki hayallerim var; müziğimle,
şarkılarımla tanınmak, daha çok sese, kalbe ulaşmak istiyorum. Ama bu yolda
yürürken de hırsla, bir hedefe ulaşmak istercesine koşmak istemiyorum. Müzik
benim için bir iş alanından çok benim iç dünyam, hayat motivasyonum ve bu tadı
kaybetmek istemiyorum.
Şu dönem yaptığınız işler neler?
Çok sevdiğim şarkılardan oluşan, dinleti
tadında bir repertuvarla değerli müzisyen Vedat Sakman’ın mekanı Sakman
Konak’ta kış boyu her ay sahne yaptım. Önümüzdeki sezon da devam etmek istiyorum.
Bu arada çok değerli müzisyen arkadaşlarımın bestelerine söz yazma çalışmalarım
var. Tabii ki sözü müziği bana ait olan şarkılarımı da kendim söylemek veya
doğru yorumcu isme ulaştırmak üzere özenle biriktiriyorum.