Ekonomi 27.07.2015 16:31

Aşk Hakkında Yazılmış Hiçbir Kitaba Ve Filme İnanmıyorum

'Yeni Dünya' adında ilk sinema filminde oynayan ünlü oyuncu, filmini gösterilecek salon bulunamaması yüzünden gösterimden çekti. Instagram hesabı 22 kez hacklenen, (7 Nisan tarihinden itibaren hesabını geri aldı), koyduğu her fotoğrafı binlerce…
Aşk Hakkında Yazılmış Hiçbir Kitaba Ve Filme İnanmıyorum

‘Yeni Dünya’ adında ilk sinema filminde oynayan ünlü oyuncu, filmini gösterilecek salon bulunamaması yüzünden gösterimden çekti. Instagram hesabı 22 kez hacklenen, (7 Nisan tarihinden itibaren hesabını geri aldı), koyduğu her fotoğrafı binlerce kez beğeni alan, Facebook’ta olmamasına rağmen, adına onlarca sahte hesap açılmış son yıllarından en önemli oyuncularından Erkan Petekkaya’nın meğer anlatacak çok şeyi varmış 

Dizinin başarısını neye bağlıyorsunuz, ‘Paramparça’ reytingleri yıktı geçti.

Seyirciye bağlıyorum. Çünkü son yıllarda seyirci profili çok değişti. Dizi tutturmak, beş altı yıl öncesine göre çok değişti. Hani derler ya, ekmek aslanın ağzında… Hayır, artık dizi işinde ekmek aslanın midesinde… Bizim dizimizde ise çok basit bir hikaye var ve insanlar onu sevdiler. Bu her yerde olabilecek, uluslararası bir hikaye; Brezilya, Afganistan, Amerika, her yerde olabilir, dünyanın her yerinde çocuklar birbirine karışabilir! Herkesin başına gelebilir. Eskiden sağlık sistemi Türkiye’de çok iyi değildi. O zaman kim bilir kaç çocuk karıştı! Dolayısıyla başta senaryo olarak beğenilme sebebi bu; insanlar empati kurabiliyor. Fakat, ‘Paramparça’ bir ekip başarısıdır. Yapım şirketimiz Endemol’un Türkiye’deki ilk işidir. Cevdet Mercan, çok iyi bir yönetmen. Üç tane no-name gencimiz var, üçü de çok başarılı. Dizimize çok özen gösteriliyor, böyle olunca da iş iyi oluyor. Bu demek değil ki, böyle çekilen her dizi tutuyor, ha bir de öyle bir şey var!

Sizin karakteriniz olan zengin iş adamının börek açan bir kadına aşık olması size ne kadar gerçek geliyor?

Gayet gerçekçi geliyor, tabii ki neden olmasın!

Siz böyle emekçi bir kadına aşık olur musunuz?

Ben evli barklı adamım (kahkahalar). Ne var ki aşk tarifsiz, kime, nerede, nasıl olacağı belli olmayan bir şey. Ben aşkın tarifini yapın dediklerinde hiçbir zaman kimseye bir cevap veremedim. Aşk, asla anlaşılmaz. Olabilir niye olmasın işte… Sosyal statü aşkı engellemez, önemli olan tensel uyumdur. Dünyada kaç milyar insan varsa, o kadar milyar aşkın tarifi var. Maalesef, Türkiye’de ise böyle bir sınıfsal bir ayrım var. Dünyada ise hiç öyle değil. Bir CEO ile bir itfaiyeci beraber olabiliyor. Acaba Türkiye mi gelişti, ne (kahkahalar)… Aşk hakkında yazılmış hiçbir kitap veya filme inanmıyorum! Çünkü, o yazarın aşkı, onun duygularıdır. Sen, onun gösterdiği ve yazdığı şeyi okursun. Demek bizim öykümüzde, seyircimiz bize inanmış. Paramparça olmuş bir evliliği anlatıyoruz. Bu evlilik, herkesin başına gelebilir. İzleyici bunu seviyor. Sırf bu da değil. Babam Civan Canova var, Keriman var. Çok sıkı bir kadro. Herkes çatır çatır oynuyor. 

Sizin karakteriniz Nurgül Yeşilçay’ı her gece evine bırakıyor. Eh, bu kadarcık mı?

Ne yapmamızı istiyorsun (kahkahalar)? Adam hala evli, o evde kalması etik değil.

Hala ahlaki kuralları olan bazı insanlar var. Benim oynadığım da böyle bir karakter. Ali Kaptan öyle değildi ama. Yakışıklı ve güçlü adam rolü üstünüze mi yapıştı? Ben oyunculukta üstüne yapışmak diye bir şeye inanmıyorum. Kaç yıldır bu işi yapıyorum, hiçbir rol üstüme yapışmaz. Çalışırsan her rolü oynarsın. Ha, ama tembellik yapar, kendi hayatında davrandığın gibi davranırsan, o zaman o rol üstüne yapışır. Her rol ayrı, zordur. Gergin ve stresli olursun. Bize her fırsatta çamur atan o klavye delikanlıları var, o ayrı. Onlara bakarsan çok kolay. Ama esas, kendi işime duyduğum saygı kadar seyircime duyduğum saygı yüzünden, her oynadığım rolde başka biri oluyorum. Ali Kaptan da oynadım, ağa da oynarım, bakkal da oynarım. Son oynadığım filmde topal, ayağında aparatla dolaşan bir adamı canlandırdım. Fakir fukara da oynarım, sosyetik adam da olurum.