Kültür Sanat 17.03.2017 15:42

Asırlardır yaşatılan nevruz geleneği: Semeni

"Baharın müjdecisi" olarak kabul edilen ve 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı'nın gelenekleri arasındaki, rengarenk küçük kaplarda buğday, mısır ve nohut gibi tahıl yetiştirilme geleneği olan semeni,halen yaşatılıyor.
Asırlardır yaşatılan nevruz geleneği: Semeni

Her yıl 21 Mart'ta kutlanan, "yeni yılın başlangıcı", "baharın müjdecisi" ve "doğa bayramı" olarak kabul gören Nevruz Bayramı denince akla ilk gelen geleneklerden olan ve Türk halk kültüründe "yaşam otu" olarak adlandırılan semeni geleneği, Türk kültürünün önemli sembollerinden birini oluşturuyor.

Bir miktar toprak konulan kaplara ekilen ve "semeni" adı verilen buğday, mısır ve nohut gibi çeşitli tahıllar, vatandaşlarca mart ayının başında birbirinden farklı ve rengarenk kaplarda yetiştiriliyor.

Özenle bakılan ve bu süreçte yeşerip boy veren semenilerin boyu, Nevruz Bayramı'na kadar yaklaşık 15 santimetreye ulaşıyor.

Yeni yılda umudun sembolü olan semenilerin bulunduğu ve kurdelelerle süslenen kaplar, 21 Mart günü sabahın ilk ışıklarıyla başlayan bayram kutlamalarında evlerini ziyaret ettikleri eş, dost, komşu, hısım ve hasımlara armağan ediliyor.

Rengarenk kaplarda yeşertilen semeniler, baharı arzulayanların yanı sıra yeni yılda kıtlıktan, yokluktan çıkmak isteyenler için de adeta umudun sembolü oluyor.

Türk kültüründe ayrı bir yere sahip olan ve şu sıralar yöredeki evlerde yerini almaya başlayan semeni geleneği, Doğu Anadolu'da başta Kars, Iğdır ve Ağrı olmak üzere halen varlığını sürdürüyor.