Halkbank web
Ekonomi 27.05.2022 07:00

'ADİL TİCARETİN OLMAZSA OLMAZI'

Davos'ta konuşan Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper, "Kurumların etki gücünü artırmak için ekosistem yönetimi her geçen gün önem kazanıyor. Amaç odaklılığı, bayilere, tedarikçilere, iş ortaklarına da taşıyan çok paydaşlı bir yaklaşım adil ticaretin olmazsa olmazı." dedi.
'ADİL TİCARETİN OLMAZSA OLMAZI'

Davos'ta konuşan Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper, "Kurumların etki gücünü artırmak için ekosistem yönetimi her geçen gün önem kazanıyor. Amaç odaklılığı, bayilere, tedarikçilere, iş ortaklarına da taşıyan çok paydaşlı bir yaklaşım adil ticaretin olmazsa olmazı." dedi.

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu 2022 Yıllık Toplantısı’nda iş dünyasını temsil eden isimler arasında yer aldı.

Sabancı Holding açıklamasına göre, dünyanın dört bir yanından devlet lideri, hükümet temsilcisi ve iş dünyası yetkilisinden oluşan 2 bin 500’ün üzerinde davetliyi buluşturan Dünya Ekonomik Forumu 2022 Yıllık Toplantısı'na Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper de katıldı.

Alper, toplantı kapsamında "Endüstrilerde Dijital Değeri Ortaya Çıkarmak" panelinde ileri malzeme teknolojileri ve dijital dönüşüm süreçlerinden bahsetti.

Sivil toplum, akademi ve kamu yönetimi alanında dünya ticaretine yön veren isimlerle birlikte "İnsan Odaklı Ticaret" panelinde de konuşmacı olarak yer alan Alper, küresel ölçekte daha adil bir ticaret düzeninin sağlanması için önemli açıklamalarda bulundu.

Kovid-19 salgını nedeniyle 2 yıl ara verilen toplantının bu yılki teması "Dönüm noktasındaki tarih; Hükümet Politikaları ve İş Dünyası Stratejileri" olarak belirlendi.

- "Ekosistem yönetimi her geçen gün önem kazanıyor"

Açıklamada, toplantıdaki konuşmasına yer verilen Alper, dünyada sürdürülebilirlik konusunda izlenen yol haritasının, adil ticaret için reçete olabileceğini belirterek, "Tüm organizasyonlar için başlangıç noktası aslında kendi çalışanları. Kovid-19 kimseyi geride bırakmamanın önemini herkese bir kez daha gösterdi. 'Geride bırakmamak' demek sadece çalışanları işten çıkarmamak değil. Onları aynı zamanda geleceğin dünyasına da hazır hale getirmek.

Onlara yeni beceriler kazandırmak, var olan becerilerini daha etkin hale getirmek. Yani, insan kaynakları uygulamalarında stratejik iş gücü planlamasını devreye almak. Diğer yandan sendikalaşma ve toplumda dezavantajlı gruplara eşitlik sağlama da burada en öncelikli konuların başında geliyor." ifadelerini kullandı.

Dünyanın geleceğini ilgilendiren hiçbir konuya tek bir kurum ya da organizasyonun çözüm bulmasının mümkün olmadığını aktaran Alper, "Kurumların etki gücünü artırmak için ekosistem yönetimi her geçen gün önem kazanıyor. Amaç odaklılığı, bayilere, tedarikçilere, iş ortaklarına da taşıyan çok paydaşlı bir yaklaşım adil ticaretin olmazsa olmazı.

Bu kapsamda devreye aldığımız tüm ÇSY (çevresel, sosyal, yönetişim) uygulamalarını, tedarikçilerinin de aynı şekilde sahiplenmesini talep ediyoruz. Burada dijitalleşme çok önemli bir tamamlayıcı, hızlandırıcı. Bütün tedarik zincirlerini dijitalleştirip, şeffaf data transferini sağlamak adil ticarete giden yolda çok önemli bir unsur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Esas olan kar odaklılık değil, amaç odaklılık"

Alper, dijital platformların ve dijital pazar yerlerinin adil ticaretin gelişmesi için önemli fırsatlar sunduğunun altını çizerek, "Pazar yerleri sayesinde yerel üreticiler tüm dünyadaki müşterilerine ulaşma imkanı elde ediyor, bu da adil ticaretin önemli bir unsuru. Artık dünyada inovasyon ve fikir son derece önemli.

Doğru bir fikrin finansman bulabilmesi artık eski dönemlere göre çok daha kolay. Bu sayede bilgi transferi yapmak, pazara erişmek mümkün. Özgür ve adil ticareti bu şekilde de destekleyebiliriz. Özel sektörün önceliklendirmesi gereken konulardan biri de bu olmalıdır. Bu iş birliğini ve iş yapış şeklini sadece iş dünyasına değil tedarik zincirine de yaymamız lazım." ifadelerini kullandı.

Dijitalleşmenin, insan odaklı ticaretin iyileştirilmesi için en önemli araçlardan bir tanesi olduğunu belirten Alper, şunları kaydetti:

"Burada asıl önemli olan; teknolojiyi, dijitalleşmeyi, inovasyonu, sürdürülebilirlik ile harmanlamak. Bunu da iş süreçlerinin iyileştirilmesi ve müşteri deneyiminin güçlendirilmesi için kullanabilmek. Bunu başardığınızda insan odaklı ticarette de farklı bir boyuta ulaşmanız mümkün. Dijitalleşmeyi, sadece kârı maksimize etmek için kullanmak organizasyonların yapabileceği en büyük yanlışlardan bir tanesi.

Bugün dünyada çok net bir gerçek var: Başarı kriteri kardan uzaklaşıp, paydaşlarınıza yarattığınız değerle ölçülüyor. Bizim topluma, çevreye ve yönetişime karşı sorumluluklarımız var. Aynı uygulamaları tedarik zincirlerine de uygulatıyor, onlara know-how transferi sağlıyoruz.

Yatırımcılar da artık bizleri bu kriterlere göre değerlendiriyor. Bu nedenle bütün ticari kurumlar odaklarına karı değil, amacı almalılar. Bunu başardığımızda dünyayı daha yaşanabilir bir hale getireceğiz."